TBMM'de 2010 yılında imzalanan bir başka anlaşmayla da Adana mutabakatınının geliştirilmesi imza altına alınmıştı. "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Suriye Arap Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Terör ve Terör Örgütlerine Karşı Ortak İşbirliği Anlaşması"nda, terörle ve terör örgütlerine karşı mücadele ve bu konuda somut sonuçlar elde etmek üzere, samimi ve kararlı bir güvenlik iş birliği amaçlanıyor.
Yürürlükte olan bu mutabakatın uygulanmasının Türkiye ve Suriye'nin resmi temas kurmasını sağlayıp sağlamayacağı ve sonuçlarının ne olabileceği de merak konusu oldu.
ONUR ÖYMEN: MUTABAKATIN ÖZÜ SURİYE İLE KAPSAMLI BİR İŞ BİRLİĞİ
Putin'in mutabakatı hatırlatırken, Türkiye'nin Suriye ile temaslarda bulunarak iş birliği yapmasına yönelik bir mesaj verdiğini belirten Öymen, şunları dedi:
"TERÖRİSTLERİN BERTARAF EDİLMESİ ÖNCELİKLE O ÜLKENİN HÜKÜMETİNİN GÖREVİ"
"Türkiye ile Suriye arasında mutlaka terörle mücadele konusunda bir iş birliği yapmasının çalıştırılması lazım. Çünkü bir ülkenin topraklarını teröristlerin bertaraf edilmesi öncelikle o ülkenin hükümetinin görevidir. Suriye'de terör faaliyeti varsa IŞİD, PYD, PKK, Nusra kim olursa olsun, bunlarla mücadele etmek birincil olarak Suriye'nin görevidir. Suriye gerekirse başka ülkelerden de bunun için destek isteyebilir.
BM yasasının ikinci maddesinin en önemli hükmü; devletlerin egemenliğinin, bağımsızlığının ve toprak bütünlüğünün korunması ve buna saygı gösterilmesi. ‘Efendim, Suriye'de yanlış işler yapılmıştır, o zaman topraklarının bir kısmına el koyarız', bu BM yasasına uygun bir yaklaşım değil.
"TÜRKİYE İLE SURİYE ARASINDAKİ MEKANİZMALAR FAALİYETE GEÇMELİ"
'ÜÇ YÖNTEMLİ TEMAS'
Öymen, mutabakatın nasıl faaliyete geçebileceği sorusuna da yanıt verirken, "Bir, doğrudan doğruya temas etme yolu var, bu sağlanamıyorsa bugünkü ortamda, bir ülkenin aracılığıyla bu temasları sağlama yöntemi var. Üçüncü bir ülkede temas imkanı var, Bir uluslararası kuruluşta, diyelim ki BM'deki Türk-Suriye temsilcileri arasında görüşme yöntemi var. Uluslararası alanda buna benzer yöntemlerin hepsi uygulanmıştır" diye konuştu.
"HİÇBİR ASKERİ GÜÇ KULLANMADAN TERÖRLE MÜCADELEDE SONUÇ ALINABİLİR"
Hangi yöntemle olursa olsun temasın sağlanması durumunda ise Öymen, "Terörle mücadele Türkiye'nin lehine olduğuna göre ve terörle mücadelede Suriye'ye çok önemli bir görev düştüğüne göre, böyle bir temas mekanizması ayrıca siyasi çözüm bulunması konusunda da katkıda bulunur ve terörle mücadelede de daha etkili sonuç alınır" dedi.
FARUK LOĞOĞLU: PUTİN TÜRKİYE'YE PENCERE AÇTI, ŞAM'LA TEMAS EDİLMELİ
Sputnik'e konuşan Emekli Büyükelçi Faruk Loğoğlu da, Putin'in Adana Mutabakatı hatırlatmasının Suriye konusunda Türkiye'ye açılan bir pencere olduğunu ifade etti. Loğoğlu, "Gereğinin yerine getirilebilmesi için, Putin'in açtığı pencerenin Türkiye'ye yarar sağlayabilmesi için Ankara'nın Şam yönetimine elini uzatması lazımdır. Türkiye Şam yönetimiyle temas edip terörle mücadele bağlamında bu anlaşmaların gereği doğrultusunda, yeni bir ortak anlayış oluşturabilirse bu hem Türkiye'nin yararına hem Suriye'nin istikrara kavuşması bakımından yerinde olur" diye konuştu.
"SURİYE TÜRKİYE'Yİ RAHATLATACAK ADIMLAR ATABİLİR"
BM hukuku ve ikili anlaşmalara göre kendi topraklarındaki terörle mücadelede birincil sorumluluğun Suriye'de olduğu görüşünü yineleyen Loğoğlu, mutabakatın uygulanmasıyla Suriye yönetiminin ülke topraklarında terörle mücadelede daha aktif olarak, Türkiye'yi rahatlacak adımlar atabileceğini de kaydetti.
TÜRKİYE TEMASA HAZIR MI?