Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezi'nde düzenlenen İç Güvenlik Birimleri iftarında konuşan Erdoğan, her milletin hayatında ikbal dönemlerinin yanı sıra zorluk, imtihan günlerinin de olduğunu söyledi.
Erdoğan, "Biz bin yıl önce ebedi vatanımız olarak seçtiğimiz bu coğrafyada bu gerçeği pek çok defa yaşayarak tecrübe ettik. İçeriden ve dışarıdan gelen onca saldırıya ve ihanete rağmen hamdolsun yüz milyonların umudu olan bu ülkeyi sırtlanlara bırakmadık." dedi.
Erdoğan, şunları kaydetti:
- Ülkemizin içinde bulunduğu hassas süreç yükünüzü biraz daha ağırlaştırıyor. Burada siyasi kaygılardan bağımsız olarak çok önemli bir hususa dikkat çekmek istiyorum. Biliyorsunuz, 23 Haziran'da İstanbul'da Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimleri tekrarlanacak. Sadece milletimizin değil, tüm dünyanın gözleri bu seçimlere dikilmiş vaziyette.
- Onlar kendi işlerini bıraktılar, bizimle uğraşıyorlar. Kendi ülkelerinde her türlü hukuksuzluğa imza atanlar, 15 Temmuz gecesi darbecilerin kazanmasını umutla bekleyenler bakıyorsunuz son günlerde farklı konulardan ülkemizi hedef almaya başladılar. Bu çevrelerin Türk demokrasisine gölge düşürebilmek niyetiyle ellerinden geleni ardına koymayacaklarını hepimiz gayet iyi biliyoruz.
Seçim öncesinde yalan yanlış haberlerle insanların sinir uçlarıyla oynandığını belirten Erdoğan, sosyal medya manipülasyonlarıyla toplumsal gerilimi tırmandırmak için çok yoğun çaba harcandığını söyledi. Erdoğan, "Bu hassas süreçte bizlere düşen milletin emanetine sahip çıkmaktır. Türkiye 14 Mayıs 1950'den beri seçimlerini tüm dünyaya örnek olacak bir olgunlukta ve şeffaflıkta gerçekleştirmiş bir ülkedir. Seçim güvenliğinin temini noktasında bugüne kadar takdire şayan bir başarı yakalayan emniyet teşkilatımızı yalan yanlış bilgilerle töhmet altında bırakmak doğru değildir. 23 Haziran öncesinde herkesi bulunduğu makamın ağırlığına uygun şekilde davranmaya davet ediyorum" diye konuştu.
Erdoğan, dün Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Tuncay Özilhan'ın açıklamalarına dinlediğini ifade ederek, şöyle konuştu:
- Bunu bu şekilde açıklamak istemezdim; buram buram demokrasi hazımsızlığı kokan, üstüne bir de Türkiye'yi karalamak için istatistik cinliğine başvuran konuşmasını üzüntüyle dinledim. Bu tür istatistikler çoğunlukla ülkemize karşı yaklaşımlarının asla adil olmadığını bildiğimiz çevrelerin ürünüdür. Buna rağmen benzer istatistiklerde Türkiye'nin gerçekten çok iyi olduğu nice alanlar var. Mesela iş yapma kolaylığı bakımından 17 sıra birden yükselerek 190 ülke arasında 43.'lüğe çıktık. Bunu görmez. Ekonomik özgürlükler endeksinde de 180 ülke içinde 68. sıradayız. Bunu görmez. Halbuki bu kişi bizi hep ülkemizi 110'lu, 120'li sıralarda gösteren istatistik eğrileri üzerinden vurmaya çalışır.
- Beyefendi; 17 yıl önce Türkiye'nin kişi başına milli geliri neydi, bugün Türkiye'nin kişi başına milli geliri ne? Sen o gün neredeydin, ekonomik olarak bugün neredesin? O günden bugüne sadece firman ne kadar büyüdü, arkadaşların ne kadar güçlendi, onu hiç masaya yatırmıyor musun? Ben sizin 17 yıl önceki durumunuzu da biliyorum bugünkü durumunuzu da biliyorum. Yeri gelirse bunları da teşhir ederim ama şunu bilin ki Türkiye'yi dışarıdan vuranlar vurmaya çalışıyor ama içeriden vuranlara bunun hesabını sormasını da bilirim.
- Zira, biz TÜSİAD'ın kasıtlı olarak Türkiye'yi alt sıralarda gösteren istatistiklerin illüzyonuna sığınmak yerine mesela başlattığımız 2,5 milyonluk istihdam seferberliğine niçin destek vermiyor bunu da kendilerine hatırlatırım. Size burada iş düşmüyor mu? Dev fabrikalarınız var, holdingsiniz. Ne olur 5 tane 10 tane yanına işsiz insanı alsan? Neyini kaybedersin? Bunları dert edinmiyorsunuz? Onlara da bunu hatırlatıyorum.
TÜSİAD'ı politik tarafgirlikten daha ziyade Türkiye'nin ekonomik bağımsızlık mücadelesine yaptığı katkılarla gündeme gelmesini arzu ettiklerini kaydeden Erdoğan, "Daha bir hafta önce ziyaretime geldiniz. Sizlerle biz neleri konuştuk? Bir hafta geçmeden yaptıkları açıklamalara bak. Unutmayalım ki bu ülke hepimizin ortak vatanıdır. Bu dolarlar, bu avrolar sizleri kurtarmaz, bu millet sizi kurtarırsa kurtarır. Bunu da böyle bilin." şeklinde konuştu.
'HİÇ KİMSENİN SİYASİ HESAPLARLA DEMOKRASİDE GEDİK AÇMAYA HAKKI YOKTUR'
Bayrağın herkesin ortak değeri, anayasanın devleti bir arada tutan kilit taşı olduğuna dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: "Demokrasi, bedelini canla ödeyerek elde ettiğimiz en büyük kazanımdır. Hiç kimsenin siyasi hesaplarla Türk demokrasisinde gedik açmaya, 70 yıllık kazanımlarımızı dinamitlemeye hakkı yoktur. Önümüzdeki günlerde sürecin hassasiyetine binaen herkesimin ama özellikle de sizlerin soğukkanlılığınızı koruyarak vazifenizi en güzel şekilde yapmanız gerekiyor. Ne milletin hakkına gireceğiz ne de milletimizin hakkının gasbedilmesine izin vereceğiz. Suça ve suçlulara karşı amansız, vatandaşlarımıza karşı ise daima müşfik ve saygılı davranacağız. Sorumluluğumuzun bilinciyle görevimizi hakkıyla nizamnamelere uygun biçimde yapmanın gayretinde olacağız. İnşallah sizlerin yanında olmaya, ekonomimizin imkanları dahilinde özlük haklarınız başta olmak üzere çalışma şartlarınızı iyileştirmeyi sürdüreceğiz. Bu düşüncelerle sözlerime son verirken bir kez daha ülkenize ve milletinize yaptığınız hizmetlerden dolayı sizlere şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. Rabbim bizleri ramazan-ı şerife nasıl kavuşturduysa inşallah bayrama da öyle kavuştursun diye dua ediyorum. Emniyet teşkilatımızın tüm şehitlerini tekrar rahmetle, minnetle yad ediyor, gazilerimize milletçe şükranlarımızı ifade ediyorum. Allah yardımcınız olsun. Sizleri sevgiyle saygıyla selamlıyorum."