‘Türkiye, Suriye'de fetih zihniyetiyle değil, stratejik bakışla hareket etmeli'

ABD Başkanı Donald Trump'ın Suriye'den çekilme kararını duyurmadan önce Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la gerçekleştirdiği görüşmeye ilişkin açıklamada bulundu. Irak ziyareti esnasında Trump "Cumhurbaşkanı Erdoğan ile çok iyi konuşmalar yaptık. Kendisi IŞİD'i yenmek istiyor ve bunu yapacak. Diğerleri de yapmalı. Çünkü orası onların bölgesi. Maliyetin külfetini paylaşmak durumundalar ve paylaşmıyorlar" diye konuştu. Trump'ın Türkiye'ye atıfta bulunan açıklaması, Türkiye'nin hem IŞİD hem de ABD tarafından silahlandırılmış ve halihazırda Suriye'nin yaklaşık 52 bin kilometrekaresini kontrol eden YPG'ye karşı hangi adımları atacağı sorusunu gündeme getirdi. Konuyu Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul İl Başkanı Cem Dikmen, Sputnik'e değerlendirdi.

‘ABD'NİN ÇEKİLMESİ TÜRKİYE İÇİN ÖNEMLİ BİR FIRSAT'

ABD'nin bölgeden çekileceğini henüz açıkladığı bu dönemin "Türkiye'nin terörle mücadelesi için önemli bir fırsat" olduğuna işaret eden Dikmen "Türkiye, IŞİD, PKK/PYD ve bütün bu terör örgütlerini bitirmek için önemli bir fırsatın ortasında. Ama bunun stratejik konumlanmasını iyi yapmamız ve denklemi iyi kurmamız şart. ABD'nin silahlandırdığı ve beslediği terör örgütlerini yüzüstü bıraktığı bu dönem, Türkiye'nin bu örgütleri temizlemesi için müthiş bir fırsat. Ancak bu fırsat, fetih kafasıyla değil, stratejik bir bakışla, mantıkla hareket ederek değerlendirilmeli. Bunun için de kardeşimiz Suriye'yle ortak hareket etmeliyiz. Daha önceki harekatlar esnasında çeşitli siyasi partiler tarafından dillendirilen ‘82 Kerkük, 83 Musul' şeklinde ifadeleri bir kenara bırakıp tamamen devlet aklını kullanarak ve Suriye-Türkiye kardeşliği temelinde Suriye'yle işbirliğini arttırarak bu harekata girişmemiz gerekiyor" dedi.

‘SURİYE, RUSYA VE İRAN'LA ORTAK HAREKET ETMEK ŞART'

IŞİD'in Türkiye sınırına 300 kilometre uzakta olduğunun hatırlatılması üzerine Dikmen "Türkiye'nin daha önce IŞİD ile mücadelesi hemen sınırının karşısında bulunan bir terör örgütüyle mücadele şeklindeydi. Ama şimdi Suriye'nin tamamen derinliklerine gömülmüş bir IŞİD ile karşı karşıyayız. Dolayısıyla burada bu mücadeleyi Suriye'yle işbirliği yapmadan yürütmek mümkün değil. Sadece Suriye yeterli mi? Suriye de yeterli olmaz. Çünkü bölgede çok farklı denklemler var. Ancak diğer müttefik, dost ülkelerin hem hava hem istihbari destek yardımları ile birlikte ancak bitirilebilir. Rusya, İran gibi dost ve müttefik olan ülkelerin yardımıyla, ABD tehdidini ortadan kaldırmak için işbirliği sürecinde ilerliyoruz" diye konuştu.

‘TÜRKİYE VE SURİYE BİRBİRİNE KARŞI ÖSO VE PYD KARTI KULLANMAMALI'

Türkiye ve Suriye'nin ‘ÖSO veya PYD kartlarına sarılmadan' doğrudan işbirliğine gitmesi gerektiğini söyleyen Dikmen "Türkiye, Suriye'yle işbirliği yerine ‘ÖSO' diye diretip Suriye'yle işbirliğini ertelememeli. Çünkü böyle bir durum, Hafız Esad döneminde Suriye'nin Türkiye'ye karşı PKK kartını kullanmasına benzer bir durum oluşturur. Bizim hem IŞİD'i hem de PKK/PYD'yi bitirecek bir ortak harekata girişmek için Suriye'yle masaya oturmamız gerekiyor. Böyle yaparsak PKK/PYD teslim olacaktır. Bu kesinlikle net. Ben önümüzdeki sürecin, bu harekatın da büyüklüğü de gözeterek söylüyorum, Türkiye ve Suriye'nin ilişkilerinin normalleşeceği ve birlikte hareket edecekleri bir süreç olarak görüyorum ve yorumluyorum. Çünkü bir devlet yöneticiliği bunu gerektirir. Dün Vatan Partisi İstanbul İl Örgütü olarak basın açıklaması yaptık. Basın açıklamamızda da bunu AK Parti hükümetine yeniden uyardık ve önerdik. Artık devlet aklıyla hareket etmenin ve hatalardan geri dönmenin vaktidir ve o hatalardan birisi de hala Suriye düşmanlığı yapmaktır" ifadelerini kullandı.

‘TÜRK HEYETİ MOSKOVA'DA TEMASLARDA BULUNACAK, ASTANA SÜRECİ PEKİŞİYOR'

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, MİT Başkanı Hakan Fidan ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ın 29 Aralık'ta Suriye gündemiyle Moskova'ya gideceğini hatırlatan Dikmen "Şu aşamada, Astana süreci daha da perçinleniyor. Biz Vatan Partisi olarak hep ‘Astana'nın dördüncü ve gizli ortağı da Suriye'dir' demiştik. Bu ortaklığın giderek de güçlendiği bir süreci yaşıyoruz. Bu görüşmeler neticesinde bölge ülkeleri artık birbirine daha da sıkı kenetlenecektir. Terörle mücadeleyi ancak bu şekilde verebilecektir. Ama bizim kafamıza takmamız gereken önemli bir nokta, Amerika'yı sadece bölgeden değil, ABD'nin askeri üslerinin bulunduğu Türkiye'den de defetmektir" dedi.

Türkiye, YPG'yi, PKK’nın Suriye’deki uzantısı olarak görüyor ve bu yapıyla ilişkili DSG gibi örgütlerin de 'terör örgütü' olarak kabul edilmesini istiyor. Ancak, Başta ABD olmak üzere Batılı güçler, Ankara’nın bu görüşünü kabul etmiyor. Ankara, ayrıca YPG'ye silah verilmesine de sert bir şekilde karşı çıkıyor.