"İki açıdan değerlendirdik seçimleri: İki ayaklı stratejimiz vardı. Batı illeri açısından baktığımızda stratejimiz AKP-MHP iktidarına kaybettirmek olarak adımlar atacaktık. Seçmenlerimiz gördüğümüz kadarıyla çok büyük oranda. Yüzde 90'ın üzerinde oranda bu stratejide oy kullanmış. Büyükşehir sonuçlarına bakınca bunu görebiliyoruz. Sonuçları etkileyecek şekilde davrandılar ve etkilediler de. 24 Haziran ile karşılaştırdığımızda oy kaymalarını görebiliyoruz. En önemlisi siyasal açıdan çok net bir mesaj verdi seçmenimiz. Demokrasinin gelişmesi bakımından üstüne düşeni yaptılar.
Sonuç açısından baktığımızda bölgede üç büyük şehir kazandık Diyarbakır, Mardin ve Van. Toplamda 65 civarında il ilçe büyükşehir kazandık. Kayıplarımız da var. Bunların bir kısmındaki sonuçlar seçim öncesinde defalarca vurguladığımız bir konuyla alakalı: Çok ciddi bir seçmen kaydırma yaptırıldı. Bu İçişleri ve Milli Savunma Bakanlığı organizasyonuyla yapıldı. 40 bine yakın bir sayıydı bu. Bu çok büyük bir sayı gibi görünmeyebilir ama küçük ilçeler açısından sonucu doğrudan doğruya etkiliyor. Bu başvurularımıza ret cevabı geldi. Biz ciddi etkileneceğimizi biliyorduk. Şırnak bu açıdan en belirgin olan yerdi. Buradakiler asker, polis ve özel harekatçılar. Şu anda bölgede süren bir operasyon yok. Bu kaydırmalar Aralık ayında gerçekleşti. İkametgahların seçim için belirlenme tarihleriydi bunlar. Sadece Şırnak merkez değil oranın bazı ilçelerinde, Uludere gibi yerlerde görüyoruz. Sınır ilçelerinde, Çukurca Eruh ve Şemdinli gibi yerlerde bunu görüyoruz. Bir mühendislikle hazırlanmış bir sonuç bu.
Sandık birleştirme yapıldı. Yaklaşık 96 bin seçmen etkilendi bundan. 973 sandık taşındı. YSK ile görüştük. Gerekçelerin ne kadar absürt olduğunu söyledik. Başkan itiraz bile edemedi ama 96 bin seçmenin sandığı taşınınca seçime etki edildi. Sandık başında görevlendirilen kolluk gücü var. Elimizde bir liste var: Hangi sandıklarda kaç kolluk görevlendirilmiş onu söylüyor bize. İnanılmaz oranlar var. İstanbul ve başka illerde de sandıklarda kolluk gücü var. 31 bin sandıkta görevli sayısı 542. Neredeyse 57 sandığa bir kolluk düşmektedir. Diyarbakır Silvan'da bir sandıkta 85 görevli var. Bunun gibi inanılmaz rakamlar var. Bir sandığın başında 85 kolluk gücü varsa oraya girip oy kullanmak isteyen bundan etkilenmez mi? Bu söylediğim sayıların hepsi YSK belgeleri.
Bu normal bir durum değil. Ortamı değiştiren bir durumla karşı karşıyayız. Demokratik bir seçim ortamı değil bu. Bir de bu güvenlik görevlileri gidip orada oy da kullanıyor. Bunu söylememiş olsaydık belki diyebilirdiniz ki kayıplar yüzünden bunu söylüyorsunuz. Ama Ocak ayından itibaren bu uyarıları yaptık. Bizim bölgede oy kayıplarımız oldu. Ama sadece bu söylediklerimize bağlamamakla beraber halkın teveccüh göstermediği ya da sandığa gitmediği yerler de var. Burada bize bir mesaj da verildi. Kimi yerlerde aday belirleme sürecinde sorunlar çıktı kimi yerlerde kendimizi iyi anlatamadık. Ağrı ve Bitlis bunlardan ikisi. Kendi eksiğimiz olan yerleri de tespit ettik.
Muş ret örneklerinden biri. Malazgirt'te üç oyla kaybettik. İtiraz ettik, geçersiz oyların sayılması için, reddedildi. Muş çok belirgin bir örnek. 500 civarında bir oyla kaybettik. Geçersiz oy da çok fazla ama kabul edilmedi. İstanbul'da ortada bir belge yokken AKP itirazlarını kabul ettiler ama bizim belgelerimize rağmen kabul görmedik. Oy kullanma konusunda usulsüzlük ve tutanaklardaki şerhlerimiz dikkate alınmadı. Bizim kazandığımız yerlerde AKP ve MHP gerekçe olmadan itiraz etti ve bunlar kabul edildi. Yeniden sayılınca bizim oylarımızın sayısı arttı. İktidardaki partilerin itirazları hemen kabul ediliyor bizim itirazlarımız görmezden geliniyor."