Yönetmen Anadol: Uzayın verileri ile NASA'da dijital heykel yaratacağız

Ahu Özyurt'la 'Fotoğrafın Tamamı' programına konuk olan Anadol, sıradan verilerin dijital heykellere dönüşebilme hikayesini anlattı.

Anadol, "İlham kaynağım bilim kurgu. Aslında yedi yaşımdan beri hayran olduğum sinema yönetmenlerinin işlerine bakıyordum. En çok dikkatimi çeken yakın gelecek hayali, hem de 2011 yılında İstiklal Caddesinin ses verileriyle bir heykel yapma şansım olmuştu bir Mimar Alper Derinboğaz ile beraber. O zaman anladım ki, insanların aslında insanların hep duyduğu bildiği bir şeyin bile bir veri sayesinde bambaşka bir şekle girebileceğini öğrendim. Ya da makinalarin birbiriyle iletişimi. Makinaların birbiriyle konuştuğu dil de bizim dilimiz kadar değerli ve öğrenilmesi gereken bir dil."

'ALGORİTMALAR İLE BİNALARI BOYUYORUM'

Algoritmalar üzerinde yoğun çalıştığını anlatan Anadol, "Bazı algoritmalar çok ilham verebiliyor. Mesela filmlerde kullanılan ve denizleri yaratan algoritmalar, sıvıyı tanımlayan, dağları, ovaları yaratan, gerçek hayatı imite eden sentetik algoritmalar çok ilgimi çekmeye başladı. Sanat insanoğlunun hayallerini yansıtıyor. Teknoloji de böyle bir şey, hayal kurulan şey şu anın kendisine dönüşüyor. Ben de şunu merak ediyorum, ‘yapay zekanın kullandığı öğrendiği şeylerle bir mekanı alıp fırçayla boyar gibi boyayabilir miyiz?' buna kafa yoruyorum" dedi.

Los Angeles Filarmoni Orkestrası'nın binasına yaptığı dijital sanatı anlatırken, o alanın nasıl değiştiğine de dikkat çeken Anadol, "Kamusal alanda sanata başlayalı 7 yıl oldu. Önce Yapı Kredi Kültür Sanat binasının dışına da yapmıştım. 2011 yılından beri de ABD'de pekçok eyalette büyük binaların dışında kalıcı eserler yaptım. İnsanlar bir galeri ya da müzenin önyargılı deneyimlerindense, hayatın her anında, ne zaman olduğuna karışamadığınız, herşeye açık olan bir deneyimin daha dürüst ve ilham verici olduğunu düşünüyor" diye konuştu.

'SPİELBERG, RIDLEY SCOTT 'GİDİN BUNU GÖRÜN' DEDİ'

WDHC Dreams adı verilen son eserinde Los Angeles Filarmoni Orkestrası'nın 'hafızasını' kullandığını, çalınan her eserin, her provanın, her görüntünün dijital sanata dönüştüğünü söyleyen Anadol, "Toplamda 7 gecelik bir kutlamaydı. İlk gece dışarıda 2-3 bin kişi vardı, fazla yoktu. Ama Steven Spielberg, Ridley Scott gibi yönetmenler gördüler ve bana söylenen, birbirlerine mail atıp, ‘Haydı kalkın, çıkın evinizden. Yıllardır ilham verdiğiniz insanlar size ilham vermeye başladı' diye yazmışlar. Son gece tabii o kadar kalabalık oldu ki, çevresini bile değiştirdi. Orası terkedilmiş bir otoparktı, baktık iki gün sonra insanlar gezmeye kitap okumaya gelmiş. Sanatın bu dönüştürücü gücü beni çok mutlu ediyor" ifadelerini kullandı.

'EVRENİN MERKEZİNE' HEYKEL

Anadol, yaptığı işlerin NASA'da hep ekranlarda seyredildiğini, sonunda NASA'nın da kendisine bir eser sipariş ettiğini anlattı ve şöyle konuştu:

"NASA'nın Pasadena Kaliforniya'da bir kontrol merkezi var. Şu anda, ayda Mars'ta olan sensörler, araçlarla iletişim kurduğu aletlerin kontrol edildiği 20 bilim adamının olduğu bir odası var. 1980'lerde bir bilim adamı o odanın içinde bir noktayı evrenin merkezi kabul edip hesaplamalar yapmış. Şimdi tam da o noktaya 'Center of Universe' adı verilecek bir heykel için çalışıyoruz. Dünyanın başka gezegenlerle kurduğu ilişkinin verileriyle neler yapılabilir. Onu göstereceğiz."