RS FM'de pazartesi ve çarşamba günleri yayınlanan Yavuz Oğhan, Akif Beki ve İsmail Saymaz'la 'Söylemesi Bizden' programında Ankara Çubuk'ta asker cenazesinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na saldırarak yumruk atan Osman Sarıgün’ün adli kontrol şartıyla serbest bırakılması konuşuldu.
“Ana muhalefet liderini Ankara’nın merkezinde dövüyorsan, dövdürüyorsan, döven eli öpüyorsan, döven eli okşuyorsan, sırtını sıvazlıyorsan çok tehlikeli bir kapıyı açarsın” diyen İsmail Saymaz, konuyla ilgili şunları söyledi:
“Bir kere milli iradenin yarısını dövdürdün sen ve o dövene kahraman dedin. O halde bundan sonra saldırganlardan birileri kahraman olabilmek, elini öptürmek için kendisine düşman gösterilen siyasilerden birilerini dövebilir. Burada yumruk atılmış yarın kurşun atılabilir. Sen eğer yumruk atan da yiyen de bizdendir demeye başladıysan, bunu bir zamanlar demişlerdi, artık bu ülkede bugün için azınlıkta, muhalefet olanın canını tehlikeye attıysan çok tehlikeli bir kapıyı açtın. Yarın herkesi bulur bu kapı.”
BEKİ: CANA KAST GİRİŞİMİ OLDU, KORKUNÇ BİR FELAKETİN EŞİĞİNDEN DÖNDÜK
Akif Beki, “Savunma Bakanı Akar, Kılıçdaroğlu’nun sağ salim çıkmasıydı o günkü kaygım. Orada konuşurken kalabalığı yatıştırmak için birtakım laflar ettim, tek derdim kalabalığı dağıtmak ve Kılıçdaroğlu’nu oradan sağ salim çıkarmaktı dedi. Demek ki sağ salim çımama ihtimali ciddiye alınır bir ihtimaldi. Hulusi Akar da genelkurmay başkanlığı, komutanlık yapmış bir kurmay subay. Herhalde hayati bir tehlikenin gerçek bir tehdide dönüşmediğine bu yönde bir değerlendirme yaparak karar verebilecek ehliyete sahip birisi. Kılıçdaroğlu ölümden dönmüş. ‘Yakın bu evi’ diye atılan histerik çığlıklar az kalsın o evi tutuşturacakmış. Cana kast girişimi oldu. Korkunç bir felaketin eşiğinden döndük, çok ucuz atlatmışız” ifadelerini kullandı.
Yavuz Oğhan, şunları söyledi: “Ben Kılıçdaroğlu’na yönelik saldırıya gösterilen tepkide en çok iktidar partisinden gelecek tepkiyi merak ettim. Biz iki farklı yaklaşımı 36 saat içinde gördük. 36 saat içinde Cumhur İttifakı ya da AK Parti, seçim öncesine geri döndü. Seçim bitti, artık tansiyonun düşmesi lazım söyleminden seçimin öncesindeki söyleme aynı şekilde geri dönüldüğünü gördük. Burada da herhalde yol gösterici de belirleyici de Bahçeli’dir diye düşünüyorum.”