Abdullah Öcalan'ın avukatları ile görüştürülmesi talebiyle 100 gündür açlık grevinde olan HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven'e destek için 15 farklı kentten Diyarbakır'a gelen 29 HDP'li milletvekilinin Güven'in evine yapmak istediği yürüyüşe izin verilmedi. "100. Gününde Leyla'ya, Tecridi Kırmaya" sloganıyla Hakkari, Van, Kars, Iğdır, Bitlis, Ağrı, Muş, Şırnak, Mardin, Siirt, Batman, Dersim, Bingöl, Antep ve Urfa kentleri olmak üzere 7 ayrı koldan başlatılan yürüyüş Diyarbakır'da engellendi. Yürüyüş öncesi Güven'in evine giden yollar, dün akşam saatlerinde bariyerle kapatıldı. Çevre illerden yapılan polis takviyesi ile yine HDP ve DBP binalar ile kentin birçok noktasına polisler ve TOMA araçları konumlandırıldı.
HDP'LİLER İLE POLİS ARASINDA GERGİNLİK
HDP'li milletvekilleri Leyla Güven'in evine doğru yürümeye hazırlandıkları sırada polis yetkilileri, Diyarbakır Valiliği'nin aldığı karar doğrultusunda yürüyüşe izin verilmeyeceğini belirtti. Yaşanan tartışmalar üzerine polis yetkilileri Leyla Güven'in evine ancak araçlarla gidilmesi durumunda izin vereceklerini söyledi. HDP'li vekiller ile polisler arasında yer yer gerginlik yaşandı. Yürüyüşe izin verilmemesi üzerine HDP'liler araçları ile Leyla Güven'in evine yakın bir noktada polisler tarafından tekrar durdurularak çembere alındı. HDP'li vekiller polis çemberi içinde açıklama yaptı.
‘SUSTURULAN BİR ÖCALAN, DERİNLEŞEN BİR ÇÖZÜMSÜZLÜKTÜR'
Açıklamayı yapan HDP Ağrı Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir "Bu ülkede savaş ve çatışmayı sürekli büyüten iktidar şunu iyi bilmektedir, konuşan bir Öcalan çözümün ve barışın yolunu açan bir Öcalan'dır! Susturulan bir Öcalan, derinleşen bir çözümsüzlüktür, savaş, eşitsizlik ve yükselen faşizmdir! Tecridin kaldırılması demek ülkede çözümün ve barışın tekrar gündemleşmesi demektir. Ülkeyi boydan boya bir cehenneme çeviren AKP-MHP iktidar bloğunun geriletilmesi için tarihsel bir eşik olan yerel seçim çalışmaları açlık grevleri etkinlikleri ile belli bir eşgüdüm içinde ilerleyecektir. Unutulmamalıdır ki tecrit kırılmadan bu ülkenin nefes alması mümkün değildir. Kazananlar kendi bekaları için ülkeyi çatışmaya, yoksulluğa ve eşitsizliğe mahkûm edenler değil demokrasi ve barış yolunda bir adım geri atmayan ve inatla direnen halklarımız olacaktır" şeklinde konuştu.