00:00
01:00
02:00
03:00
04:00
05:00
06:00
07:00
08:00
09:00
10:00
11:00
12:00
13:00
14:00
15:00
16:00
17:00
18:00
19:00
20:00
21:00
22:00
23:00
00:00
01:00
02:00
03:00
04:00
05:00
06:00
07:00
08:00
09:00
10:00
11:00
12:00
13:00
14:00
15:00
16:00
17:00
18:00
19:00
20:00
21:00
22:00
23:00
HABERLER
07:00
5 dk
HABERLER
09:00
6 dk
HABERLER
11:00
4 dk
HABERLER
12:01
5 dk
YAPAY ZEKA GÜNLÜĞÜ
14:05
54 dk
HABERLER
16:00
5 dk
HABERLER
17:30
3 dk
HABERLER
19:00
14 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
07:00
1 dk
SEYİR HALİ
Ali Çağatay'la Seyir Hali
07:01
119 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
09:00
1 dk
YERİ VE ZAMANI
Güçlü Özgan'la Yeri ve Zamanı
09:05
115 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
11:00
1 dk
DÜNYA HABERİ
Dünyadan öne çıkan başlıklar
11:06
22 dk
PARANIN HAREKETİ
Ekonomide neler oluyor?
11:21
20 dk
ENERJİNİN SEYRİ
Enerji sektöründe öne çıkan başlıklar
11:45
20 dk
GÜN ORTASI
Okan Aslan'la Gün Ortası
12:05
85 dk
HABER MASASI
Selin Yazıcı, Ebru Dönmez ve Serkan Baştımar'la Haber Masası
13:30
35 dk
HAFTANIN KEYFİ
Serhat Ayan'la Haftanın Keyfi
14:05
55 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
15:00
1 dk
ÇALIŞMA HAYATIM
Melis Elmen'le Çalışma Hayatım
15:05
55 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
16:00
1 dk
EKSEN
Ceyda Karan'la Eksen
16:01
89 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
17:30
1 dk
YOL ARKADAŞI
Mustafa Hoş'la Yol Arkadaşı
17:33
87 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
19:00
1 dk
BÖLGENİN KALBİ
Ceyhun Bozkurt'la Bölgenin Kalbi
19:05
84 dk
DünBugün
Geri dön
Adana107.4
Adana107.4
Ankara96.2
Antalya104.8
Bursa101.4
Çanakkale107.2
Diyarbakır89.6
Gaziantep104.3
Hatay106.1
İstanbul97.8
İzmir91.0
Kahramanmaraş92.3
Kayseri105.5
Kocaeli90.2
Konya88.6
Malatya106.0
Manisa101.0
Mardin92.2
Ordu99.6
Sakarya90.2
Samsun107.7
Sivas104.2
Şanlıurfa95.3
Trabzon102.4
Van88.0
Dünya haritası - Sputnik Türkiye
DÜNYA
Rusya, ABD, Avrupa ve Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın dört bir yanından son dakika haberleri, analizler ve özel dosyalar.

Habertürk yazarı Alçı: Tüm okurlarımdan özür dilerim, yanılmışım

© Fotoğraf : YouTubeNagehan Alçı
Nagehan Alçı - Sputnik Türkiye
Abone ol
Habertürk yazarı Nagehan Alçı, Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan ve AYM hakkında 2 Mayıs'ta yazdığı köşe yazısı için okurlarından özür diledi: "Hepinizin huzurunda itiraf ediyorum ki yanlış yapmış ve yanılgı içine düşmüşüm."

Habertürk yazarı Alçı, "Bir gazeteci temennilerini tespit diye yazmamalı ama ben yazmışım. Zühtü Arslan ve Anayasa Mahkemesi'ne güvenmiş ve inanmıştım çünkü. Anayasa Mahkemesi'nin dünkü Osman Kavala kararından sonra artık bu yazdıklarımın tam tersini düşünüyorum" dedi.

Osman Kavala - Sputnik Türkiye
AYM, Kavala'nın bireysel başvurusunu reddetti
"Türkiye’nin özgürlükçü demokratik hukuk devletine yönelmesi sürecine Zühtü Arslan ve AYM’nin herhangi bir önemli katkı yapacağına artık inanmıyorum" ifadesini kullanan Alçı'nın 'Özür' başlıklı yazısı şöyle:

"Tüm okurlarımdan özür dilerim. Yanılmışım.

Biz köşe yazarları doğru söylediğimiz ve haklı çıktığımız noktaları vurgulamayı çok severiz. Eğer tespitlerimizin isabetli olduğu netleşirse bundan büyük haz duyar ve bunu da tekrar tekrar ifade etmeye bayılırız. Fakat söylediklerimiz doğru çıkmazsa ve tespitlerimiz yanlışlanırsa da bu hakikatin üstünü örteriz. Bu gerçeği yok sayarız.

Türkiye’de birçok alanda görülen ikiyüzlülük ile riyakârlık biz gazetecileri ve özellikle köşe yazarlarını da sarıp sarmalamıştır. Ben kendi adıma bu riyakârlığı reddediyorum ve bugün siz okurlarımla ciddi şekilde yanıldığım cümlelerimi paylaşmak istiyorum.

Ben 2 Mayıs 2019’da bu köşede aynen şöyle yazmıştım:

'Zühtü Arslan başkanlığındaki Anayasa Mahkemesi kurumunun 2019-23 döneminde vereceği kararlarla Türkiye’yi özgürlükçü hukuk devleti olma rotasına doğru çekeceğine kalpten inanıyorum.'

'BUGÜN İYİCE MARJİNALLEŞEN BABIALİ GAZETECİLERİNDEN FARKSIZ HİSSEDİYORUM KENDİMİ'

Sadece bu cümle de değil mesele. Geriye doğru son üç senelik arşivim incelendiğinde sık sık benim Zühtü Arslan ile Anayasa Mahkemesi’ni öven ve savunan satırlarıma rastlayabilirsiniz. Evet, sevgili okurlarım bu satırları kaleme aldığım için sizlerden özür diliyorum.

Osman Kavala - Sputnik Türkiye
AYM raportörü: Kavala'nın tutukluluğunda hak ihlali var
Hepinizin huzurunda itiraf ediyorum ki ben bu cümleleri köşemde ifade ederken yanlış yapmış ve yanılgı içine düşmüşüm.

Temennilerini tespit olarak yazıp sürekli yanılan ama bunu itiraf edemeyip bugün iyice marjinalleşen Babıali gazetecilerinden farksız hissediyorum kendimi bu ve benzeri cümlelerimi okuyunca.

Tek farkım o eski kuşak gazeteciler yaptıkları hataları ve yanlışları hala itiraf edemiyorlar. Ben ise kabul ediyorum. Bir gazeteci temennilerini tespit diye yazmamalı ama ben yazmışım. Zühtü Arslan ve Anayasa Mahkemesi’ne güvenmiş ve inanmıştım çünkü.

Anayasa Mahkemesi’nin dünkü Osman Kavala kararından sonra artık bu yazdıklarımın tam tersini düşünüyorum. Türkiye’nin özgürlükçü demokratik hukuk devletine yönelmesi sürecine Zühtü Arslan ve AYM’nin herhangi bir önemli katkı yapacağına artık inanmıyorum.

Anayasa Mahkemesi raportörünün Kavala konusunda ortaya koyduğu metni okudum. Evrensel hukuka ve adalete son derece uygun ve gayet ikna edici argümanlara sahipti.

Fakat buna rağmen Anayasa Mahkemesi bu başvuruyu reddetti. Tıpkı Nazlı Ilıcak ve Ahmet Altan kararlarını reddettiği gibi. Kavala ve Altan kararı oy çokluğuyla Ilıcak kararı ise oybirliğiyle reddedildi.

'AYM'NİN GÖREVİ DEVLETİ Mİ KORUMAK VE KOLLAMAKTIR?'

En başta iyi tanıdığım bir hukukçu olan Sayın Zühtü Arslan’a ve tüm Sayın AYM üyelerine sormak istiyorum:

Haşim Kılıç - Sputnik Türkiye
Eski AYM Başkanı Kılıç: Bu arkadaşlarımız, ne pozitif hukuk kuralları bıraktılar ne ahlak bıraktılar
Anayasa Mahkemesi’nin görevi devleti mi korumak ve kollamaktır? Yoksa toplumsal hiçbir gücü olmasa bile bu ülkede yaşayan bireyleri mi korumaktır? Hukuk hangisine tekabül eder?

Devletin zaten kendisini koruyacak çok güçlü kurumları var. Ordusu var polisi var istihbaratı var. Bireylerin ise kimsesi yok. Kimsesizlerin kimsesi olması gereken yer mahkemelerimizdir. Hukukçularımızdır…

Hele mahkemelerin mahkemesi konumunda olan Anayasa Mahkemesi’nin bu bağlamda önemi çok büyük. AYM bütün yurttaşların özgürlük ve hukuk güvencesidir.

Ama maalesef Türkiye’de artık bu sözler teoride kaldı. Yazdıklarım sadece temenni. Asla pratiğe geçmeyen hayaller bunlar.

Bu satırları yazarken çok üzgünüm ama hakikat bu. Ülkemiz hiçbir zaman hukuk devleti olmadı. Hep devletin hukuku geçerli oldu.

Şimdi de öyle devam ediyor ve AYM’nin de bu duruma bir itirazı yok gibi gözüküyor. Yeniden siz okurlarımdan tüm bu yazdıklarımdan dolayı özür diliyorum..."

Haber akışı
0
Tartışmaya katılmak için
giriş yapın ya da kayıt olun
loader
Sohbetler
Заголовок открываемого материала