‘S-400’de dolardan vazgeçilmesi, ABD’nin baskısına karşı Türkiye ile Rusya’nın yanıtı’

Sebeplerin ortada olduğunu belirten Natsionalnaya Oborona dergisinin genel yayın yönetmeni İgor Korotçenko, Sputnik'e açıklamasında, "ABD, böyle hesaplamayı bloke etmekle kalmayıp ödemeye el koyardı, çünkü dolar üzerinden yapılan hesaplamalar her halükarda Amerikan bankaları üzerinden yapılıyor. Bu yüzden Putin ve (Cumhurbaşkanı Recep Tayyip) Erdoğan, riskleri öngörerek hesaplamaların, ABD'ye bu anlaşmaya el uzatma ve zarar verme fırsatını tanımadan yapılmasını sağladı" ifadelerini kullandı.

"Bu, Rusya ve Türkiye'nin, ABD'nin özellikle Türkiye'yi S-400 alımından vazgeçirtmek için bu ülkeye yaptığı eşi görülmemiş baskıya yanıtı" diyen Korotçenko, "Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan politik irade sergilediler, tamamen kendine yeterli ve ulusal güvenlikle ilgili önemli kararların alımında bağımsız olduğunu kanıtladılar" dedi.

'MOSKOVA İLE ANKARA'YI BİRBİRİNE PARTNERLİK İLİŞKİLERİ BAĞLIYOR'

Rusya ve Türkiye arasındaki işbirliğine de değinen Korotçenko, "Halihazırda, S-400'lerde çalışacak Türk askerler eğitimden geçiyor. Erdoğan talebi üzerine daha önce yapılan anlaşmaya uygun olarak Rusya, 2019'da ilk S-400'ü teslim edecek. ABD'nin bu anlaşmayı bozması ya da engel olması yönünde her türlü riskler en aza indirgendi. Bu, bir kez daha Moskova ve Ankara'yı birbirine bağlayan güvenli partnerlik ilişkilerini teyit ediyor" ifadelerini kullandı.

‘BİZ DOLARI DEĞİL, DOLAR BİZİ TERK EDİYOR'

Arsenal Oteçestva dergisinin Satış Müdürü askeri uzman Aleksey Leonkov, Putin'in, "Bizim doları terk etme gibi bir amacımız yok, dolar bizi terk ediyor" sözlerini hatırlattı.

Eskiden rezerv döviz olarak dünya genelinde hesaplamaların büyük kısmında kullanılan doların günümüzde anlaşmaların hayata geçmesi önünde engel haline geldiğini dile getiren Leonkov, Sputnik'e açıklamasında, bu konuyla ilgili şu değerlendirmede bulundu:

"Dolar, ABD'nin diğer ülkelerle ilişkileri düzenlemeye çalıştığı politik araç haline geldi. ABD, diğer ülkelerle iletişimde de aynı şekilde davranıyor, Rusya'yla askeri alanda işbirliği yapan ülkeleri yaptırımlarla tehdit ediyor. Diğer ülkelere, ‘Bağımsızlığınızdan vazgeçin, aksi halde yaptırım uygularız' diyorlar. ABD'ye itiraz edecek güçte olmayan ülkeler, riskli adımlar atmayı göze alamıyor. Ama bağımsızlığın dış tehditlerden daha önemli olduğunu anlayanlar bağımsızlığını sağlama yolundan ilerliyor ve bu bağımsızlığı sağlamaya yardımcı olan araçlar buluyor. İşte Türkiye de maruz kaldığı muazzam baskıya rağmen bu yolu seçti".

Rus uzman, "Hiçbir ülkenin, diğer ülkeler arasındaki ilişkilere, bağımsızlıklarına ve ulusal çıkarlarına karışma hakkı yok" diye vurguladı.