Suriye'nin Halep kentinden 5 yıl önce savaştan dolayı Türkiye'ye sığınan Ahmed ve Delel çiftinin 4 yıl önce Mersin'de üçüz çocukları oldu. Aile erkek çocuğa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ismini, kız çocuklarına ise Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın ismi ile Erdoğan'ın kızı olan Sümeyye'nin ismini verdi. Aile kimlikte de bu isimleri aynen yazdırdı.
"Suriye'de savaş çıkınca 2013 yılında ben eşim ve 8 yaşındaki oğlumla Halep'ten Türkiye'ye kaçak yollardan kaçtık. Önce Gaziantep'e ardından ise Mersin'e yerleştik. 2014 yılının dördüncü ayında üçüz çocuğumuz oldu. Erkek olana Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ismini, kız çocuklarına ise eşi Emine ve kızı Sümeyye'nin ismini verdim. Bu isimleri Recep Tayyip Erdoğan'ı çok sevdiğim için verdim. Bu isimleri vereyim belki bir gün beni Türkiye'den zorla çıkartmazlar diye de düşündüm. Türkiye'de geçim konusunda zorluk çekince ve ayaklarımdaki ağrılardan çalışamadığım için Avrupa'ya iltica talebinde bulundum. ASAM kurumuna başvuru yaptım. Bide Toroslar Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'na Başvurdum. ASAM yetkilileri bana çocuklarıma verdiğim isimlerden dolayı Avrupa ülkelerinin iltica başvuru talebini kabul etmediğini söyledi. Ben pes etmedim birkaç kez yine başvuru yaptım ama bir sonuç çıkmadı. Karar karşısında şok oldum. Engelli raporum olmasına rağmen iltica başvuru talebim kabul edilmedi. Normalde çocukları küçük olan ve engelli olan Suriyelileri Avrupa ülkeleri alıyor. Engelli olmama rağmen iltica talebimin reddedilmesinin nedeni çocuklarıma Recep Tayyip Erdoğan, Emine ve Sümeyye ismini verdiğim içindir."
‘İSİMLERİNİ DEĞİŞTİRMEK İSTEDİM ANCAK TALEBİM REDDEDİLDİ’
ASAM'dan Sputnik'e gönderilen bilgilendirmede söz konusu kişinin iddialarının gerçeği yansıtmadığı belirtilerek, şunlar kaydedildi:
"Mültecilerin 3. ülkeye yerleştirilmesi uluslararası hukukça hak olarak değerlendirilmemektedir. SGDD-ASAM olarak SURİYE UYRUKLU YA DA SURİYE UYRUKLU OLMAYAN MÜLTECİLER İÇİN kayıt alma, yönlendirme yapma, statülerinin belirlenmesi ve 3. ülke yerleştirmeleri sürecinde herhangi bir sorumluluğumuz ya da yetkimiz kesinlikle bulunmamaktadır. Dolayısıyla haberde yer alan ailenin Avrupa'ya iltica talebi ile ilgili tarafımızca görüşme yapılmamıştır. "