Soçi’deki görüşmelerin gündeminin bir hayli yoğun olması bekleniyor. Bunun sebebi, Rusya ile ABD arasındaki iplerin, ikili ilişkilerdeki sorunların yanı sıra Beyaz Saray'ın Venezüella ve İran politikaları yüzünden de oldukça gergin olduğu bir dönemden geçilse de ülkeler arasında Temmuz 2018’den beri önemli üst düzey görüşme yapılmamış olması.
#Pompeo arrives in #Sochi in first visit to #Russia as US Secretary of State pic.twitter.com/jOHztrsvuy
— Ruptly (@Ruptly) May 14, 2019
Pompeo’nun bugünkü Soçi ziyaretinde gündeme gelme ihtimali yüksek olan konuları 5 maddede derledik:
Venezüella:
Moskova, Venezüella’nın meşru lideri olan Nicolas Maduro’nun en sıkı müttefiklerinden biriyken, Washington da ocak ayında kendini ülkenin geçici başkanı ilan eden muhalif Juan Guaido’yu destekliyor. Guaido birkaç hafta önce kendisine destek verdiğini söylediği askerlerle kamera karşısına geçmiş ve orduyu açık bir biçimde Maduro’ya karşı darbeye çağırmıştı. Fakat bu ayaklanma girişimi başarılı olmadı.
Rusya, Maduro karşıtı ayaklanmaları destekleyen ABD’nin ‘sorumsuz’ tutumunu oldukça ağır eleştirdi. Pompeo ise Maduro’nun ülkesini terk etmeye çoktan razı olduğunu, ancak Rus müttefiklerinin kendisini bu fikirden vazgeçirdiğini iddia etti. Bu iddia Rusya tarafından doğrulanmadı.
Kuzey Kore:
Vladivostok’taki bu buluşma, Kuzey Kore lideri ile ABD Başkanı Donald Trump arasındaki görüşmelerin çökmesini izliyordu. Kuzey Kore tarafı, görüşmelerin başarısızlığının sorumlusu olarak gördüğü ‘akılsız ve tehlikeli’ Pompeo’nun, ileride gerçekleştirilebilecek müzakerelerden uzak tutulması konusunda ısrarcıydı.
Mueller raporu:
Nitekim Rusya müdahalesi iddialarının rağbet gördüğüne ikna olmuş gibi görünen Pompeo, ülkesinin iç işlerine yönelik müdahalelere karşı sert bir tavır takınacağını belirtmiş, geçtiğimiz ay ise ‘Rusya’nın 2020 ABD başkanlık seçimlerine edebileceği’ uyarısında bulunmuştu.
Hatta Pompeo şunu da eklemişti: “2050 yılına vardığımızda dahi Ruslar işimize burunlarını sokmaya uğraşıyor olacaklar.”
Rusya ise 2016 seçimlerinde müdahale ettiği iddialarını kesin bir biçimde reddediyor.
Butina ve Whelan:
Butina, ABD’de Rusya hükümeti adına lobicilik faaliyetleri yapmakla fakat yasaların gerektirdiğinin aksine bu eylemleri konusunda Washington’ı bilgilendirmemekle suçlanıyor.
Rusya ise Butina’yı ‘siyasi tutuklu’ olarak görüyor. Rusya lideri Putin de ABD’de nezaret altında tutulan Butina’ya yöneltilen suçlamaların keyfi olduğunu dile getirmişti.
Bu sırada, ABD vatandaşı olan Paul Whelan da Rusya’da demir parmaklıklar ardında tutuluyor. Casuslukla suçlanan güvenlik uzmanı Whelan, geçtiğimiz yıl Moskova’da tutuklanmıştı.
Whelan’ın, Butina ya da ABD’deki herhangi başka bir Rus vatandaşıyla takas edilebileceği iddialarına, Moskova karşı çıkıyor. Kremlin Sözcüsü Peskov diplomaside insanları ‘piyon’ olarak kullanmayacaklarını belirtmişti.
İran:
ABD’nin bölgedeki çıkarlarını korumak gerekçesi ile Basra Körfezi’ne uçak gemisi ve bombardıman uçakları göndermesi ardından, Avrupalı mevkidaşları ABD Dışişleri Bakanı Pompeo’ya bölgedeki tansiyonu düşürmeleri çağrısında bulunmuştu.
ABD’nin iddialarının aksine, Birleşmiş Milletler denetçileri, İran’ın 2015’te imzalanan nükleer anlaşmaya uyduğunu söylüyor. Rusya ise anlaşmadan çekilmesi ardından İran’a yönelik yaptırımları yeniden devreye sokan ABD’yi kınadı. Rus yetkililer ayrıca, nükleer anlaşmanın kurtarılabilmesi için yeniden görüşme masasına oturulması çağrısı yapıyor.