İzmir Çeşme'de yaşayan 38 yaşındaki S.B. ile Kocaeli'nde yaşayan 61 yaşındaki Z.Ç. arasında 10 yıl süren davada düğümü Yargıtay Ceza Genel Kurulu çözdü.
Hürriyet'ten Dinçer Gökçe'nin haberine göre, 22 Temmuz 2008 günü S.B. işyerindeyken Z.Ç. kendisini aradı. Dava dosyasına göre Z.Ç. bu görüşmede S.B.'ye "Seni oğluma alamadım ama kendime istiyorum" dedi. Görüşmeye tepki gösteren S.B. telefonu kapattı.
'SANA İÇİM KIPIRDIYOR, KANIM KAYNIYOR'
Z.Ç. aynı günün akşamı bir kez daha aradı. S.B. bu kez, telefonun hoparlörünü de açtı. S.B.'nin yanında, dosyada tanık konumunda olan teyzesinin kızı F.A. da vardı. Z.Ç. bu kez S.B.'ye "Sana içim kıpırdıyor, kanım kaynıyor, seni gönülden seviyorum" dedi.
Z.Ç.'den üçüncü ve son telefon ise 23 Temmuz günü geldi. Z.Ç. bu kez S.B.'ye "Bir insan yürekten sevemez mi, ben seni yürekten sevdim, ortalık karıştı, ailene yanlış anladığını söyle" dedi ve S.B.'den de konuyu kapatmasını istedi.
Bunun üzerine S.B. durumu 25 Temmuz'da savcılığa bildirdi.
'CİNSEL TACİZ' DAVASI AÇILDI, BERAAT KARARI VERİLDİ
Çeşme Cumhuriyet Başsavcılığı, Z.Ç. hakkında 'cinsel taciz' suçundan dava açtı. Davaya bakan Çeşme Asliye Ceza Mahkemesi Z.Ç. hakkında beraat kararı verdi. Mahkemenin beraat gerekçesi ise özetle şöyle açıklandı: "Sanığın söyledikleri ahlaken eleştirilebilir ancak söyledikleri cinsel taciz amaçlı değil."
Bozma kararı sonrası yerel mahkeme kararında direndi. Daire ile yerel mahkeme arasında oluşan uyuşmazlık nedeni ile dosya Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na geldi. Kurul, Z.Ç.'nin cinsel taciz suçundan mahkum edilmesi gerektiğine oy çokluğu ile karar verdi.
Kurul kararında "Şikayetçi ile sanık arasında daha önce bir duygusal ilişki yok. Sanık ilk aramasında şikayetçiyi, cinsel yönden ahlak temizliğine aykırı olarak rahatsız etti. Sanığın, şikayetçiye hoşlandığını, sevdiğini ve kanının kaynadığını söylemesi cinsel taciz suçunu oluşturur" denildi.
4 ÜYE KARŞI OY KULLANDI: 'SADECE SEVGİ VE DUYGU AÇIKLAMASI'
Kurul'un 4 üyesi ise, "Sanık Z.Ç.'nin amacı müştekiyi 'cinsel olarak taciz etmek' değildir. Sadece sevgi ve duygu açıklaması olarak söz konusu konuşmaları yapmıştır. Sanığın evli olması ve yaş farkı nedeni ile ahlaken eleştirilebilir ise de cinsel amaçla hareket etmediğinden yüklenen suçun yasal unsurları oluşmamıştır" diyerek çoğunluk görüşüne katılmadı.