CHP tarafından Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday gösterilen Muhittin Böcek, Sözcü'den Özlem Gürses'in sorularını yanıtladı.
Bir çiftçinin oğlu olduğunu belirten Böcek, ortaokul döneminde babasının vefat ettiğini belirtti.
Gürses'in devamında yönelttiği sorular ve Böcek'in verdiği yanıtlar şöyle:
- Bayağı otobüs sürüyordunuz yani…
Evet, 26 yaşında filanım, günde 5-6 defa Kemer'e gidip geliyordum. Bilmiyorum ki kaç yolcu taşıdım, çok da başarılı oldum, sevildim. Zaman zaman hafta sonları böyle yaşlı teyzeler torunlarını görmeye gider Kemer'e… Onlara yardımcı olurum, valizini çantasını alırım. Beni özellikle beklerler, terminalde her otobüse binmezler. Neyse, oranın yöneticileri bir gün bir teklifle geldiler, ANAP'ta siyasete başladım. Dediler ki "Parti meclisi üyesi olacaksın."
- Ne düşündünüz ilk?
Doğup büyüdüğüm bu topraklara hizmet etmek geçti aklımdan. Girdim seçime, meclis üyesi seçilemedim. 31 yaşındaydım. Ama ben yılmadım. 3 ay sonra ANAP Antalya Merkez İlçe Başkanı oldum. Sonra da devam ettim… Konyaaltı'na Belediye Başkanı olarak geldim ve halka şunu söyledim "Sizi sinek yese beni de yiyecek, siz tozlu yolda yürüseniz, ben de yürürüm… Dereler ıslah edilmeli, benim için de ıslah edilmeli…" Çünkü bu topraklarda doğdum, deresinde, denizinde çimdim. Tozlu yollarında yürüdüm, bağında bahçesinde portakal topladım.
- CHP'ye geçişiniz peki?
3 Kasım 2002 seçimlerinde ANAP baraj altı kaldı. Bunun üzerine Mesut Yılmaz istifa etti. O sırada Deniz Baykal aradı ve davet etti "Senin ANAP'lı olman önemli değil, gel beraber çalışalım."
- Başkanlığınızda ne değişti Konyaaltı'nda bu 20 yılda?
10 binli nüfuslarda 4 köy, 5 ilkokul, 2 bankamatik, 2 eczanesi olan bir yer… Postacı mektup getirdiğinde 5 tane kahve var, birine bırakır. Yemyeşil ormanı olacak, parkları olacak dedim, masmavi denizi olacak dedim, turizmde Türkiye birinciliği bende. O sahili mafyanın elinden aldık yıkımlar sırasında, denize kadar binalar vardı. Antalya'da ilk kanalizasyona bağlanan sahili yaptım ben, yürüyüş yolları ile. İlk kentsel dönüşümü yaptım. Yaşlı kreşleri yaptım, Türkiye'de benzeri yok…
- Ne demek o?
Yaşlı Kreşi şu; sabahleyin anne babayı bırakıyorsun, işine gidiyorsun, akşamleyin iş çıkışı alıyorsun. Sadece bizde olan bir uygulama.
'ALEYHİNE KONUŞMAM'
- Menderes Bey'le çalışırken hiç bir sıkıntı yaşadınız mı?
Siyaseten bunlar olmuştur ama hayatım boyunca hiç bir rakibimin aleyhinde tek kelime konuşma yapmadım. Hepsi benim çok canlarım, arkadaşlarımdır. Çünkü ben kendimi Antalya'ya adadım.
Özlem hanım, biz muhalefette belediyeyiz, zaten sürekli kontrol altındayız… A'dan Z'ye defalarca denetimden geçtik.
- Antalya zenginlerin mi yoksulların mı şehri?
Senginlik içinde yoksulluk kenti. Turizm sezonu 12 ay olmadıkça bu sorun çözülmez. Atatürk biliyorsunuz "dünyanın en güzel yeri" demiştir buraya. Antalya'nın makyaja ihtiyacı yok, güzelliğini korumaya ihtiyacı var. Bakın bizim otellerimiz cennet gibidir ama oralarda çalışma ortamları cehennem gibi olabilir. Ben kendimi en çok bulaşıkçıların, ütücülerin, garsonların, tarım işçilerinin, şoförlerin, esnafın yanında görüyorum. Ekmek için, 50 derece sıcakta çalışan gariban Yörük ve Kürt çocukların yanındayım ben… Antalya ancak vatandaş zengin olursa zengin olur.
'BORÇLARINI ÖDEYECEĞİM'
- Bütçe sorunu var mı?
Şu kadarını söyleyeyim, Sayın Türel'in belediyesi borçlulukta 5. sırada tüm Türkiye'de. Ama Menderes Başkanın da borçlarını ödemeye geliyorum, merak etmesin!
- CHP'li belediye ile AKP'li belediye arasında ne fark var?
- Kooperatif Belediyecilik konuşuluyor bu ara dünyada…
Tam olarak bunu yapmak lazım. Fakat hallerdeki komisyoncuya da "terörist" demeden. Komisyoncusunuz, ben geliyorum size "Benim gübremi alır mısın?" Alıyorsun. "İlacımı alır mısın?" Alıyorsun. "Tohumu mu alır mısın?" Alıyorsun. Bu komisyonculara bu lafı diyorlar, halleri kapatıyorlar.
Üretim, üretim, üretim. Üretmemiz lazım. Ben Halk Mama yapıyorum. Diyelim sizin domatesiniz, biberiniz var, ben onları toplayacağım belediye olarak, size katkı koyacağım. Bunları alacağım sizden, paranızı da ödeyeceğim. Köylüğe sahip çıkacağım, köylüye. Köyde kimse kalmadı, köylü üretmezse taş mı yiyeceğiz biz?
- Sözcü okuyucusuna özel bir mesajınız var mı?
Beni 25 yıldır bağırlarına bastılar. Antalya'da kimin yapmaya çalıştığını, kimin yıkmaya çalıştığını, kimin engel olduğunu bilirler. Onları çok seviyorum.
- Antalya hayaliniz nedir?
Ben, planlı, kimlikli, kontrollü bir kent yaratacağım Antalya'da, 50 yıllık önerilerle geliyorum. Diyelim siz Seriklisiniz, babanızın 50 dönüm yeri var, ne olacağını bilmiyorsunuz 5 sene sonra… Ama ben şimdi 100 binlik, 50 binlik, 20 binlik, 5 binlik imar planlarıyla onu getiriyorum. Artık bileceksin.
Akdeniz Üniversitesi'nden uzmanlarla, uzun yıllar meslek odalarında yöneticilik yapmış inşaat mühendisleri ve mimarlarla çalışıyorum. Kırsal kalkınma için de sivil toplum örgütleriyle, Ziraat Mühendisleri Odası ile çalışıyorum.
- Tarımı önemsiyorsunuz…
Antalya demek tarım demek. Saman dışarıdan gelmeye başladı, et öyle, Rusya daha geçen hafta kaç ton domatesimi geri bıraktı. Kırsal kalkınma projelerimi açıkladım; Halk Yem yapıyorum, fabrika kuruyorum.
- Yem Fabrikası mı?
Evet Yem Fabrikası. Bunu kime vereceğim biliyor musunuz, dağdaki, köydeki hayvancılıkla uğraşan vatandaşa. "Toros'un Evladı" diye anons ediyorlar bizi. Bana "Toros'un Evladı" deseniz de cam seralardan çıkmış gelmiş Muhittin Böcek deseniz de uyar… Şoför adam, otobüsçü deseniz de uyar… Ben sizin içinizden biriyim, ben aranan adamım. Ben çünkü tüyü bitmemiş yetimin hakkını korumaya geliyorum.
- Ulaşımı ne yapacaksınız?
19 ilçede master plan yapacağım. Minibüsçü, otobüsçü, taksici arkadaşlarla bir araya gelip çözeceğim sıkıntıları.
- Diyelim ki kazandınız, ilçeleri de AKP aldı…
'ANTALYA YOKSULLAŞTI, REKOR OYLA GELECEĞİZ'
- Deniliyor ki yardımlar Muhittin Böcek gelirse kesilir…
Olabilir mi hiç? Hepsi devam edecek.
- Belediye çalışanlarını değiştirecek misiniz?
Çalışanlarla hiç derdim yok benim, niye atayım insanları? Belediyede asla işçi çıkarmam mümkün değil.
Bizim önde çıktığımızı kime sorsanız söyler. Bana sorsanız "Kaçla seçilirsin?" Referandum yüzde 59'du biliyorsunuz, rekor kıracağız. Çünkü Antalya yoksullaştı. Köylüsüne sorun, kentlisine sorun, esnafına sorun, emeklisine sorun. İnsanımız zor durumda. En büyük sorun birinci sırada işsizlik, ikinci sırada ulaşım, üçüncü sırada tarım.
'MİLLET İTTİFAKI BAŞARACAK'
- Antalyalı bir AKP seçiyor, bir CHP… Mustafa Akaydın'ı gönderdi, Menderes Türel'i geri getirdi…
Şimdi bir daha değiştirecek! Değişim zamanı geldi.
- Kaybedersiniz ne yaparsınız?
- Menderes Bey CHP'lilerden oy alacağını söylüyor. Siz AKP'lilerden oy alacak mısınız?
Menderes beyin CHP'den oy alması hiç mümkün değil ama ben 4 dönemdir AKP'lilerden oy alıyorum zaten. Başka nasıl yüzde 60'la seçileyim?
- Kendinizi Millet İttifakı'nın mı, Zillet İttifakı'nın mı adayı gibi hissediyorsunuz?
Bunlar siyaseten söylenen sözler.Böyle polemiklere girmem.
- Kadınlar için özel bir çalışmanız olacak mı?
Belediyemde 8 Meclis üyem kadın, müdürlerimin yarısı kadın. Kadınlar sayesinde bu gücü başarıyı elde ettik.
- Turizmde rekor kırılmış, Menderes Bey anlattı…
Menderes Bey'den veyahut Muhittin Böcek'ten kırılmıyor rekorlar. Sayın Valimiz, turizmcilere "Önce kendinizi bir alkışlayın" der. Rekor varsa bu turizmcilerin kendi başarısıdır. Yok Paris yapacağım, New York yapacağım, böyle entel laflarla olmuyor bu işler.