BBC Türkçe'den Yusuf Özkan'ın aktardığına göre, Melis'in öyküsü, erkek arkadaşı Yusuf'un birkaç yıl önce IŞİD'e katılmak için Suriye'ye gitmesiyle başlamış. 20'li yaşların başındaki genç kadın, Yusuf'a aşık olduktan sonra giderek radikalleşmiş.
Yaklaşık 2 yıl önce de, "Cennete gideceğim" diyerek Hollanda'daki evinden kaçıp, Suriye'ye geçmiş.
Kızının, geleceği belirsiz bir karanlığa adım attığını belirten Faruk Atıcı, polise haber vermiş. Aile, uzun bir süre kızlarıyla bağlantı kuramamış.
Bu süre içerisinde Yusuf adlı cihatçıdan bir erkek çocuk sahibi olan Melis, IŞİD'e yönelik operasyonların yoğunluk kazandığı günlerde ailesini arayarak Hollanda'ya dönmek istediğini söylemiş.
Bu sırada Yusuf, hava operasyonları sırasında öldürülmüş. Melis, bebeği ile birlikte insan kaçakçılarının yardımıyla Suriye'den Türkiye'ye geçmeye çalışmış.
Ancak yoğun bombardıman nedeniyle Türkiye'ye ulaşamamış. Sınır bölgesinde Kürt gruplar tarafından yakalanan Melis, bebeği ile birlikte Suriye'nin kuzeyinde Kürtler 'in denetimindeki bir kampa götürülmüş.
Kamptaki diğer Hollandalı kadınlarla birlikte Lahey hükümetinden yardım isteyen Melis'e, herhangi bir Hollanda temsilciliğine bizzat başvuru yapması gerektiği iletilmiş.
Suriye'de Hollanda diplomatik temsilciliği olmadığı için Melis'in eve dönüş çabası boşa çıkmış. Bunun üzerine babası Faruk Atıcı, kızını kendisi kurtarmaya karar vermiş.
Birkaç kez Türkiye'ye giden Atıcı, insan kaçakçıları ile iletişim kurmuş. Gerekli parayı sağlamak için evini satan ve varını yoğunu harcayan Faruk Atıcı, geçen yaz zorlu bir yolculuğa çıkmış.
Kimi zaman taksi ve tekne ile kimi zaman da yaya veya at sırtında Türkiye'den Irak'a, oradan da Suriye'nin kuzeyine ulaşmayı başarmış. Kızının tutulduğu kampı bulan Atıcı, uzun uğraşlar sonucu Kürt yetkilileri ikna ederek, insani nedenlerle Melis'in serbest bırakılmasını sağlamış.
Melis, babasını karşısında görünce büyük bir şaşkınlık yaşamış. Faruk Atıcı, kızıyla karşılaşma anını, "Çok güzel bir andı" diye anlatıyor.
Ancak asıl zorluk bundan sonra başlamış. Gece yarısı baba, kız ve 5 aylık bebek insan kaçakçıları eşliğinde at sırtında Suriye'den Irak'ın kuzeyine gitmek için yola çıkmışlar.
Atıcı, "Bu çok tehlikeliydi. Resmi evrakımız yoktu. Çok büyük bir risk aldık. Neyse ki şanslıydık, her zaman ağlayan bebek o gece hiç ağlamadı" diyor.
Zorlu bir yolculuk sonrası Irak'ın kuzeyindeki Erbil kentine ulaşan Atıcı ile kızı ve torunu, doğruca Hollanda Konsolosluğu'na gitmiş.
Ancak konsolosluk, gerekli seyahat belgelerinin düzenlenebilmesi için anne ve çocuğa DNA testi yapılmasını istemiş.
Melis ve bebekten alınan DNA örnekleri, test için Hollanda'ya gönderilmiş. Bu arada Faruk Atıcı ile Melis ve bebeği, "herhangi geçerli bir belge olmadan, kaçak yollarla ülkeye girdikleri gerekçesiyle" Irak makamlarınca tutuklanmış.
Atıcı, ayrı bir cezaevine, Melis ve bebeği de başka bir cezaevine konmuş. Küçük bir koğuşta 75'ten fazla kişiyle birlikte kalan Faruk Atıcı, oradaki durumu, "Ne duş ve tuvalet vardı ne de yatak ve battaniye" diye anlatıyor.
Cezaevi koşullarının oldukça ağır olduğunu söyleyen Atıcı, "Mahkumlar her gün dövülüyor, genç çocuklara tecavüz ediliyordu" diyor.
Cezaevinde kalanların çoğunun cihatçı olduğunu belirten Atıcı, birçok IŞİD savaşçısının İslam hakkında hiçbir şey bilmediklerini, hatta nasıl dua edileceğinden bile haberlerinin olmadığını söylüyor.
İki ay sonra DNA sonuçlarının gelmesinin ardından, Hollanda'nın Erbil Konsolosluğu'nun gerekli belgeleri hazırlaması üzerine baba — kız ile bebek serbest bırakılmış.
Babası ve bebeği ile Erbil'den Hollanda'ya uçan Melis, yaklaşık 6 ay önce Amsterdam Schipol Havalimanı'nda "terör örgütü üyesi olduğu gerekçesiyle" gözaltına alındı.
Vught Cezaevi'nde özel bir hücreye konulan Melis Atıcı, Pazartesi günü yapılan duruşmada, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Faruk Atıcı, kızı ve torunun Hollanda'ya getirmek için verdiği mücadele için, "Aslında yaptığım delilikti. Ölebilirdim de." diyor.
Suriye'ye giderken yolculuğunun "cennetle sonuçlanacağını" düşünen Melis'in artık pişman olduğunu söyleyen Atıcı, kızının oğluna duyduğu sevginin onu iyileştireceğine ve yeniden normal bir hayat sürmesine yardımcı olacağına inanıyor.