Milliyet gazetesinden Mert İnan’ın haberinde panel sonrası görüşlerine yer verilen Ayvansaray Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü ve Gastronomi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Haydar Özpınar şunları söyledi:
"Eğer buğday unundan üretilen ürünler çok zararlı olsa bu insanların yaşaması da mümkün olmaz. Almanya'da yaşam ortalaması 80 civarında. İnsanlar uzun ömürlü, 11 yıl boyunca Almanya'da yaşadım ve belirli bir oranda ekmek tükettiklerine bizzat şahit oldum. Kepeği alınmamış ekmekler zengin çinko içerirler. Her gıdada az veya çok katkı maddesi bulunuyor. Önemli olan tahıl üretimi yaptığınız arazilerde ağır metal veya radyoaktif madde bulunmamasıdır. Ekmek ve buğday konusunda uzman olmayan kişilerin konuşmaları yanlış algılara neden oluyor."
'SUİSTİMAL EDİLİYOR'
Çölyak hastalığının yanı sıra gluten hassasiyetinin de son dönemlerde çok konuşulduğunun altını çizen Bektaş, “Bu kişilerde kesin teşhis ve tanı yöntemi yok. Bu durum huzursuz bağırsak sendromuyla örtüşen şişkinlik, gaz, hazımsızlık, anksiyete gibi sindirim sisteminde değişik bulgularla seyreder ama çok da sık rastlanmayan bir fenomendir. Gluten hassasiyeti kişinin kendisi tarafından konulan bir teşhis olduğu için bunun bir gastroenterelog tarafından teyit edilmesi gerekmektedir. Hastada belki bir çölyak hastalığı ya da bir buğday alerjisi olabilir. Eğer bu durum yoksa o zaman hasta muayene edilir ve ona göre diyeti ayarlanır. Çoğu kez de bunlar glutene karşı değil, huzursuz bağırsak sendromu olup, soğan, sarımsak ve diğer bazı gıdalara karşı hassasiyeti olan kişiler çıkabiliyor" değerlendirmesinde bulundu.