Ankara, 15 Temmuz Darbe Girişimi'nin ardından Washington'a yüzlerce belge göndererek, Gülen'in iadesini talep etmişti. Yine darbe girişiminin yaşandığı tarihten bugüne kadar başta Gülen'in iadesi konusunda çok sayıda temasta bulunuldu. Bu ziyaretle heyetler arası görüşme sayısı da 6 oldu.
Geçtiğimiz yıl da Gülen'in iadesini görüşmek üzere Amerikalı heyet Ankara'ya gelmiş, Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, "13 Temmuz 2018 tarihinde, adli ve hukuki meselelerin ele alındığı Ortak Çalışma Grubu Ankara'da toplanmıştır. İlgili tüm bakanlıklardan ve kurumlardan Türk ve Amerikan yetkililer bir araya gelerek, her iki taraf için önem taşıyan hukuki ve adli konularda kapsamlı görüş alışverişinde bulunmuşlardır. Bu konularda ilerleme kaydedilmesi beklenmektedir"denmişti.
AK PARTİ'Lİ GÜLER: GECİKMİŞ BİR DURUM
'ABD İYİ NİYETLİ DAVRANMIYOR'
Aralarında Kemal Batmaz'ın olduğu bazı FETÖ sanıklarının ABD'li heyet tarafından dinlenmesi konusunda da Güler, "Burada davanın tümüne baktığınızda aslında hiçbir süpheye, izaha gerek olmadan bütün açıklığı ile herşey ortaya çıkmış durumda zaten. Bu dava dosyasını iyi niyetle alın okuyun, nasıl bir gelişme olduğunu, sürecin nasıl işlediğini görürsünüz zaten, Amerika'daki malum FETÖ lideri tarafından planlandığı, ilgili kişiler tarafından Türkiye'ye o planların gönderildiğini ve uygulamaya geçirildiğini çok net görürsünüz zaten. Önemli olan iyi niyetli olarak bu işe karar verip vermeyeceğiniz. Farklı hesaplarınız, beklentileriniz varsa o işte bir şey gelişmez. Maalesef bu konularda ABD iyi niyetli davranmıyor. Geçmiş yıllarda olduğu gibi iki yüzlü bir davranış içinde maalesef" diye konuştu.
AK PARTİLİ TÜRKEŞ: TANGO YAPMAYA İKİ KİŞİ GEREKİR
"Bu, Suriye'deki Başkan Trump'ın açıklamasından tutun Türkiye'nin öncelikli meselesi olan FETÖ terör örgütünün ele başının iadesine kadar, bütün konularda lafta, konuşmada fevkalade yapıcı açıklamalar yapılıyor ama bugüne kadar maalesef çoğunun arkası gelmedi. Suriye'den Amerika'nın çekileceğini açıkladı Trump, şimdi de ‘ben zaman vermedim, o kadar da kolay bir iş değil' diyor. O bakımdan biz artık Türkiye olarak bu ziyaretlere, müzakerelere sonuna kadar açığız, arzu edilen bilgiler, belgeler zaten sürekli veriliyor ama bunların karşısında artık ne yapılacağını görmek istiyoruz. Peki bu kadar bilgi, belge veriliyor sonuç ne, artık Türkiye'nin onu görme, bekleme hakkı var, diye düşünüyorum. Türkiye, Cemal Kaşıkçı olayı da dahil uluslararası bütün ihtilaflı, sıkıntılı konularda, fevkalade açık, yapıcı ve uluslararası hukukun kurallarına riayet ediyor. Buradaki mesele karşı tarafın ne kadar riayet ettiği meselesi. Yoksa Türkiye tanıkları da görüştürür, sanıkların ifadesini de verir, bilgi paylaşımına da gizli olmadığı sürece açığız biz ama karşı tarafın da iyi niyetini… İngilizce'de Anglosakson yapısında bir güzel sözcük vardır; ‘tango yapmaya iki kişi gerekir' der".
CHP'Lİ EMRE: ABD'NİN SİYASİ OLARAK SAMİMİYETİNİ GÖRECEĞİZ
İkinci olarak da darbe girişiminin ardından yazılan çok sayıda farklı iddianamede, bunun nasıl, kimler tarafından organize edildiğinin belli olduğunu, itirafçıların da çok sayıda beyanı bulunduğunu ifade eden Emre, "Yani görmek isteyen gözler bunu görür açıkcası. Dolayısıyla buraya gelinmesi olumlu ama Amerika için aynı zamanda bir siyasi karar, hukuki kararın dışında. Anlaşılan o ki bir siyasi karar verilecek. Fotoğraf net olarak, darbe girişimini FETÖ'nün gerçekleştirdiği net olarak görülüyor. Bütün bu belgeleri aldıktan sonra hukuken baktıklarında hak vereceklerdir" dedi.
Emre, bugüne kadar iade konusunda ABD'nin herhangi bir girişimi olmadığını belirtirken, "Burada hukuken her türlü argüman var, bütün deliller ortada. Tüm bunlara karşın bugüne kadar iade edilmemesi, iade edileceğine yönelik bir açıklama olmaması, ‘Amerika bugüne kadar himaye etti, bugün de iade etmez' gibi bir yaklaşım doğuruyordu. Bugün Amerika bir politika değişikliği mi yapıyor, bunu göreceğiz. Siyasi olarak samimiyetini göreceğiz" diye konuştu.
PROF. DR. GÜREL: OYALAMA TAKTİĞİ
"ABD yönetimi, Türkiye ile ilişkilerinde hep oyalama taktiği güdüyor ve zamana oynuyor. Ben hiçbir şekilde ne Suriye konusunda ne de FETÖ mensuplarının iadesi konusunda ABD'nin samimi olduğunu düşünmüyorum. Bu heyet buraya geldi, görüşmeler yapıyor ama bundan da birşey çıkacağını zannetmiyorum. FETÖ'nün üst düzey sorumlularının ABD tarafından iade edilmesinin kendileri açısından mümkün olduğunu zannetmiyorum çünkü Amerikan istihbarat örgütleriyle iç içe geçmiş bir örgtüle karşı karşıyayız. Dolayısıyla ABD'nin bu konuda da hiçbir şekilde samimi olmadığını görüyoruz".
"TÜRKİYE'NİN ABD İLE OLAN İLİŞKİLERİNİ GERÇEKÇİ BİR ŞEKİLDE DEĞERLENDİRMESİ GEREKİYOR"
Gürel, ABD'li heyetin bazı FETÖ sanıklarını dinlemesinin de farklı bir etki yaratmayacağını ifade ederken, "Çünkü şimdiye kadar herhalde bütün tutanaklar, belgeler gönderildi, değerlendirmelerine sunuldu ama onların kapağını kaldırıp ‘içinde ne var' diye samimiyetle baktıklarını zannetmiyorum. Bir yerde Türkiye ile ilişkileri bir parça düzeltmek için Amerikan yönetiminin uyguladığı yöntemlerden bir tanesi; ‘heyet gönderelim, görüşelim, bize belge verin, biraz daha verin, ne olduğunu biz de kestiremiyoruz, içeride biz kendi açımızdan zaten bir soruşturma başlattık diyerek' Türkiye'yi oyalamaya çalışıyorlar. Türkiye'nin ABD ile olan ilişkilerini gerçekçi bir şekilde değerlendirmesi gerekiyor"dedi.