RSFM'de Fotoğrafın Tamamı Programında Ahu Özyurt'un sorularını yanıtlayan Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Kaya, "Adana mutabakatının hala canlı olduğu ve itibar edileceğini anlıyoruz. Şu ana kadar çok ilan edilmemiş kanallarla Şam ve Ankara arasında bir iletişim olduğunu tahmin ediyorduk. Putin'in yaklaşımı ile Adana Mutabakatı üzerinden iki ülke arasında bir görüşme trafiği olacağı izlenimini aldık" dedi.
Kaya, "Rusya bu belgeyi gündeme getirerek, ‘Amerika'ya mecbur değilsiniz. Güvenli bölgeden kasıt, PKK/PYD tehdidini ortadan kaldırmaksa bunun için iki ülke olarak bunu yapacak hukuki zemin bu belgede vardır. Üçüncü bir kişiyi bu araya sokmayın' mesajını veriyor" dedi.
SURİYE'DEN SERT MESAJ ‘BELGEYİ TANIYORUZ' DEMEK
Adana Mutabakatı'nın Türkiye'ye gerekirse müdahale hakkı da tanıdığını belirten Mustafa Kaya, "Sputnik'in geçtiği son habere göre Şam yönetimi, Türk hükümetinin terör örgütlerini destekleyerek Adana Mutabakatı'nı ruhunu ihlal ettiğini açıkladı. Bu, aslında Adana Mutabakatının hala canlı olduğunu ve Şam yönetiminin de bu belgeyi tanıdığını gösteriyor. Açıklamanın içi olumsuz görünse de bu diyalog kanalının var olduğunu gösteriyor" dedi.
Hafız Esad döneminde Hem Hatay konusundaki ısrar hem de Fırat'ın sularının paylaşımı nedeniyle Öcalan'ın PKK'yı 19 yıl Şam'dan yönetebildiğini hatırlatan Mustafa Kaya, sonrasında dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Atilla Ateş'in yaptığı açıklamayla başlayan süreçte 20 Ekim 1998 günü Adana Mutabakatı'nın imzalandığını anlattı.
BEŞAR ESAD DAHA ÖNCE DE İŞARET VERMİŞTİ
Beşar Esad'ın Aralık 2017'de "ABD destekli PYD vatan hainidir" dediğini de dile getiren Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Kaya, "Bu açıklama da değerlendirilebilir. Zaman zaman, PYD ile görüştükleri bilgileri de yansıyor. Ama bence bu iki nokta önemli. Buna Sayın Cumhurbaşkanı ve Dışişleri Bakanı'nın Adana Mutabakatı'nı dikkate alacakları açıklamasını da ekleyin. Bu üçlü sacayağı bir araya gelince, 23 Ocak ziyareti sonrasında bölgede sorunun çözülmesi için inisiyatifin bölge ülkelerine geçme potansiyeli barındırdığını düşünüyorum. Türkiye artık bölge ülkeleri ile oturup sınır güvenliği için gerekli altyapıyı oluşturabilir" dedi.