Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, Fethullah Gülen'in de aralarında bulunduğu 28 kişinin yargılandığı davanın üçüncü duruşmasına tutuklu ve tutuksuz sanıklar, sanık avukatları ve şikayetçi Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'nun (BTK) avukatı katıldı.
Sergiyi FETÖ'nün talimatıyla organize etmekle suçlandığını belirten Özkan, bu iddianın doğru olmadığını, sergi için kimseden talimat almadığını, sergi organizasyonunun suikast planıyla hiçbir ilgisinin bulunmadığını iddia etti.
Sergi projesinin kendisine ait olduğunu bildiren Özkan, serginin düzenlenmesine ilişkin talebin ise Rus Büyükelçiliği yetkililerinden geldiğini söyledi.
'SERGİ FİKRİ VE KONSEPTİ TAMAMEN BANA AİT'
Özkan, "Suikastı kimin yaptırdığını bilemem. Benim bildiğim sergiyi FETÖ'nün yaptırmadığıdır. Sergiyi ben düzenledim. Bunu yaparken de hiçbir yerden talimat almadım. Serginin fikri ve konsepti tamamen bana ait. Örgüt talimatıyla yapılmış bir etkinlik değil. Emekli mimarım. Hobilerimin başında seyahat gelmektedir. Rusya üzerine yayımlanmış iki kitabım var. Vatanını, milletini seven, aydın, ilerici, sosyal demokrat bir insanım. Dini ve illegal bir örgütle iş birliği içinde olmakla suçlanıyorum. Bu, benim açımdan sadece kabul edilemez değil, aynı zamanda utançtır. Adım adeta dolgu malzemesi olarak iddianameye dahil edilmiştir" diye konuştu.
Uygun sponsor bulamadıkları için sergiyi bir süre açamadıklarını, serginin Rusya Büyükelçiliği'nin talebi ve sponsorluğuyla düzenlenebildiğini iddia eden Özkan, menfur suikastın böyle barışçıl bir sergi sırasında düzenlenmesinin kendisi açısından talihsiz bir tesadüf olduğunu öne sürdü.
'SUİKAST İÇİN ÖNCE AK PARTİ İFTARI SEÇİLDİ'
İddianamede, FETÖ'nün suikast için ilk önce AK Parti iftarını seçtiğinin belirtildiğini kaydeden Özkan, savunmasını şöyle sürdürdü:
Saldırının düzenlendiği serginin açılış tarihininin, Moskova'da, Türkiye, Rusya ve İran'ın katılacağı Suriye konulu toplantıdan bir gün önce 19 Aralık 2016'ya alınması için çaba gösterdiğine yönelik iddiayı da kabul etmeyen Özkan, 19 Aralık tarihinin Rus Büyükelçiliği'nce seçildiğini öne sürdü.
'SERGİNİN MOSKOVA ZİRVESİYLE İLGİSİ YOK'
Özkan, Çağdaş Sanatlar Merkezinde 'Gezginlerin Objektifinden Çankaya' isimli organizasyon için tahsis edilen salonun kullanımında değişiklik yapıp, 'Gezgin Gözüyle Kaliningrad'dan Kamçatka'ya Rusya' isimli sergi için kullanılmasını sağladığı yönündeki iddiayı da kabul etmedi.
'Gezginlerin Objektifinden Çankaya' sergisinin belediyenin fotoğrafları beğenmemesi nedeniyle iptal edildiğini öne süren Özkan, boş kalmasının prestij kaybına yol açacağını düşünerek, salonun 'Gezgin Gözüyle Kaliningrad'dan Kamçatka'ya Rusya' sergisinde kullanılması konusunda öneride bulunduğunu anlattı.
'TEKALAN'DAN TALİMAT GELMEDİ'
Saldırgan Mevlüt Mert Altıntaş'ı tanımadığını savunan Özkan, suikastın FETÖ'nün tepe yöneticilerinden olan ve halen ABD'de bulunan Şerif Ali Tekalan'ın talimatı doğrultusunda gerçekleştirildiği, suikast için Guru Medya Yönetim Kurulu Başkanı Hayreddin Aydınbaş ile kendisinin görevlendirildiği iddiasını kabul etmedi.
Mustafa Timur Özkan, Şerif Ali Tekalan ile para trafiğinin, Tekalan'ın Türkiye Gezginler Kulübü'ne gönderdiği üyelik aidatından ibaret olduğunu, söz konusu kulübün de fotoğraf sergisiyle ilgisinin bulunmadığını iddia etti.
Hayrettin Aydınbaş ve eşini sahibi oldukları dergiden dolayı tanıdığını, Aydınbaş'ın geçmişine ilişkin bilgisinin olmadığını öne süren Özkan, "Aydınbaş ile yüz yüze görüşmemiz 5 veya 6'yı geçmez. Ayrıca yazar yayıncı ilişkisi kapsamında mail trafiğimiz de oldu. Bunun dışında başka bir ilişkimiz olmadı" dedi.
'ACEMİ BİR TWİTTER KULLANICISIYIM, BUGÜNKÜ AKLIM OLMA HESABI KAPATMAZDIM'
Mahkeme başkanının, serginin açıldığı 19 Aralık tarihini kendisinin önerdiğine yönelik elçilik yetkililerine gönderdiği maili hatırlatması üzerine Özkan, Rusların açılık kokteyli için 17 Aralık tarihini seçtiğini, bu günün haftasonuna denk gelmesi nedeniyle 19 Aralık'ın daha uygun olacağını düşünerek söz konusu maili gönderdiğini söyledi.
'UZAYA GİDEN İLK TÜRK OLMAK İSTEDİM'
Özkan, hesap hareketlerinde 2 milyon 400 bin lira tespit edildiği ile ABD'li bir şirkete 100 bin dolar para gönderdiğinin belirlendiğinin de hatırlatılması ve bu paranın kaynağının sorulması üzerine şunları söyledi:
"İfademde de bahsettiğim gibi gayrimenkul yatırımları yaptım. Bu paraları mesleğim dışında bu işlerden kazandım. ABD'ye gönderdiğim 100 bin dolar; bu şirket, uzaya adam götüren bir şirketti. Ben de uzaya giden ilk Türk olmak için bu parayı gönderdim. O dönem Türkiye'den üç kişi başvuru yapmış ve para göndermişti. Benim çocuğum yok. Dünya malı dünyada kalır mantığı ile hareket edip gözümü karartıp gönderdim."