"Uzun vadeli, büyük yatırımlar yapan şirketlerimiz finansmanı, mecburen döviz cinsinden yapıyorlar. Çünkü yüksek enflasyon yüzünden, TL cinsinden uzun vadeli finansman sağlamak mümkün değil" ifadesini kullanan Bilecik, sözlerine "Bu da büyük yatırımlar yapan şirketlerin önemli miktarda döviz borcu biriktirmesine neden oldu. Kimsenin böyle süreç yaşanacağını öngöremeden yapılan işlemler bunlar" diye devam etti.
Bilecik, "Zora giren şirketler ya konkordato ilan ediyor ya da her bankanın kapısında yeniden yapılandırma sırası var. Bunlar çözüm olabilecek mi yoksa iflaslarda artış olacağını düşünüyor musunuz?" sorusunu da şöyle yanıtladı:
— Konkordato ve yeniden yapılandırmaları, “son çıkış yolu” gibi olumsuz bir algıyla etiketlememek lazım. Bunlar, alacaklı ve verecekli arasında bir “Uzlaşma & Anlaşma” adımıdır. Bu hamleler, bize esas çözüme kadar zaman kazandırabilir. Kapılara kilit vurulmaması için, kazanılan zamanda, kredi kanallarının bir an önce açılması gerekiyor. Bunun için de önce sistemde birikmiş sağlıksız kredilerin temizlenmesinin şart olduğunun altını çizmek isterim.