Yunancada ‘yeniden doğuş’, ‘yeniden dönüşüm’ anlamına gelen ‘Palingenesis’ adının verildiği projedeki başlıca fikir, ‘Notre Dame Katedrali’ni tükettiğinden daha fazla enerji üretecek olan pozitif enerjili bir binaya dönüştürmek’.
Architects propose a Gothic and biomimetic roof for Notre Dame https://t.co/YvYFdovW9D #biomimicrydesign #cross-laminatedtimber #firesafety #france #glass #greenroof #historicarchitecture #notredame #wood pic.twitter.com/E3xaO7lg57
— Specifier Mag (@SpecifierMagCSI) May 12, 2019
Mimarlar, ışığı yutma özelliği bulunan özel bir cam çatının tesis edilmesini öneriyor. Katedralin kendi elektriğini ve ısısını üretebileceğini öngören projede ayrıca pasif bir havalandırma sistemi de yer alıyor.
Çatının ahşap iskeletinin karbon, hidrojen, azot ve oksijenden üretilen özel bir ‘organik aktif tabakadan’ oluşacak yekpare cam kristalleriyle kaplanması öneriliyor, bu kaplama sayesinde ışık yutularak, enerjiye dönüştürülecek. ‘Kristal plakalar’ kısmen açıldığı zamansa kulenin en uç noktasına kadar ulaşacak bir hava akımı oluşacak.
Önerilerden biri de parçaları meşe ağacı ve karbon elyafından oluşacak ekolojik bir kule tepesinin kurulmasını içeriyor. Kulenin en tepesinde, orijinal yapıda yer alan ve yangından sonra enkazın içinde bulunan bakır horozun da yeniden takılacağı ifade ediliyor.