* Herkesin 31 Mart sabahı vatandaşlık görevi olarak sandığa gitmesi gerek. 17 yılın en yüksek katılım oranına ulaşılarak Türk demokrasisine leke sürmeye çalışanlara hadlerinin bildirilmesi gerek.
* Rumlara, Yunanlara ses çıkartmazken, söz konusu Türkiye olunca tehdit diline başvuranlar karşısında hep birlikte egemenliğimize sahip çıkacağız. İşte bak Mısır'da dokuz genci idam ettiler. Batı'nın sesi çıktı mı, çıkmadı. Kahire'de ne yazık ki katil Sisi ile bir araya geldiler mi, geldiler. Darbecilerin elini sıkmak için sıraya giren Batı'nın ikiyüzlü siyasetçilerine gelin 31 Mart'ta sandıkta bir ders verelim. Şimdi Fatih'in emaneti İstanbul'da ezanı Muhammediye'yi ıslıklayan nursuzlara, cuma salası ile dalga geçen edepsizlere inşallah hep beraber sandıkta esaslı bir Osmanlı tokadı vurmaya var mıyız?
* Meydandakilere, "Türkiye'de 'Kürdistan' diye bir bölge var mı?" diye soran Erdoğan, vatandaşların "Hayır" cevabının ardından şunları söyledi:
Türkiye'de Güneydoğu Anadolu bölgemiz var, Doğu Anadolu bölgemiz var, Karadeniz'imiz var, Akdeniz'imiz var, İç Anadolu var, Ege var, Marmara var ama 'Kürdistan' diye bir bölge yok. Ben ona adresi söyleyeyim. Kuzey Irak'ta Kürdistan var. Çok sevdiğine göre buyursun oraya gitsin. Ülkemizi bölmeye bunların hakkı da haddi de yok."
Geçti 1 Temmuz, neredesiniz? Cudi'de gömdük, Gabar'da gömdük, Tendürek'te gömdük. Böyle bir yanlışa başvurduğunuz anda bulunduğunuz yerde sizleri gömeriz. Açtığınız çukurlarda gömdük, kanallarda gömdük, bundan sonra da gömeriz. Artık yıllar öncesinin Türkiye'si yok, geçti o iş. Ne diyor kadın, 'Biz sırtımızı YPG'ye, PYD'ye dayadık.' diyor. Kadın bak ben sana bir şey söyleyeyim, biz de sırtımızı İskenderun halkına ve Allah'a dayadık. Buraya böyle geldik.
* Boş teneke çok ses çıkartır, muhalefetin durumu da aynen böyle. Bunların ülkeye dair ne bir vizyonu ne bir planı ne de bir fikri var. Türkiye'yi kalkındıracak, yüceltecek, ekonomik, siyasi, ticari, askeri olarak güçlendirecek tek bir projeleri dahi yok. Her kamera gördüklerinde, mikrofonu ellerine her aldıklarında koro halinde bize saldırıyorlar. Hepsi birden bize iftira atıyor. Vizyon boşluğunu, ufuk yokluğunu hakaretle kapatmaya çalışıyorlar.
* Milleti bu CHP nasıl vasıfladı? 'Bidon kafalı, makarnacı, kömürcü, göbeğini kaşıyan adam.' dediler. Böyle tahkir ettiler. Bu CHP'liler böyle. Kendi beceriksizliklerinin, tembelliklerinin faturasını geldiler vatandaşa ya da devlete kesmeye gayret ettiler. Vatandaşa hizmet götürmediler. Bir eserleri yok.
* Şu gerçeğin altını bir kez daha çizmek istiyorum, Türkiye son 17 yılda hangi başarıya imza atmışsa, HDP'ye, CHP'ye, marjinallere, CHP zihniyetindeki bürokratik vesayete rağmen başarmıştır. Bu kardeşiniz Cumhurbaşkanı olarak 4,5 yıldır Türkiye'nin başında. Hatay'da İbrahim Güler kardeşimizi büyükşehire belediye başkanı yapalım. Fatih Tosyalı kardeşimi İskenderun'a belediye başkanı yapalım. Böylece Cumhurbaşkanı, büyükşehir belediye başkanı ve İskenderun ilçe başkanı üçlü olarak buralarda mevcut eksiklikleri gidererek yeni bir İskenderun, yeni bir Hatay inşa edelim. Zaten Hatay'a ne yapıldıysa bizimle yapıldı. 17 sene öncesinin Hatay'ı ve İskenderun'u ile bugünkünün arasındaki büyük fark var. Elini vicdanına koyan her bir vatandaşım iki Türkiye arasındaki bu değişimi görecektir…
* (Miting alanındakilere, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun SSK Genel Müdürlüğü döneminde hastanelerde yaşananlara ilişkin görüntüleri izlettirerek) Bay Kemal dönemi… İşte Bay Kemal'in SSK'sı. Buna bir koyun dahi teslim edilmez.
* Tüm bu yatırımların artarak sürmesi için 31 Mart hayati öneme sahip. Hatay'ı hakaret belediyeciliğinden kurtarıp, hizmet belediyeciliğine kavuşturmamız lazım. Hataylıyı 'oy yoksa hizmet de yok' diye azarlayan kibir abidelerine sandıkta güzel bir ders vermeye hazır mıyız? Sizden topladığı vergileri, devletin gönderdiği milyarlarca kaynağı çarçur edenleri artık sandıkta tasfiye etmemiz gerekiyor. Sizlerden çok çalışmanızı ve sandıklara sahip çıkmanızı istiyorum.