Druzin, "Bu sorun göründüğünden de güncel durumdaydı. O dönemde ABD, büyük bir atom bombası cephaneliğine sahipti ve Moskova ile SSCB'nin diğer önemli idari merkezlerini bombalamayı planlıyordu. O dönemde atom bombası mı yoksa hava savunma sistemi mi geliştirmenin daha önemli olduğunu söylemek zordu. Ancak bu hedeflerin hayata geçirilmesi, Washington'u o zamanki düşüncelerinden alıkoydu" dedi.
Hiroşima ve Nagasaki'ye düzenlenen nükleer saldırıları bir caydırma eylemi olarak niteleyen Druzin, "Bombardıman haberi, hemen Stalin'le paylaşıldı. Böylece, SSCB'nin kimle karşı karşıya olduğunu daha net biçimde anlayabilecekti. Ancak Hiroşima ve Nagasaki'ye yönelik saldırılar düzenlenmeden önce de Sovyet istihbaratı, kendileri için hiçbir ahlak sınırı bulunmadığını ortaya koyan ABD'nin SSCB'ye yönelik planlarından haberdardı" ifadelerini kullandı.
ABD, 1945'te Hiroşima ve Nagasaki'yi atom bombalarıyla vurmuş ve sonucunda yaklaşık 214 bin kişi hayatını kaybetmişti.