Türkiye'nin bir beka sorunu olmadığını ifade eden İmamoğlu, "Bu söylemin toplumda karşılığı yok. Beka sorunu diye bir şey yok" ifadelerini kullandı.
İmamoğlu, İstanbul'un sorunlarına ve çözüm önerilerine ilişkin "En önemli sorunlar yoksulluk ve ulaşım. İstanbul'da deprem çok derin bir sorun. Bu şehrin açlık sınırı altında vatandaşı olmasın. Gıdaya erişim konusunda vatandaş büyük sorunlar yaşıyor. Bu şehrin yoksulu olmamalı. Gıda zinciri kuracağız, organik tarımı destekleyeceğiz. Gıda sorunu işbirliği yaparak çözebiliriz" diye konuştu.
İmamoğlu Ahmed Arpat'ın "Adaylık için isminizin ilk kez telaffuz edildiği dönemde, 'İsmi çok bilinmiyor, Cumhuriyet Halk Partisi için dezavantaj olabilir' deniyordu. İsminizin açıklanmasıyla birlikte sahaya çıktınız, nasıl görüyorsunuz bilinilirlik sorunu hâlâ biz dezavantaj mı sizin için?" şeklindeki sorusuna şöyle yanıt verdi:
Hayatım boyunca herkes için iyi şeyler düşünmüş bir insanım. O dostluklarıma güveniyorum. Aileme güveniyorum. Çok yuvarlak bir hesapla başlarken ben 1 milyon insana güveniyordum İstanbul'da. İş hayatım var ticaret yaptım. İş insanlığım var. Binlerce insana iş imkânı yaratmış bir geçmişim var. Köftecilik de yaptım, fırıncılık da yaptım, alışveriş de yaptım. Hiçbir zaman toplumdan kopmadığım için bu organik tarafın yansıyacağını düşünüyordum. Tahminimin üzerinde de oldu açıkçası… İnsanlarla bire bir diyalog kurdukça bunu lokal olarak kendi ilçemde de yaşamıştım, evleri gezdikçe insanlar bana 'Evet seni anlatmışlardı; geçmişte şöyle bir arkadaşın olmuş, ortağın olmuş' gibi referanslar bana çok yardımcı olmuştu.
Toplumsal referans beni İstanbul'da çok hızlı tanıttı. Sağ olun ekranlarınızda bize yer veriyorsunuz ama yanlış anlamayın sizden reytingi daha yüksek toplumun. İnsanın insanı anlatması çok farklı. Şu anda da güvencen ne derseniz, yeni tanıyanlar da anlatsın çünkü bu aynı zamanda benim bağımı çok kuvvetli hale getiriyor. Referansınız ve güvenceniz arttıkça sorumluluğumu da büyütüyor benim. Yaptığım her işte geri dönüp hesap vereceğim çok insan var. Bu benim görevime bakış açımın sağlam temellini tanımlıyor aslında. Ne güzel bir şey ki insan biriktirmişim ve beni doya doya anlatıyorlar. Bende o sorumlulukla yoluma devam ediyorum."
Diğer yandan İmamoğlu, Simge Fıstıkoğlu'nun "Cumhur İttifakı'nın adayı rakibiniz Binali Yıldırım da çok tanınan çok bilinen bir isim. Üstelik Ulaştırma Bakanlığı gibi icracı bir bakanlık koltuğunda mükerrer oturmuş bir isim. Bilinirlik farkı en azından yarışa başlarken bir dezavantaj oluşturdu mu sizce yoksa bir motivasyon kaynağı mı oldu?" sorusunu söyle yanıtladı:
Ekrem İmamoğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:
— (Beka tartışması) Bu söylemin toplumda karşılığı yok. Beka sorunu diye bir şey yok.
— (Anket sonuçları) Ben ölçmeyi seven bir insanım. Bu alana çok kıymet veren bir insanım. Anket firmaları konusunda hep bir tartışma olmuştur ama biz hep mağdur tarafında olan bir siyasi hareketiyiz. Sonuçları tam olarak söyleyemem ama hayatımın hiç bir zamanında anketlere bu kadar inanasım gelmemişti. Fısıltılarla arayış içinde olan bir toplum var.
— (İstanbul vaatleri) Belediye başkanlığı yapmamış biri bunları bilemez. Belediye başkanıyken kimi zaman baba kimi zaman oğul oluyorsunuz. "Yoksulluk benim işim değil" diyemem. Her konuda muhatap bir belediye yaratacağız.
— En önemli sorunlar yoksulluk ve ulaşım. İstanbul'da deprem çok derin bir sorun. Bu şehrin açlık sınırı altında vatandaşı olmasın. Gıdaya erişim konusunda vatandaş büyük sorunlar yaşıyor. Bu şehrin yoksulu olmamalı. Gıda zinciri kuracağız, organik tarımı destekleyeceğiz. Gıda sorunu işbirliği yaparak çözebiliriz.