Lekuh'a göre, proje Türkiye'nin Avrasya'daki enerji platformuna dahil olması hem Moskova hem de Ankara için faydalı. Nitekim Ankara böylece Akdeniz'in hemen hemen en önemli enerji merkezi haline gelecek. Hiç kuşkusuz bu durum Putin ve Erdoğan'ın ikili ilişkilerdeki farklılıkları gidermesinin yanı sıra İdlib'de çözümü, S-400 sevkiyatını ve belki de Ukrayna sorunu gibi gündemdeki konuları da ele almasını oldukça kolaylaştıracak.
‘UKRAYNA'NIN ROLÜ AZALACAK'
‘SEÇİLEN GÜZERGÂH GELİŞİGÜZEL DEĞİL'
Yazara göre, Güney Akımı projesiyle ilgili yaşananların tekrarlanmasını istenmeyen Rusya ve Türkiye'nin projenin devamı için ‘AB ile koordinasyon ihtiyacına' değinerek seçtiği güzergâhlar gelişigüzel değil:
"Projede Atina'nın değişken politikası nedeniyle Moskova artık ‘Yunan güzergâhını' değil, Türkiye'den Bulgaristan, Sırbistan, Macaristan ve Avusturya'ya uzanacak, aynı zamanda Kuzey ile Türk akımlarının en mantıklı şekilde birleşebileceği ‘Balkan güzergâhını' daha çok tercih ediyor. Ancak ‘Yunan güzergâhı' da elbette tamamen elden bırakılmış değil. En nihayetinde burada önemli olan Rus satıcıların değil, Avrupalı alıcıların ilgisinin olması."
Yazar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da Türkiye'yi paradoksal biçimde Avrupa için daha gerekli hale getirmesi bakımından kutlanması gerektiğini kaydetti.