Sözcü'den Özlem Güvemli'nin haberine göre, 1 Aralık itibariyle iç hat seferlerine son verdiğini duyuran İDO'nun özelleştirilme süreci İBB Meclisi'nin 19 Kasım tarihli oturumunda tartışma yarattı.
Sağlam, önergesinde Sözcü yazarı Çiğdem Toker'in köşesinde yazdığı "Her biri 2 milyon dolar olan İDO'nun durdurduğu hatlarda sefer yapan 3 gemi satışa çıkarılmış, ihaleyle falan değil. Üç geminin ortak özelliği 1997 yılında Norveç'te inşa edilmesi, üçü de TBMNM Başkanı Binali Yıldırım'ın İDO Genel Müdürlüğü sırasında hizmete girmiş olması. İDO 2011 yılında özelleştirilirken mülkiyetin İBB'de kaldığı açıklanmıştı. O halde bu gemileri kim satışa çıkardı, geliri kim alacak?" sorusuna da yer verdi.
Sağlam, İDO'nun iç hatlardan çekilmesinin ve faturasını 'devlete ve İBB'ye' kesmesinin hukuki ve ekonomik sonuçlarının olup olmayacağını sordu. Soru önergesi yanıtlanmak üzere oybirliği ile İBB Meclis Başkanlığı'na havale edildi.
'PARÇALAR DÖVİZE ENDEKSLİ, GİDERLER ARTTI'
Oylamanın ardından CHP'li ve AK Partili meclis üyeleri arasında sözlü tartışma yaşandı. Tartışma sırasında söz alan Turyol Yönetim Kurulu Başkanı olan CHP'li Meclis Üyesi Yunus Can konuyla ilgili dikkat çekici bir açıklama yaptı.
Turyol'un da İDO'nun da kullandığı gemilerin motor parçalarının, yedek parçalarının yabancı menşeli olduğunu belirten Can, bu parçaların dövize endeksli olması nedeniyle giderlerin çok arttığını vurguladı.
'MALİYETLERİMİZ ÇOK FAZLA ARTTI'
İDO'nun deniz ulaşımındaki payının sadece yüzde 3 olduğunu ifade eden Can şöyle devam etti:
Turyol, İstanbul'da Kadıköy/Haydarpaşa-Eminönü/Karaköy ve Üsküdar-Eminönü/Karaköy hatlarında tarifeli olarak günlük ortalama 470 sefer yapıyor. Ada turu ve Boğaz turu da düzenleyen firma, Çınarcık, Kocadere, Esenköy ve Armutlu ilçelerine de sefer gerçekleştiriyor.