Erik Haking imzalı yazıda, Amerikan sinemasında, 1990’lı yılların başlarına kadar Sovyet bilim insanı, asker veya boksörün baş kahramanların rakibi, “belirsiz kötülüğün sembolü” ve genel olarak özgürlük düşmanı olarak gösterildiği, Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra, ABD’nin Rusya’yı pazar koşullarına geçirmeye ilgi duyması nedeniyle Rusların, birkaç yıllığına tekrar iyi karakter olduğu hatırlatıldı.
Yazıda, Stranger Things'in 3. sezonunda Sovyet vatandaşların ‘tam bir çirkin yaratık’ olarak gösterildiğini belirten Haking, “Ama bazen – tam seksenlerin kurallarına göre – bazı tatlı karakterler de çıkıyor ve ‘fırsatlar ülkesinin’ refahından yararlanmayı hayal ediyor ve işbirliği yapmaya hazırlar, yeter ki sütlü kokteyl içerken çizgi filmi izlemelerine izin versinler” diyerek alay etti.
İsveçli gazetecinin görüşüne göre, Stranger Things'in yeni sezonunda senaryo yazarları, Reagan’ın seksenleri ile soğuk savaşın son yıllarını göstermenin yanı sıra, bir kez daha Amerikalıların, “sosyalist deneyimin kalıntıları” üzerinden yeni ticaret yollarını inşa ederek dünya gündemini bombalarla şekillendireceğini ima ediyor.