Gelişmeleri Enerji Politikaları Uzmanı ve CHP Enerji Komisyonu Başkanı Necdet Pamir ile konuştuk.
‘TÜRKİYE’NİN UYARILARINA RAĞMEN RUMLAR ÜÇ TUR İHALEYE ÇIKTI’
Necdet Pamir, dünyada tüketilen enerjinin yaklaşık yüzde 24’ünün doğalgaz ile karşılandığını anlatırken, miktarlarla ilgili tartışmalı verilere karşılık Doğu Akdeniz’deki son doğalgaz keşiflerinin önemine dikkat çekti. Kıbrıslı Rumların da AB’den aldıkları güçle Kıbrıs Türklerinin çıkarları hilafına tek taraflı arayışlara giriştiğini anımsatan Pamir, Türkiye’nin uyarılarının görmezden gelindiğini belirtti:
‘AFRODİT İÇİN DÜNYADAKİ EN BÜYÜK KEŞİF DENMESİ ABARTI’
Pamir, Kıbrıs adası etrafındaki tartışmalı duruma rağmen ExxonMobil şirketinin faaliyetleri ve rezervlerle ilgili açıklamalarına da dikkat çekti. Türkiye’nin Mavi Vatan tatbikatının tam ertesinde yapıldığını belirten Pamir, aynı durumun geçen sene de 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı öncesinde tekrarlandığını anımsatarak ‘komplo teorisi’ gibi görünmesine rağmen bu açıklamaların zamanlamasına vurgu yaptı:
‘KEŞİFLERLE İLGİLİ ABARTILI RAKAMLAR DİLE GETİRİLİYOR’
Doğu Akdeniz’deki keşiflerle ilgili açıklanan rakamlara da atıf yapan Pamir, ‘dünyanın en büyüğü’ türü lafların abartı teşkil ettiği görüşünü dile getirdi.
‘MÜSLÜMAN KARDEŞLER ODAKLI POLİTİKA YÜRÜTEN AKP HERKESLE KAVGALI’
Pamir, doğalgaz kaynaklarına dair keşifler ve rezervlere dair açıklamalar ve zamanlamalarının Türkiye’ye yönelik mesaj taşıdığı görüşünde. Erdoğan hükümetinin bütün ülkelerle ilişkileri kötüleştirerek Türkiye’nin çıkarlarını da tehlikeye attığını dile getiren Pamir’e göre Ankara’nın Müslüman Kardeşler odaklı politikasını değiştirip kıyıdaş ülkelerle ilişkilerini normalleştirmesi gerekiyor:
‘MAVİ VATAN’A ALTLIK OLUŞTURAN KAVRAM TÜRKİYE’NİN MÜNHASIR EKONOMİK BÖLGE İDDİASIDIR’
Pamir, bu gelişmeler olurken Türk donanmasının Mavi Vatan tatbikatının önemini vurgularken, tatbikatın Türkiye’nin Münhasır Ekonomik Bölge iddiasını dolduracak şekilde hareket etmeye çalıştığını vurguladı. Türkiye’nin kendi bölgesinin çok azına razı edilmeye ve İskenderun Körfezi’ne sıkıştırılmaya çalışıldığını belirten Pamir’e göre ‘Mavi Vatan’ kavramı Türkiye’nin hakları konusunda kararlılığını sergilemekle alakalı:
‘TÜRKİYE PETROLLERİNİN TAMAMEN İÇİ BOŞALTILDI’
Türkiye’nin haklarını savunmak için Deniz Kuvvetleri’nin yanı sıra diplomasiyi de iyi kullanması gerektiğini belirten Pamir, sürecin özelleştirme eşliğinde sürdürülürken, Türkiye petrolleri gibi kurumsal devlet şirketlerinin içinin boşaltılması politikasının ise temel hatalardan olduğunun altını çizdi:
“Bugüne kadar hep Deniz Kuvvetleri aracılığıyla Rumların tek taraflı faaliyetleri, fiili durum yaratma çabaları önlendi. Mesela onların 3. Blok diye adlandırıp tek taraflı ihaleye çıktığı yerde İtalyanların en iyi şirketine ait Saipem 12 bini geçtiğimiz yıl içinde durdurduk. Ama bunlar yeterli değil, yapılması gereken hem diplomasi yoluyla bu işi tamamlamak hem de Türkiye petrollerinin son dönemde aldığı mesela Barbaros 2-3 boyutlu sismik yapabilen bir gemi yabancılara gittiğiniz zaman hepsi bir arada olduğu için sizin önünüzü kesiyorlar, gemilerin kiralanmasını engelliyorlar, bu anlamda doğrudur. Onun ötesinde Fatih adı verilen derin deniz sondaj gemisi alındı. Onun hemen hemen kardeşi diyebileceğimiz bir tane daha alındı. Bunlar güzel. Ama buna karşılık bu faaliyetleri doğru yerde yapmak lazım. Yani kıyılarda Alanya 1 kuyusunu açmak değil de hidrokarbon potansiyelinin çok daha fazla olduğunu düşündüğümüz ve Münhasır Ekonomik Bölge iddia ettiğimiz KKTC’nin ve Türkiye’nin Türkiye petrollerine verdiği ruhsat alanları için de çok daha doğru yerlerde arama yapmamız lazım. Bir diğeri de maalesef Türkiye petrollerinin tamamen içi boşaltıldı. Bütün yetkin deneyimli personeli emekliye sevk edildi. Sondaj kuyu tamamlama fonksiyonları grup başkanlıkları kaldırıldı. Peki bu gemilerin içinde kim var? Gemiler kendi başına mı bulacak, sondaj yapacak? Hep yabancılar var. Hizmet alınmasın demiyorum. Ama hizmet almak başka, bu işleri götürecek deneyimli personelinizi de yok ediyorsunuz. Özelleştirme süreci devam ediyor maalesef bu kurumların. Bunlar temel hatalar."