Büyükelçi Karlov'un öldürüldüğü serginin organizatörü Sputnik'e konuştu: Üzüntümüz büyük

Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov, Rusya’nın Ankara Büyükelçiliği ve Çankaya Belediyesi işbirliğiyle gerçekleştirilen "Gezgin Gözüyle Kaliningrad’dan Kamçatka’ya Rusya" konulu fotoğraf sergisinin açılış konuşmasını yaptığı sırada Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü’nde görevli ve o sırada kendisine koruma süsü veren polis memuru Mevlüt Mert Altıntaş’ın silahlı saldırısıyla hayatını kaybetti.

Sputnik’e konuşan saldırının gerçekleştiği serginin organizatörü Timur Özkan, sergiyi nasıl gerçekleştirdiklerini ve saldırı esnasında neler yaşadıklarını anlattı. Ankaralı Gezginler Grubu isminde bir mail grupları olduğunu, bu grubun gezi kitapları, fotoğraf sergileri gibi etkinlikler gerçekleştirdiğini belirten Özkan, şöyle konuştu:

“Bu grup olarak 20 civarında fotoğraf sergisi yaptık, bunlardan biri de Moskova’da gerçekleştirildi. Moskova’da yaptığımız sergide Türkiye fotoğraflarını sergilemiştik. O zaman ‘aynı serginin bir benzerini Türkiye’de açalım, Türkiye’de Rusya fotoğrafları sergileyelim, orada bizim ülkemizin, burada da Rusya’nın tanıtımına bir katkıda bulunmuş olalım’ diye bir plan yapmıştık. Bu serginin Rusya bölümüne Rus Türk İşadamları Derneği (RTİB) sponsor olmuştu. Ankara bölümü için uygun bir sponsor bulamadık, yapamadık. Sonra araya uçak krizi girdi, sergi gerçekleştirilemedi. Eylül ayında şimdi Moskova’ya giden Rusya Büyükelçiliği Basın Ateşesi İgor Mityakov ‘Sizin sergi projesini şimdi yapamaz mıyız?’ dedi. Ben de ‘yaparız’ dedim ve biz büyükelçilikle ortak sergi projesini yapmaya karar verdik. Salon meselesi için de büyükelçilik, Ankara’nın en popüler, en uygun sergi mekanı olan Çağdaş Sanatlar Merkezi’ne müracaat etti, böylece Çankaya Belediyesi de projeye dahil olmuş oldu. Eylül ayında uygun yer olmadığı için de Aralık ayında bu sergiyi yapmaya karar verdik. Açılışı 19 Aralık’ta planladık, hazırlıkları yaptık.”

'ELÇİ KONUŞMAYA BAŞLAYINCA KORUMASIYMIŞ GİBİ ARKASINA GEÇTİ'

Özkan, saldırı anını ise şöyle anlattı: “Büyükelçi tam saatinde geldi. Programa göre ilk konuşmayı ben yaptım. Arkasından Çankaya Belediye Başkan Yardımcısı ev sahibi olarak bir konuşma yaptı. Bunlar beşer dakikalık konuşmalar, bunlar Rusça’ya tercüme edildi. Daha sonra da Sayın Büyükelçi konuştu, onun konuşması da Türkçe’ye tercüme edildi. O ana kadar dikkatimizi çekmeyen bir şahıs, büyükelçi konuşmaya başlayınca onun korumasıymış gibi arkasına geçti. Biz de onu koruma zannettik, çünkü kılık kıyafeti de düzgündü, bir korumayı andırıyordu. Biz konuşurken bu şahıs izleyiciler arasında bulunuyordu, Sayın Büyükelçi konuşmaya başlayınca arkasına geçti. Dolayısıyla kimsenin dikkatini çekmedi, herkes büyükelçinin koruması olduğunu düşündü.

'BÜYÜKELÇİ SERGİNİN İLİŞKİLERİN GELİŞTİRİLMESİNE KATKI YAPACAĞINI SÖYLÜYORDU'

Büyükelçinin konuşmasının bitmesine yakın, ben de o esnada not alıyordum, trajik bir tesadüf olarak Sayın Büyükelçi, bu serginin ülkeler arasındaki ilişkilerin geliştirilmesine katkı yapacağını söylüyordu ki birdenbire silahını çıkardı ve elçiye dört-beş el ateş etti. Elçi yere düştü, biz de kendimizi yerlere attık. Sonra slogan atmaya başladı. Üç-beş dakika ‘Halep’te, Suriye’de evlerimizde rahat değilsek sizler de rahat yatamayacaksınız’ gibi sloganlar attı. Slogan atarken yerde yatan büyükelçinin üzerine iki el daha ateş etti. Sonra ‘Sivillerle işim yok, hepiniz gidin’ dedi. ‘Korumaları yok mu, korumalar gelsin’ dedi. Sayın Büyükelçi de korumayla gelmemiş. Bir sanat ortamı olduğu için herhalde bir güvenlik riski görmemişler, eşiyle birlikte gelmişlerdi. Biz daha sonra hepimiz kaçıştık, fakat biz çıkarken saldırgan hala ateş etmeye devam ediyordu. Bugün öğrendiğimize göre Sayın Büyükelçi’nin üzeriden 11 kurşun izi çıkmış ama orada en az 25-30 el silah atıldı. Orada kokteyl şişelerinin üzerine, fotoğrafların üzerine de ateş etmiş. Sonra güvenlik görevlileri geldi, ‘Teslim ol’ dediler, olmadı. Bu arada büyükelçi yerde yatıyordu, bir an önce hastaneye götürmek düşüncesiyle zannediyorum sağlam teslim alma yerine öldürerek etkisiz hale getirdiler. Sonra biz saklandığımız yerlerden çıktık, bizi emniyete götürdüler, rutin ifade işlemleri oldu. Olay anı böyle gelişti.”

'SALDIRGANIN CUMA GÜNÜ ÇAĞDAŞ SANATLAR MERKEZİ’NDE BULUNDUĞUNA DAİR DUYUMUMUZ VAR'

Özkan, saldırganın, saldırıdan üç gün önce de Çağdaş Sanatlar Merkezi’ne gelmiş olabileceğini belirterek şöyle konuştu:

“Bizim üyelerimizden bir tanesinin 10 yaşındaki oğlu bugün saldırganı televizyonlarda, gazetelerde görünce ‘Bu adam Cuma günü de oradaydı’ demiş. Çünkü bizim Cuma günü bir açılışımız daha vardı. Biz esasında o gün bir değil dört sergi planlamıştık. Dört sergiden diğerlerine Cuma günü toplu açılış yaptık, bu sergi için Rusya Büyükelçiliği’nin konuklarına yönelik olarak ayrı bir gün tespit ettik, o da Pazartesi idi. Fakat bütün basın bildirilerinde, internette, sosyal medyada sergi açılışı olarak 16 Aralık tarihi geçtiği için ya bu şahıs Cuma günü oraya saldırı için geldi ve açılışın Pazartesi günü olacağını orada öğrendi. Çünkü biz bu açılışa yönelik bir bilgilendirme yapmamıştık. Bu çok kolay bulunabilecek bir şey. Çünkü Çağdaş Sanatlar Merkezi’nin güvenlik kamerası kayıtlarını polis aldı. Nitekim bugün ben polislere bu bilgiyi verdim, onlar da ‘biz bütün kayıtları inceleyeceğiz’ dediler. Titiz bir çalışma yürütülüyor. Cuma günkü açılışta keşif amaçlı veya eylem amaçlı saldırganın Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde bulunduğuna dair bir duyumumuz var.”

Özkan, saldırıdan duyduğu üzüntüyü de dile getirirken “Rusya, Türkiye için çok önemli bir ülke. Belki genç nesil bilmez ama eskiler bilir, Türkiye Cumhuriyeti daha kurulmadan önce Ankara’da elçilik açan ilk ülkelerden birisi Sovyetler Birliği. Bununla beraber bize büyükelçisini emanet etmiş bir ülkenin elçisinin bugün ülkesine tabut içinde dönmesinden çok müteessiriz. Ayrıca biz bu sergiyi ülkeler arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi için küçük de olsa bir katkı olarak planlamışken maalesef belki de yaşanabilecek en kötü olaya vesile oldu, o açıdan da üzüntümüz çok büyük” diye konuştu.