BM eski özel raportörü de Zayas, ABD’nin örgüte şartlarını nasıl dikte ettiğini anlattı

İngiliz The Independent gazetesine konuşan de Zayas, ABD'nin Venezüella'ya uyguladığı yaptırımları ‘öldürücü' olarak niteleyerek, bu uygulamalardan en çok halkın yoksul tabakalarının zarar gördüğünü, bu insanların yiyecek ve ilaç eksikliğinden dolayı ölüme mahkûm olduklarını aktardı.

Habere göre son 21 yıl içinde Venezüella'yı 2 yıl önce ziyaret eden ilk BM yetkilisi olan de Zayas, sadece iktidar temsilcileriyle görüşmekle kalmayıp ülkedeki sivil toplum örgütleri ve muhalefet temsilcileri, bilim insanları, kilise sözcüleri ve iş adamlarıyla da bir araya geldi.

'GÜNÜMÜZÜN EKONOMİK YAPTIRIMLARI VE ABLUKALARI, ORTAÇAĞ DÖNEMİNDE KENTLERİN KUŞATILMASIYLA EŞDEĞER'

Venezüella'dan dönen de Zayas, BM'ye sunduğu raporda ABD'nin ülkeye uyguladığı yaptırımların Uluslararası Suçlar Mahkemesi tarafından insanlık suçu olup olmadıklarının soruşturulmasını önerdi. Yaptırımların BM'nin onayı alınmadan dolayı yasadışı olduklarını savunan raportör, "Günümüzün ekonomik yaptırımları ve ablukaları, Ortaçağ döneminde kentlerin kuşatılmasıyla eşdeğer" vurgusunu yaptı.

'BM YALNIZCA MADURO'YU ELEŞTİREN VE REJİMİN DEVRİLMESİNE GEREKTİĞİ YÖNÜNDE YORUMLARIN YER ALDIĞI RAPORLARLA İLGİLENMEKTE'

Ancak örgütün rapora kulak vermediğini belirten de Zayas, BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri'nin de onunla görüşmeyi reddettiğini ifade etti. Eski raportör, bunun sebebinin, varmış olduğu sonuçların Venezüella'nın rejim değişikliğine ihtiyaç duyduğu yönündeki görüşle çeliştiğine inanılması olduğunu ve BM'nin yalnızca rejimi eleştiren ve devrilmesini gerektiren raporlarla ilgilendiğini aktardı.

De Zayas ayrıca bu süreçteki başlıca rolün ABD'de olduğunu, bu ülkenin yaptırımlarla Venezüella Devlet Başkanı Nicolas Maduro'yu devirmeye çalıştığını, BM'deyse ‘ülkelerin ellerini büktüğünü' ve ekonomik sonuçlarla tehdit ederek kendilerine uygun olacak şekilde oylama yaptırdığını ifade etti.

Eski raportör, asıl meselenin ABD'nin önceden Venezüella'ya muazzam miktarda para yatırdıkları, ancak kamulaşma sürecinden sonra bu ülkenin sanayi sektörüne erişimini yitirdikleri ve şimdi tüm yatırımlarını geri almaya çalıştıklarından ibaret olduğunu söyledi.

'MALİ ABLUKANIN KALDIRILMASI ÖNEMLİ'

"Eğer Venezüella'da doğal kaynaklar olmasaydı, (Hugo) Chaves'in ve Maduro'nun ya da diğerlerin hiç kimsenin umurunda olmayacaklarını hissediyorum" diyen de Zayas, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kararı ABD ya da İngiltere değil, ancak Venezüellalıların verme hakkına sahip. 1973'te Pinochet'in yaptığı darbenin tekrarlanmasını istemiyoruz. Uluslararası dayanışma yoluyla Venezüella halkına ücretsiz insani yardımla destek olmak, Venezüella'nın dünyanın başka herhangi bir ülkesi gibi alıp satabilmesi için mali ablukayı kaldırmak önemli. O zaman sorunların, adalet ve sağduyunun yardımıyla çözülmesi mümkün olacak."