- Dünyanın gıpta ettiği bir biçimde göçü yönetmektedir. Bu konuda bize eleştiri yönetenler var. Diyorlar ki, ‘neden bunları buraya aldınız?’ Ne yapsaydık ya? Orada onlara tecavüze seyirci mi kalsaydık? Ne yapsaydık? Kapımıza geldiklerinde ‘ey Tayyip Erdoğan, bize tecavüz ediyorlar. Allah’ını seversen bizi kurtar’ dediklerinde kapılarımızı mı kapatsaydık? Biz kime kapımızı kapadık? Anadolu kapısı barış kapısıdır. Anadolu kapısı umut kapısıdır.
- Osmanlı-Rus savaşında yaşananlar, o coğrafyada yaşananlara sırtımızı mı döndük? Kime kapılarımızı kapadık? Bulgaristan’dan gelen kardeşlerimize mi? Cumhuriyetimiz ilan edildikten sonra, Yunanistan’dan gelen mübadil kardeşlerimize mi kapılarımızı kapattık? Kime kapandı bu kapı? Bu topraklar hepimizin. Kime? Rahmetli Adnan Menderes, 1950-60 yılları arasında, Yugoslavya’da yaşanan o hadiselerden sonra sırtını mı dönmüştür? Hayır. Bugün eğer Arnavutlar varsa, Boşnak kardeşlerimiz varsa, bu coğrafya onların olduğu için geldiler. Rahmetli Özal, 1989’da Belene Kamplarına sessiz mi kalsaydı? Jivkov’un döneminde Bulgaristan’dan Türkiye’ye sürülenlere sırtımızı mı dönseydik? Biz nasıl büyük bir millet olduk? Bugün büyük bir milletiz. Hep birlikte büyük bir milletiz. Biz Irak’ta Saddam’ın zulmünden kaçan Peşmergelere de sahip çıktık. Onlara da kol-kanat gerdik. Yüzyıllar önce bu topraklara sığınmaya çalışan Musevi kardeşlerimize de sahip çıktık. Herkese sahip çıktık. Çünkü biz Müslümanız. Ne yapacaktık yani? Suriyeli kardeşlerimizi orada mı bırakacaktık?
'TAYYİP ERDOĞAN'IN FELSEFESİ, İSTANBUL'U ÖZGÜRLÜKLER İSTANBUL'U YAPTI'
Bakan Soylu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 1994’te İBB Başkanı olduğu zaman, kimilerince birilerinin yaşam şeklinde müdahale edecek iftirasına ve saldırısına maruz kaldığını anlatarak, “Tayyip Erdoğan öyle bir felsefe oluşturdu ki herkes kendisini ifade etti. Etnik köken, mezhep, inanç, yaşam, kıyafet, siyaset anlayışı bakmadan tam 25 yıldır Tayyip Erdoğan’ın felsefesi İstanbul’u özgürlükler İstanbul’u yaptı. İstanbul’da hiç kimsenin hayat biçimine, tarzına müdahale edilmedi.” diye konuştu.
1994 seçimlerinden önce İstanbul'un, havası en kirli şehirlerden biri olduğunu anlatan Soylu, “Şimdi, Allah’a çok şükür olsun. Dünyanın havası en temiz en iyi üçüncü metropol. Bugün ulaşımın rahat olduğu bir şehirdeyiz. İstanbul sadece bizim şehrimiz değildir. İstanbul Cezayirlinin şehridir, İstanbul Medine, Mekke’nin şehridir. İstanbul, uzak doğudaki Uygur kardeşlerimizin şehridir. İstanbul’un Şam’ın, Halep’in, Musul’un, Bosna’nın, Kosova’nın şehridir. İstanbul bizim medeniyetimizin incisidir. İstanbul’a bakarken, İstanbul’u anlamayanlar, İstanbul’u sadece siyasi ve ideolojik bir anlayışla görenler elbette ki İstanbul’u başka türlü resmederler. Ama bizim resmimiz başka bir resim. İstanbul’un kıymetini bilenler, İstanbul’u yönetmeliler. Benim değerlendirmem budur." ifadelerini kullandı.