ABD'de yıllardır yaşayan vatandaşların kurdukları sivil toplum örgütleri ve bireysel gayretleriyle Türk-Amerikan ilişkilerinin gelişmesine büyük katkı sunduğunu belirten Başkan Erdoğan, şöyle devam etti: "İmkanlarımızın kısıtlı olduğu dönemde buradaki insanlarımız her türlü çabayı göstererek Türkiye'nin ve Türkiye'nin savunduğu ilkelerin Amerikan kamuoyu tarafından duyulmasını sağladılar. Özellikle 1915 olaylarına dair Ermeni yalanlarının yayılmasını engellemek için gerçekten takdire şayan çabalar harcadılar. Ben, sizlerin aracılığıyla Türkiye'nin gönüllü elçileri olan tüm vatandaşlarıma buradan teşekkürlerimi iletiyorum. Aynı şekilde Türk vatandaşı olmasa da ülkemize ve milletimize muhabbet duyduğu için Türkiye'nin hakkını, hukukunu savunan dostlarımıza, kardeşlerimize en kalbi şükranlarımı sunuyorum. İnşallah önümüzdeki dönemde de omuz omuza vererek birlikte benzer çalışmalara imza atacağımıza inanıyorum."
'YAPTIKLARI ARAŞTIRMALARLA TAKDİR TOPLAYAN AKADEMİSYENLERİMİZ VAR'
'HANGİ GÖRÜŞE SAHİP OLURSA OLSUN'
— Biz, hangi görüşe sahip olursa olsun, ihanet çukuruna düşmediği sürece, tüm vatandaşlarımızın başarılarından gurur duyuyoruz. Onları Türk milletinin medarıiftiharları olarak görüyoruz. İşte bu anlayışla dünyanın neresinde olursa olsun, diasporamıza sahip çıkıyor, tüm imkanlarımızla destekliyoruz.
'YAŞADIĞINIZ ÜLKELERDE NE KADAR GÜÇLÜ KONUMDA OLURSANIZ TÜRKİYE DE O DERECE GÜÇLÜ OLUR'
'SURİYE SORUNU 8 SENEDİR DEVAM EDİYOR, BM BUNU ÇÖZEBİLDİ Mİ?'
Artık yeni bir dünyanın inşa edildiğini bildiren Erdoğan, şu değerlendirmeyi yaptı: "Birleşmiş Milletler eğer adaleti tesis edecekse, işte bunu ancak bu şekilde tesis edebiliriz. Aksi takdirde adaleti tesis mümkün değil. Şu anda Birleşmiş Milletler bunu başarabiliyor mu? Hayır. Bu kadar olaylar oluyor, Suriye sorunu 8 senedir devam ediyor çözebildi mi? Hayır. İsrail, her türlü zulmü yapıyor, verilen kararlar var, bu kararlara rağmen İsrail verilen kararlara uyuyor mu? Ne anlamı oldu bunun? İşte onun için adalet. Suriye halkını hak ve özgürlük mücadelelerinde yalnız bıraktılar ama biz yalnız bırakmadık."
Türkiye'nin sınırlarının hemen yanında, 4 bin kilometrekarelik alanda huzurun sağlandığını dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:
'260 BİNİN ÜZERİNDE SURİYELİ KARDEŞİMİZİN VATANINA DÖNMESİNİ SAĞLADIK'
— Bir dönem teröristlerin ellerini kollarını sallayarak dolaştığı bölgelerde, bugün Suriyeli çocuklar hiçbir korku duymadan okullarına gidiyor. Afrin'de, El-Bab'da, Cerablus'ta gidiyor. İnşallah önümüzdeki dönemde Fırat'ın doğusunu da kapsayacak şekilde, Suriye'nin içindeki güvenli bölgeleri artırmaya devam edeceğiz. Ülkemize yönelik terör tehdidi son bulana, Suriye'nin geleceğine kasteden çetelerin kökü kazınana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.
— Aynı şekilde ilk kıblemiz Kudüs'ü, işgalcilerin ve Filistinlilere devlet terörü uygulayanların ihtiraslarına terk etmeyeceğiz. İsrail ve Amerikan yönetimlerinin Kudüs'ün izzetini ve onurunu ayaklar altına alan tacizlerine karşı mücadelemizi diplomaside en üst düzeyde vereceğiz.
'KURAN-I KERİM'İN EMİRLERİNE MÜSLÜMANLAR UYMUYOR'
Erdoğan şöyle devam etti:
'FİLİSTİN MESLESİNİN ÇÖZÜLEMEMESİNİN SEBEBİ İSRAİL'İN HUKUK TANIMAZLIĞINDAN ÇOK, MÜSLÜMANLARDAKİ BİRLİK EKSİKLİĞİDİR'
— Bırakın küresel meseleleri, kendi dinlerini, kendi geleceklerini ilgilendiren konularda bile yeknesak bir duruş sergileyemiyor. Açık söylüyorum, Filistin meselesinin onca yıldır çözüme kavuşturulamamasının sebebi, İsrail'in hukuk tanımazlığından daha çok Müslümanlardaki vahdet yani birlik eksikliğidir.
— Suriye'deki zulmün 7 yıldır bitirilememesinin nedeni de İslam dünyasına öncülük edecek devletlerin basiretsizliğidir. Tüm bu sorunların çıkmaza girmesinde Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi gibi küresel barış ve istikrarın garantörü kuruluşların acziyetini elbette kabul ediyoruz. Bu kuruluşların, yapıları gereği, çoğu zaman küresel barıştan ziyade, belli güçlerin çıkarlarının korunmasına hizmet ettiklerini biliyoruz. Ancak, şunu kabul etmemiz gerekir ki sorunlarımızın çözümünü başkalarına bırakarak, asıl hatayı biz yapıyoruz.
'HATALARIMIZLA YÜZLEŞME ERDEM VE CESARETİNİ GÖSTEREBİLMELİYİZ'
Allah'ın Kur'an-ı Kerim'de birliği emrettiğini, buna uyulması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, "Eğer bizler, 'Ancak müminler kardeştir' emrine uyarsak o zaman netice alırız. Bunun için de bu kardeşliğimizi devam ettirmemiz gerekiyor. Renkler, ırklar, kavimler ne olursa olsun, sadece birliğimiz çok önemli" dedi.