Geçtiğimiz aylarda 425 baz puanlık faiz indiriminin ardından Merkez Bankası şimdi de 325 puanlık bir indirime gitti. Faiz oranları yeniden 2018 yılı seviyelerine geldi. Büyüme hedefiyle atılan bu adımlar ekonomi çevrelerinde sevinçle karşılandı. Ekonomist Arda Tunca, Başlangıç Noktası programında yaptığı açıklamalarda bu düşüşte küresel ekonomide yaşanan gelişmelerin de Türk ekonomisine katkıda bulunduğunu dile getirdi. Tunca, bu düşüşün sürüp sürmeyeceğini yine küresel ekonomi ve dünya pazarında yaşanması muhtemel ticaret savaşlarının belirleyeceğini dile getirdi:
‘EKONOMİDE BİR TERCİH SÖZ KONUSU’
Gelişmekte olan ülkeler de faiz indirimi yaptı. Dünya bize çalıştı. Enflasyon yardımcı oldu, kur atakları belli ölçüde dindi. Dolayısıyla kurdaki istikrar enflasyon tarafından aşağı yönde hareket yaptı. Dozu konusunda çok farklı tartışmalar var ama bu faiz indirimleriyle Türkiye belli bir getiriyi uluslararası yatırımcıya sağlıyor olmalı. Orada da doğru bir yerde. Şimdi piyasada iç talebin artması lazım. Belli bir durgunluk var piyasalarda, bu aşılmalı.
‘MERKEZ BANKASI TEK BAŞINA SAVAŞAMAZ’
Ekonomi bir denge oyunudur. Her karar bir tarafı düzeltirken başka tarafı mutlaka bozuyordur. Siz ülke için neyi önemsiyorsunuz neyi vurgulamak istiyorsunuz? Büyümek mi enflasyonu kontrol mü, ödemeler dengesi mi? Hepsini birden kontrol edebilmeniz işin teorisinde imkansızdır. Kavramlar ve kuramlar var. Aynı anda üç dört şeyi yapabilmeniz imkansız. Öyle bir faiz indirimi gündeme gelse dahi bunu küresel ortamın destekliyor olması lazım. Türkiye o zamanlar küresel ekonomiden çok faydalanıyordu. Yatırım yapılabilir ülke olarak ratingimiz yüksekti. Şunu kaçırdık ki bize ait olmayan bir parayı kullandık. Hava bütün gelişmekte olan ülkelerin tersine dönmeye başlayınca iş bizim aleyhimize döndü. Bu kadar dışa bağımlı olmamamız lazım.
Fed’in aldığı kararlar, küresel finans sistemini çok önemli boyutta etkileme gücüne sahip. Bunu sadece biz değil bütün dünya konuşuyor. Fed’in faiz indirimleriyle ilgili bir güvensizlik ortamı var küresel dünyada. Uluslararası yatırımcı nereye yatırım yapacağını bilemiyor. Kamu kağıtlarında negatif faiz oluştu. Uzun vadeli kağıtlarla kısalar arasında kriz göstergesi olan bir durum gerçekleşti. Bir resesyon göstergesiydi bu. ABD. İş gücünde hiç olmadığı kadar güçlü. Faizi indirmeli miyiz artırmalı mıyız diyenler arasında kafalar karışık. Ben hiçbir şey yapmaması görüşündeyim. Bunu şekillendirecek olan nokta ticaret savaşlarının gideceği yer. Fed, ABD ekonomisini düşünüyor ama bu ekonomi de dünyadan etkileniyor. Bu çok hassas bir nokta. Merkez bankalarının bir gücü var ama başkanlar ticaret savaşı çıkarıyorsa buna bankalar ne yapsın?”