Özbilici "Fotoğraflarımın ve özellikle ödül almamın Rusya'da kötü algılandığını biliyorum. Ancak ben fotoğrafçılık yapıyorum, görevim olanları fotoğraflamak. O anların fotoğrafını çekerek de kesinlikle doğru yaptığımı düşünüyorum. Dünya neler olduğunu bilmeli ve hatırlamalı, bu kabusun bir daha tekrarlanmaması için her şey yapılmalı" dedi.
Fotoğrafları ödül almak için çektiğinin düşünülmemesini umduğunu belirten Özbilici, fotoğraflardan birinin bir yarışmada birinci olmasının ardından onun ‘tarihi, ama korkunç olduğunu' ifade ettiğini söyledi.
Özbilici "Keşke onu değil, Karlov'un sadece konuştuğu, yüzünün açıkça görüldüğü fotoğrafı seçselerdi" dedi.
‘NELER OLACAĞINI ÖNCEDEN BİLEMEZDİM'
Özbilici, Karlov'un arkasından vurulduğunu, içerideki herkesin bunu yapanın polis olduğundan emin olduğunu ifade etti.
Özbilici, o anları şu sözlerle anlattı: "Kimse ona dikkat etmiyordu. Silah sesleri duyulduğunda bir facianın olacağını anladım. Büyükelçi hemen yere düştü, beni o an bir sıcak bastı, sonra buz kestim, panik oldum. Biri (suçlu) bağırıyordu, başta hangi dil olduğunu anlamadım, sonra Arapça bir şeyler duyuldu… Birkaç saniye sonra da gazetecilik dürtüsüyle kendime geldim. Kendime ‘sakin ol, bu bir terör saldırısı. Rus büyükelçi büyük ihtimalle öldürüldü. Ben de gazeteciyim ve fotoğraf çekmem gerek. Bu evrensel bir olay' dedim ve sadece fotoğraf çekmeye başladım."
‘BÜYÜKELÇİNİN CANSIZ BEDENİNE ATEŞ EDİYORDU'
‘İÇERİDEN HALA SİLAH SESLERİ GELİYORDU'
Özbilici şöyle devam etti: "Birkaç kez terörist bize doğru bir hamle yapacak, gidin buradan diye düşündüm. Etrafa bakındığımda gördüm ki içeridekilerin çoğu gitmişti, neredeyse kimse kalmamıştı. Ben de arka arkaya yavaş yavaş çıkışa doğru gitmeye başladım. Terörist ölen büyükelçinin yanında dolaşmaya devam ediyordu, sonra sergi fotoğraflarının olduğu duvara yaklaşıp onları yırtmaya, yere atmaya başladı. O zaman oradan çıkma şansımın olduğunu anladım. Saklanarak merdivenlere doğru gittim ve kaçtım. Ondan sonra yukarıdan hâlâ silah seslerinin geldiğini duydum."
‘SADECE RUSYA İÇİN DEĞİL, TÜM İNSANLIK İÇİN BİR KAYIP'
‘KARLOV'UN MEZARINA ÇİÇEK BIRAKMAK İSTİYORUM'
Özbilici, Rusya'ya gelip Karlov'un mezarına çiçek bırakmayı hayal ettiğini de söyledi.
Özbilici "Bir fotoğrafçı olarak ondan etkilendim. Büyükelçi olup olmaması önemli değil. İster öğretmen ister mühendis olsun… Bir dakika öncesine kadar kim olduğunu bilmememe rağmen, onda öyle sakin bir kendinden eminlik, öyle derin bir ruh hissettim ki büyük bir sevgiyle fotoğraflarını çekmeye başladım. O sadece bir politikacı ve diplomat değildi, büyük Rus kültürünün temsilcisiydi" dedi.
‘KARLOV'UN KENDİ GİBİ BÜYÜK BİR EŞİ VAR'
Karlov için eşi Marina Karlova'nın da katılımıyla Ocak 2017'de Ankara'daki Rus büyükelçilikte gerçekleştirilen veda törenine katıldığını belirten Özbilici, "Büyükelçilik çalışanlarından biri ağlamaya başladı. Marina Karlova yaklaşıp ona sarıldı. Sonra bana sarıldı: ‘Ne yapalım, hayat bu' dedi. Rusça söylemişti, ama sanki Türkçe konuşmuş gibi her şeyi anladım. Çeviriye ihtiyaç duymadan kalbinizle