‘RAPORDA, MÜZAKERELERİNDE FİİLEN DONMASI DURUMU HUKUKİLEŞTİRİLSİN İSTENMİŞ'
"Tam bu gelişmeler olurken, Avrupa Parlamentosu raporu basına sızdırıldı. İlginç olan, komisyon ve konseyin benzer bir pozisyon alarak ‘fiilen müzakereler donmuş durumda, bu durumu hukukileştirelim ve bitirelim' görüşünde birleşmiş olması. Fakat Avrupa Parlamentosu'nun bu noktada herhangi bir yetkisi yok. Avrupa Parlamentosu sadece belli seslerin ön plana çıkmasına yol açacak raporlar hazırlar ama bağlayıcı bir niteliği bulunmamaktadır. Müzakerelerin askıya alınması ancak Avrupa Komisyonu'nun teklifinin Bakanlar Konseyi tarafından tasdikiyle olur. Yani dolayısıyla bu rapora bakarak Avrupa'yla ilişkiler bitti demek gibi bir yanlışa düşmemek lazım."
‘İLİŞKİLERİ POZİTİF HALE GETİRME ÇABASI SÜRERKEN KALEME ALINAN MÜNASEBETSİZ BİR RAPOR'
‘AVRUPA BİRLİĞİ'NİN TÜRKİYE'YLE İLİŞKİLERİ KESMEK GİBİ BİR NİYETİ YOK, KENDİLERİ DE BU DURUMDAN OLUMSUZ ETKİLENİR'
Baydarol "İkincisi ise şu anda Türkiye'nin ilişkileri normalleştirme konusunda özellikle Almanya ziyareti çok tartışıldı. O sırada Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier verdiği bir demeçte ‘Bu ziyaret, normalleşme anlamına gelmez ancak belki normalleşme yoluna küçük bir adım olarak değerlendirilebilir' gibi bir mesaj veriyor. Ama elbette, hiçbir şekilde Türkiye'yle ilişkileri kesmek gibi bir niyet karşı tarafta yok. Çünkü Türkiye'nin istikrarsızlaşması demek, Türkiye'yle AB arasındaki iplerin kopması demek. Bu da Türkiye'deki göçmenlerin Avrupa Birliği'ne göçmesi anlamına gelecek. Ayrıca Türkiye'nin itilip kakılmasının ekonomik faturasının nihai analizi Avrupa Birliği'ne çıkar. Bunları dikkate aldıkları için şu andaki pozisyonu devam ettirmek en çıkarlarına gelen iş. Müzakereye devam ediyormuş gibi yapıp fiilen müzakereye devam etmemek şu anda Avrupa Birliği'nin siyasi olarak tercihi" diye ekledi.