Güney Kore'de seks skandalı: Özür dileyip müziği bırakmaları yeterli olacak mı?

Gökçe Çalışkan

Ataerkil bir aile yapısının hüküm sürdüğü ve kadınların iş dünyası başta olmak üzere pek çok alanda ikinci planda kaldığı Güney Kore, ülke kadınlarının en büyük sorunlarından olan gizli kamera pornosu karşısındaki duruşu konusunda son 1 haftadır ciddi bir sınavdan geçiyor.

Hollywood'da kadınlara yönelik cinsel tacize karşı ortaya çıkan #MeToo (BenDe) hareketi siyaset dünyasında birkaç istifa getirmiş olsa da ülkenin en büyük ihracat ürünlerinden olan eğlence sektöründeki durumun ne zaman patlak vereceği merak ediliyordu.

Müzik sektöründe (K-Pop) 'idol' olarak anılan bazı sanatçılar, henüz adları basınla paylaşılmayan bazı polis ve siyasilerin karıştığı seks skandalı, gizli kamera pornosu (molka) meselesinin vahametini iyiden iyiye gözler önüne serdi.

ŞARKICI JUNG JOON-YOUNG: SUÇLARIMI İTİRAF EDİYORUM, BÜYÜK BİR SUÇLULUK DUYMADIM

2015- 2016 yılları arasında cinsel ilişkiye girdiği en az 10 kadını ilişki esnasında rızaları olmadan videoya çekmek ve bu görüntüleri mesajlaşma uygulaması KakaoTalk'ta bazı şarkıcılarla paylaşmakla suçlanan 30 yaşındaki şarkıcı Jung Joon-young dün Seul Metropol Polis Teşkilatı'nda ifade verdi.

Siyah bir takım elbise giyen Jung halktan özür diledi ve soruşturma sürecine yardımcı olacağını söyledi. Önceki gün de tüm yaptıklarını yazılı bir açıklamayla itiraf eden Jung'un bu suçları işlerken pişmanlık duymadığını belirtmesi en can alıcı nokta oldu: "Tüm suçlarımı itiraf ediyorum. Kadınları izinleri olmadan videoya çektim ve bu görüntüleri sosyal medyadaki bir chat odasında paylaştım. Bunları yaparken büyük bir suçluluk duymadım."

Yaptıklarının etike uymadığını ve düşüncesizce hareket ettiğini belirten Jung, videolardan bu skandalın ortaya çıkmasıyla haberdar olan tüm kadınlardan özür diledi, müzik kariyerine son verdi.

Eski kız arkadaşı, 2016'da Jung'un cinsel ilişkilerini izni dışında kameraya aldığı gerekçesiyle şarkıcı hakkında suç duyurusunda bulunmuş, daha sonra suçlamayı geri çekmişti. Jung, kız arkadaşının seks görüntülerini kameraya aldığından haberi olduğunu ve izin verdiğini iddia etmişti.

HIGHLIGHT ÜYESİ YONG JUN-HYUNG: APTALCA DAVRANDIM, GRUPTAN AYRILIYORUM

Bunun ardından yine dün, Highlight grubunun üyelerinden Yong Jun-hyung, Jung'un çektiği bu seks videolarını izlediğini itiraf etti ve gruptan ayrıldığını duyurdu: "Jung'un çektiği videosunu izledim ve aramızda birtakım uygunsuz konuşmalar geçti. Etik olmayan şeylerdi, aptalca davrandım. Meselenin ciddiyetinin farkında olduğum ve hayranlarıma daha fazla zarar vermemek için gruptan ayrılacağım." Öte yandan Yong söz konusu chat odasının üyelerinden olmadığını, Jung'un videoyu kendisine birebir sohbette yolladığını savundu. Yapımcı şirket Around Us Entertainment da yine bir açıklama yayınlayarak Yong'un 'ahlaksızlığının yol açtığı şeyler nedeniyle duydukları hayal kırıklığını' dile getirdi.

FTISLAND'DAN CHOI JONG-HOON'UN ŞİRKETİ: GRUPLA İLİŞKİSİ KESİLDİ

Perşembe gününün ikinci itirafını da FTISLAND grubundan Choi Jong-hoon yaptı. Choi'nin aynı chat grubunda, alkollü araba kullanırken yakalandığı ama bir polis memurunun bunu örtbas ettiğini anlattığı ortaya çıktı. Grubun bağlı olduğu yapım şirketi FNC Entertainment Choi'nin grupla ilişkisinin kesileceğini ve müzik kariyerine nokta koyacağını duyurdu. Şirket açıklamasına göre Choi'nin 'hatırlamadığı başka şüpheli eylemleri' daha var.

CNBLUE'DAN JONGHYUN 'DÜZGÜN BİR PERSPEKTİFTEN BAKIYOR OLSA BUNLARA ORTAK OLMAYACAĞINI' SÖYLEMİŞ

Bununla birlikte bugün FNC Entertainment, bir diğer grubu CNBLUE'dan Lee Jong-hyun ile önceki açıklamalarına düzeltme yayınladı ve Lee'nin Jung'un paylaştığı seks videolarını izleyip kadınlar hakkında aşağılayıcı yorumlar yaptığını kabul ettiğini belirtti: "O dönem toplumsal cinsiyetle ilgili düzgün bir perspektiften bakabiliyor olsaydı bu suçlara ortak olmayacağını söylüyor. Bir suç olduğunu bilmeden yaptığı ahlak dışı yorumlar nedeniyle zarar gören ve hayal kırıklığına uğrayan herkesten özür diliyor. (…) Kamuya mal olmuş bir kişi olarak eylemlerinin sorumluluğunu almaya hazır."

'MUHTEŞEM SEUNGRI' DE SORUŞTURMA ALTINDA: KARİYERİNE NOKTA KOYDU

Sürecin en çok konuşulan ismi ise K-Pop dünyasının en ünlü gruplarından Big Bang'in Seungri'si (asıl adıyla Lee Soung-hyun) oldu. Yaşam tarzı ve görünüşü, F. Scott Fitzgerald'ın Muhteşem Gatsby (The Great Gatsby) adlı kitabının baş kahramanı olan  Jay Gatsby karakterininkine benzetildiği için 'Muhteşem Seungri' olarak da anılan 28 yaşındaki şarkıcı da perşembe günü polise ikinci kez ifade verdi. 

Seungri 2015'te KakaoTalk üzerinden, Gangnam bölgesindeki gece kulüplerinde işadamlarının fuhuş yapmasına aracılık etmek ve Jung'un seks videolarını paylaştığı chat grubunun üyelerinden biri olmakla suçlanıyor.

Seungri'nin ismi ilk olarak halkla ilişkilerini yürüttüğü Burning Sun adlı gece kulübündeki şiddet, madde kullanımı, tecavüz ve yolsuzluk iddialarına ilişkin başlatılan soruşturmada gündeme gelmiş ve şarkıcı 27 Şubat'ta ifade vermişti.

Seungri, Instagram hesabından yaptığı açıklamada da "Eğlence sektöründen ayrılmam daha iyi olacak. Bu toplumsal skandalın boyutu çok büyük olduğu için kariyerime nokta koyma kararı aldım. Yürütülen soruşturmaya ciddiyetle yardımcı olacağım" ifadelerini kullandı.

Big Bang'in bağlı olduğu ve ülkenin en büyük müzik şirketlerinden biri olan YG Entertainment da Seungri'nin sözleşmesinin feshedildiğini açıkladı. Reuters ajansına açıklama yapan bir şirket yetkilisi, diğer 4 üyesi askerde olan grubun geleceğine ise henüz karar verilmediğini söyledi.

 

 

Popüler kültür eleştirmeni Lee Moon-won, "Skandal patladıktan sonra Seungri ve Gatsby'nin daha çok ortak yönünün olduğu ortaya çıkması ironik. İkisi de şöhret ve para için yolsuzluğa karıştı."

ULUSAL POLİS TEŞKİLATI: TEŞKİLATIMIZ İÇİNDEKİ YOLSUZLUKLARI NE PAHASINA OLURSA OLSUN SORUŞTURACAĞIZ

Öte yandan Ulusal Polis Teşkilatı'nın başındaki Min Gap-ryong'un çarşamba günü düzenlediği basın toplantısında söyledikleri bu suçlara güvenlik güçlerinin de göz yumduğunu gösterdi. Chat grubundaki konuşmalara göre bir polisin bu isimlere soruşturulmayacaklarına dair garanti verdiğini aktaran Min polis teşkilatı içindeki bu yolsuzluk iddialarını da 'ne pahasına olursa olsun' soruşturma sözü verdi.

Dil, çeviri ve sosyal medyada paylaşılan yanlış bilgiler nedeniyle detaylarıyla takip etmek zor olsa da uluslararası basında son birkaç gündür geniş yer bulan skandal için atılan başlıklar sorunu salt K-Pop meselesiymiş gibi gösteriyor ancak kadınların özellikle tuvalette ve kabinde soyunurken görüntülerini gizli kamerayla çekip porno sitelerinde yayımlama furyası o kadar yaygın ki itirafta bulunan şarkıcıların ifadelerinden de anlaşıldığı üzere birçok erkek bu duruma normal gözüyle bakıyor.

İDDİALARI İLK GÜNDEME GETİREN MUHABİR KANG: KADINLARIN VİDEOLARDAN HABERLERİ YOK, İSİMLERİNİ AÇIKLAMAKTAN KORKUYORLAR

Öyle ki chat grubuyla ilgili iddiaları ilk gündeme getiren SBS muhabiri Kang Kyung-yoon, Jung'un mağdur ettiği kadınların çoğunun 20'li yaşlarında olduğunu ve gizlice videoya çekildiklerinden haberlerinin olmadığını aktardı. Durumu öğrenen mağdurların şoke olduğunu söyleyen muhabir, bu kişilerin kimliklerini açıklamaktan korktukları için yasal yollara başvuramadıklarını anlattı.

'HAYRANLARININ SEUNGRİ'YE OLAN SEVGİSİNİ ANLIYORUM AMA BU CİDDİ BİR SUÇ'

Chat grubunda söz konusu şarkıcıların kadınlara yalnızca bir seks objesi olarak baktığını ve seks videolarının bir oyunmuş gibi paylaşıldığını vurgulayan Kang, Seungri'nin hayranlarından nefret e-postaları aldığını söyledi: "Ona duydukları bu sevgiyi anlıyorum ama bu ciddi bir seks suçu. Ortada mağdurlar var ve çektikleri bu acı hemen geçip gitmeyecek. Umarım şarkıcının hayranları da bu kadınların çektiği acının farkına varır."

AVUKAT BANG: KONUŞMALARIN YER ALDIĞI DOSYALARI GÖRÜNCE 'BU KORE MAFYASI GİBİ BİR ŞEY' DEDİM

Gazeteci Joseph Kim de birinin kendisine bir USB içinde verdiği chat odası konuşmalarını polise ilk veren avukat Bang Jyun-hyun'un videosunu paylaştı. Kim'in aktardığına göre Bang şu ifadeleri kullanıyor: "Dosyaları gördükten sonra 'Bu Kore mafyası gibi bir şey' dedim çünkü ünlüler, ünlülerle bağlantılı yatırımcılar, polis ve bazı hükümet yetkilileri, hepsi işin içindeydi." Bang, kadınların büyük ihtimalle bu videolardan haberlerinin olmadığını ama videoların bu kadınları susturmak için 'intikam pornosu' olarak kullanılmış olma ihtimalinin de altını çizdi.

MOON HÜKÜMETİ YETKİLİLERİN KAYIRILMASINI ÖNLEMEK İÇİN BAĞIMSIZ KURUL ÜZERİNDE ÇALIŞIYOR

Devlet Başkanı Moon Jae-in'in #MeToo hareketine destek vermesinin yanı sıra Adalet Bakanı Park Sang-ki de önceki gün bakanlığın 2019 planlarını anlatırken gizli kamera pornosuna değindi. Bu tür yasadışı görsel materyallerin paylaşılmasının en kötü suçlardan biri olduğunu ve suçluların cezalandırılması gerektiğini söyleyen Park, bu tür olaylara karışan üst düzey yetkililerin yargılanacağı bağımsız bir kurul kurulması çabalarını da artıracaklarını söyledi. Soruşturma makamlarının üst düzey yetkilileri kayırdığı eleştirileriyle karşı karşıya olan Güney Kore hükümeti bu hakların çoğunu polise devretmek için uğraşıyor.

2018'DE 6800 ŞİKAYETİN YALNIZCA ÜÇTE BİRİ MAHKEMEYE TAŞINDI

Güney Kore yasalarına göre kişinin izni olmadan fotoğraf ve videolarını çekenler 5 yıla kadar hapis cezası ya da 30 milyon won (yaklaşık 26.500 dolar) para cezasına çarptırılabiliyor. Bu görüntüleri paylaşanlar için de cezalar pek değişiklik göstermiyor. Ancak polis ve hukukçular bu yasayı hayata geçirme konusunda çok da adil davranmıyor. Resmi verilere göre 2018'de 6800 şikayetin yalnızca üçte biri mahkeme salonuna taşındı, 10 davadan birinin sonucunda da suçlu hapse gönderildi.

New York Times'a konuşan feminist felsefe uzmanı Yunkim Ji-yeong, gizli kamera pornosunun ülkede çok yaygın olduğunun bir kez daha altını çizdi, erkeklerin birbirlerine cesaret vererek videoları paylaşmak için adeta yarıştığını ve bu döngünün bu şekilde devam ettiğini anlattı. Geçen yıl başkent Seul'de on binlerce kadının ''Benim hayatım senin pornon değil'' sloganıyla sokaklara döküldüğünü hatırlatan Yunkim, bazı kadınların bu son skandal karşısında her şeye rağmen şaşırdığını çünkü ortaya çıkan şeylerin idollerin imajına ters düştüğünü düşündüğü değerlendirmesi yaptı.

Nitekim Chicago Üniversitesi’nde Kore uzmanı olan Jenna Gibson, “Seungri ve Burning Sun iddiaları doğruysa bu skandal yakın zamanda K-Pop’da gördüğüm tüm skandalların ötesinde bir seviyede” dedi.

'TOPLUM, KÜLTÜR VE SEKTÖRÜ ELEŞTİRMENİN ZAMANI GELDİ'

Guardian’ın sözlerine yerdiği The Korea Times yazarı Lee Suh-yoon da "Cinsiyete dayalı suçların tekrarlanıp durması artık yalnızca birkaç belli kişinin etik hatalarına bağlanamaz. Artık bu korkunç davranışları gözardı eden ve destekleyen toplum, kültür ve sektörü hedef tahtasına oturtmanın zamanı geldi” yorumu yaptı. Güney Kore dizileri ve cinsiyet alanında yazılar yazan Oh Soo-kyung da “Kadın bedenini nesneleştiren kültür ve endüstri erkeklerin sessiz kalması ve dayanışmasıyla bugünlere geldi. Bu korkunç kartelin içindeki erkek topluluğunun gerçek yüzü nihayet ortaya çıkmaya başladı" eleştirisi yöneltti.

Aynı şekilde bu skandalı yalnızca K-Pop sektörüyle bağdaştırmanın yanlış olduğunun altını çizen bir diğer gazeteci Elise Hu, Güney Kore toplumundaki tecavüz kültürüne gönderme yaptı: “Tecavüz kültürü tecavüzün sık yaşanması anlamına gelmez, cinsel saldırının normalleştirilmesi ve haklı gösterilmeye çalışılması anlamına gelir.”

'AJANSLAR YILDIZLARIYLA YETERİNCE İLGİLENMEZSE BU KİŞİLER SAATLİ BOMBAYA DÖNÜŞÜR'

İdolleri çıkış yapmadan önce dil, dans, müzik gibi alanlarda çok sıkı eğitimlerden geçiren müzik şirketleri de eleştirilerin odağında. Reuters ajansına konuşan eleştirmen Ha Jae-keun, ödül kazanacak şarkı ve dansı bulmaya fazla odaklanıldığı için idollerin ‘ahlaki eğitiminin’ ikinci plana atıldığı, şirketlerin de bu sorunların farkında olduğu halde üzerini örtmeye çalıştığı görüşünde.

Diğer bir eleştirmen Kim Sung-soo da “Ajanslar yıldızlarıyla yeterince ilgilenmezse, buna eğitim ve stres yönetimi eğitimi vermek de dahil, bu yıldızlar saatli bomba olur çıkar” uyarısı yaptı.

2009'DA İNTİHAR EDEN OYUNCU JANG İÇİN DE ADALET GELECEK Mİ?

2009’da Jang Ja-yeon adlı Güney Koreli oyuncu veda mektubu bırakıp intihar etmişti. 'Boys Over Flowers' dizisindeki rolüyle tanınan 26 yaşındaki Jang, intiharından bir hafta önce yazdığı 7 sayfalık mektubunda rol kapabilmesi için medya yöneticileri ve CEO’larıyla ilişkiye girmeye zorlandığını anlatmıştı.

Jang'ın arkadaşlarından ve olayın şahitlerinden Yoon Ji-oh da yeni kitabında intihar notunda gördüğü isimleri anlatmış ve yeniden açılan soruşturma kapsamında ifade vermişti. Şu anda bakanlık koruması altında olan Ji, 2 gün önceki Instagram paylaşımında "Bana göre Güney Kore hala güç ve paranın önce geldiği bir toplum. Suçun küçüğü büyüğü olmaz. Tüm suçlar ne olursa olsu soruşturulmalı. (…) Eğlence sektöründe çalışan ve bu konuya sırtını dönenler, korktuklarını ve cesurca ortaya çıkamadıklarını biliyorum ama kalbim her gün bin parçaya ayrılıyor" ifadelerini kullandı.