22. Dünya Petrol Kongresi'nde Sputnik'in sorularını yanıtlayan Alpay, "Halihazırda beş tane arama ruhsatımız var; dört tane de işletme ruhsatı. Günde 600 varil üretimimiz var. Hatay İskenderun Körfezi'ndeki ruhsatların hemen hemen çoğu bize ait. Orayı geliştiriyoruz. Bu bölge, çok muhtemeldir ki, Trakya kadar aktif gaz ve petrol çalışmalarının gerçekleştirileceği bir bölge olacak. Orası muhtemeldir ki Trakya kadar aktif olacak yaptığımız çalışmalarla gaz açısından" dedi.
‘RUSYA ÖNEMLİ BİR ORTAK OLABİLİR'
Petrol arama konusunda daha büyük sermayelerle daha büyük çalışmalar yapmanın önemine değinen Alpay "Rusya bu anlamda çok önemli bir aktör çünkü ülkenin Batı dünyasında bilinmeyen kendilerine has teknolojileri var Rus şirketlerle olası bir ortaklık son derece faydalı olabilir" diye konuştu.
Rus bir şirketle ortaklığın Rusların İskenderun bölgesini iyi biliyor olmaları açısından da önemli olduğuna işaret eden Alpay "Ruslar İskenderun bölgesini biliyorlar, zamanında orada açtıkları demir-çelik fabrikası dolayısıyla. Hatay bölgesi çok stratejik bir bölgede. İskenderun'da olacak bir üretici, arama faaliyeti Arap ülkelerine yakınlığı dolayısıyla önemli. Çünkü petrol malzemelerine en çok ihtiyacı olan ülkeler Irak, Suriye, Arabistan. Bölgedeki istikrarsızlık da mutlaka sonlanacaktır" dedi.
Alpay "İskenderun'da şu an gaz keşfimiz var. Bizim oradaki planımız 25'ten fazla kuyu açmak. Faaliyetlerimizi hızlandırmak istiyoruz İskenderun'un körfez olmasından dolayı. Her yere ulaşım daha kolay bu körfezden. Ayrıca bu Türkiye için bir ihtiyaç. Rusya ile boru hattı, nükleer anlaşmaları yapılıyor. Boru hatları anlaşmaları yapılıyor. Boru hattı, bahçe hortumuna benzer. Kökü yoktur. Bir faaliyetin kök salması için oradaki aramalara da katılmak gerekir" dedi.
Doğu Akdeniz'in gaz ve petrol anlamında artan değerinin hatırlatılması üzerine Alpay "Evet bir Doğu Akdeniz vurgusu ve Kıbrıs'la İsrail'in çeşitli plan, projeleri var. Ancak yapılması gereken şey bir master plan. Bu plan da İskenderun Körfezi'ndeki deniz faaliyetlerinin karayla birleştirilmesinden geçiyor. Karadaki datayla denizdeki data birleştirildiğinde ben İskenderun Körfezi'nin ve karasının oralardan (Kıbrıs ve İsrail) daha aşağı olacağını zannetmiyorum" şeklinde konuştu.
Kara ve deniz datalarının birleştirilmesinin stratejik önemde olduğunu, bunun önündeki tek engelin de maddi kaynak yetersizliği olduğuna işaret eden Alpay "Güçlü bir yatırımcıyla bu planı hayata geçirmek mümkün. Ne kadar hızlı hareket edersek o kadar iyi. Zira, beş sene önce kavuşmuş olsaydık petrolün varilini 140 dolardan satmış olacaktık fakat şu an varili 40 dolardan satıyoruz" dedi.
Türkiye'deki devlet hissesi yüzde 12,5 iken aynı rakam Irak'ta yüzde 90'ın üzerine çıkıyor. Üstelik o bölgede güvenlik de ciddi bir sorun" dedi.
İskenderun'un Doğu Akdeniz'in olası önemli nokta olabileceğini vurgulayan Alpay "Türkiye, ihtiyacının yüzde 98'ini ithal ediyor. Türkiye'deki aramalar hız kazanmaları. Bunun için yabancı şirketlerle ortaklık önemli. Zira bakanlık da bu yatırımları kolaylaştırmak için önemli adımlar atıyor." diye ekledi.