Cumhurbaşkanı Erdoğan da, "1998'deki Adana Mutabakatı çerçevesi içinde geleceğimizi buna göre yorumladığımızı ifade etmek istiyorum. Siyasi çözüm yolunda ciddi mesafeler aldık. Denizi geçmişken şimdi derede boğulamayız. Süreci muhakkak başarıya ulaştırmalıyız. Mültecilerin geri dönmesine sıcak bakıyoruz" ifadelerini kullandı.
Sputnik'e konuşan Rus uzmanlar, Adana Mutabakatı'nın Türkiye ve Suriye arasındaki temasların ve işbirliğinin 8 yıl aradan sonra yeniden canlanmasına hukuki bir zemin oluşturabileceğini ifade etti.
'ADANA MUTABAKATI HALA GEÇERLİ'
Rusya Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Ortadoğu Araştırmaları Merkezi Başkanı Vladimir Fitin, Rus lider Vladimir Putin'in daha önce de Adana Mutabakatı'na değindiğini kaydetti.
Hiç kimsenin Adana Mutabakatı'nı feshetmediğini ve dolayısıyla bu belgenin geçerli kabul edilmesi ve ilerideki çözüm sürecinde kullanılması gerektiğini söyleyen Fitin, sözlerine şöyle devam etti:
"Adana Mutabakatı, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeydoğusundaki faaliyetlerinin yasallaşmasını mümkün kılacak ve muhtemelen sınır güvenliği ile ilgili bir takım sorunları ortadan kaldıracak. Bu her şeyden önce güvenli bölge ile ilgili".
'DİYALOG SON DERECE ZOR ANCAK ANLAMLI'
Rusya Bilimler Akademisi Dünya Ekonomisi ve Uluslararası İlişkiler Enstitüsü'nden Viktor Nadein-Rayevskiy ise, Adana Mutabakatı'nın imzalanmasından sonra 20 yılı aşkın süre geçmişken ve Türkiye-Suriye ilişkilerinin çöküşünden sonra diyaloğa dönmenin hem Ankara, hem de Şam için son derece zor olacağını, fakat söz konusu belgenin Soçi'de dile getirilmesinin anlam ifade ettiğini vurguladı:
"Tüm zorluklara rağmen Adana Mutabakatı şeklinde uluslararası bir hukuki zemin mevcut ve o, iki ülkeye normal ilişkilere ve bölgede ortak faaliyetlere dönme fırsatı veriyor."
Çeviren: Erkan Kurtuluş