İstanbul Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda düzenlenen ‘Antik Çağdan 21. Yüzyıla Büyük İstanbul Tarihi Eseri' tanıtımındaki konuşmasında, 10 ciltlik eserin İstanbul'a, ülkeye, millete ve tüm insanlığa hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, eserin İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür AŞ ile Türkiye Diyanet Vakfı İslam Araştırmaları Merkezi tarafından uzun bir çalışma sonucu hazırlandığını anlattı.
Erdoğan: "Cesur olmamız gerekenlerden bir tanesi Taksim'deki Gezi Parkı. Oraya o tarihi eseri inşa edeceğiz."https://t.co/U2mdLq6GZd
— 140journos (@140journos) 18 Haziran 2016
İstanbul'a hizmet etmenin çok farklı bir heyecan, farklı bir zevk ve farklı bir gurur olduğunu belirten Erdoğan, eserin yeni ve daha iddialı çalışmalar için örnek olmasını diledi.
‘HER GENCİMİZ AKŞAM YATARKEN KİTABINI OKUYARAK UYKUYA DALMALI'
İmam hatipte öğrenciyken dinler tarihi hocalarının öğrencileri Ruhban Okulu'na götürdüğünü belirten Erdoğan, anısını şöyle anlattı:
"Ruhban Okulu'nda arkadaşlarımızdan birisi muziplik yaptı. 'Hocam bu kitapların hepsini okudunuz mu?' dedi. Kütüphane de bayağı güçlü, 36 bin cilt eser var. Hoca da felsefe hocası, çok uyanık. 'Son gelen dergilerden birkaç sayfa kaldı' dedi. 'Bu kitaplar okunur mu, bu kadar kitap, bunları içinde ansiklopediler, şunlar bunlar vesaire var. Bunlara ihtiyaç duyuldukça açarsınız, oradaki bir kelimeyi terimi arar bulur, ne anlama geldiğini öğrenirsiniz. Bunların hepsini okumak tabii ki mümkün değil ama biz arayanın aradığını bulacağı bir kütüphaneyi okulumuzda inşa ettik, hazırladık' dedi. Bizler de aynı şekilde, hep söylüyorum, müfredatımızı Milli Eğitim'de güçlü hale getirmemiz gerekiyor. Kültür Bakanlığı'mız yayınladığı eserlerle adeta yastık altı kitaplarını ciddi manada artırması gerekiyor. Her gencimiz akşam yatarken kitabını okuyarak uykuya dalmalı. Oradan da aradığını bulmalı, onun keyfi içinde olmalı."
‘TABİİ BAD-EL HARAB-ÜL BASRA AŞAMASINA GELMEDEN BU ADIMLAR ATMALIYIZ'
İstanbul'da ve pek çok şehirde görülen sıkıntıların gerisinde 1930'lardan itibaren tarihten, estetikten, kültürden yoksun bir şekilde yaşanan gelişmelerin büyük payı olduğunu anlatan Erdoğan, "Özellikle 1960'lı, 1970'li yıllar bu bakımdan adeta bir faciadır. Şayet Türkiye'nin yeniden yapılanma sürecinin temellerinin atıldığı o dönemde böyle bir vizyonla hareket edilseydi, bugün herhalde şehircilik bakımından da çok farklı bir Türkiye manzarasıyla karşı karşıya olurduk. Atalarımız 'Zararın neresinden dönersen kârdır' diyor. Tabii bad-el harab-ül Basra aşamasına gelmeden, geri getirilemeyecek kayıplar vermeden bu adımlar atmalıyız" diye konuştu.
Erdoğan, siyasi hayatı boyunca tüm değerleriyle, tüm unsurlarıyla medeniyetin yeniden ihyası için mücadele eden bir siyasetçi olarak bu tür çalışmalardan büyük bir memnuniyet duyduğunu ifade ederek, İstanbul'un hem alt yapısını hem kültür, sanat, edebiyat başta olmak üzere diğer alanlardaki konumunu vizyonlarına layık hale getirmek için çok gayret gösterdiğini söyledi.
‘İSTANBUL'A AŞIĞIM, HASTASIYIM'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kendisiyle mukayese edilebilecek şehirler içinde İstanbul'un farklı bir yere ve farklı bir güzelliğe sahip olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Dünyada eşi benzeri yok. Kim ne derse desin. Bu şehir, farklı bir şehir, farklı bir şehir. Onun için doğduğum, büyüdüğüm bu şehre ben aşığım, hastasıyım. Hastası olunmayacak bir şehir değil ama biz bu şehre çok zulmettik, çok haksızlık ettik. Hâlâ bu haksızlıklar devam ediyor. Kiminle oturup bunu konuşursan, seni dinlediği yok. Evinin içinde bu şehirde inek besleyenler var. 'Yapma etme. Artık bak süt markette, bakkalda, şurada, burada satılıyor işte. Yapmayın, bize bunu devredin biz buralarda güzel evler yapalım, sizi oralara yerleştirelim'. Yok. 'Sen benim ineğimi aldığın zaman ben anama ne diyeceğim?' diyor. Mantık bu. İstanbul'un da bunu en güzel, en nadide yerinde yapıyor. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'ne girerken sağ tarafta maalesef o binalarda, o gecekondularda, kaçak binalarda maalesef bu var."
‘O TARİHİ ESERİ ORAYA YENİDEN KURDURACAĞIZ'
Devam eden ve hazırlıkları süren yeni projelerle İstanbul'u çok daha ileriye taşıyacaklarını bildiren Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ben Sayın Başkanıma söylüyorum, 'Cesur olacaksın' diyorum. Eğer cesur olmazsan biz bu işi başaramayız. Cesur olmamız gerekenlerden bir tanesi, bugün burada yine söylüyorum, bir, Taksim'deki Gezi Parkı. Oraya o tarihi eseri inşa edeceğiz. Tarihi eseri inşa edeceğiz. Eğer tarihimize sahip çıkacaksak orada tarihi bir eser vardı, o tarihi eseri oraya yeniden kurduracağız ve adı bunun ister tarih müzesi olur, ister şehir müzesi olur, bunu orada yapmamız lazım. İçeriği hakkında çok ilginç bilgilerimiz var, geçenlerde Nabi Hocamızla da biraz onları dertleştik. Bunun içinde, hani şu anda dünyada birçok şeyler konuşuluyor, ediliyor ya işte yok bilmem Almanya'dakiler bir şeyler söylüyorlar. Onlara bir köşe yaparız orada. O köşede onların neler yaptığını dünyaya tanıtırız. Fransızlara bir köşe yaparız, onları da orada tanıtırız. Amerikalılara yaparız, onları da orada tanıtırız. Dünya hepsini tanısın, nerede neler yapmışlar hepsini görelim. Ama bu millete iftira atanlar, bu milleti de orada görsün. Çünkü bizim tarihimiz kara tarih değil, ak tarihtir, bunu görsünler.
'BİZİM BAK SANAT ANLAYIŞIMIZ BU, BUNU DA GÖRÜN'
Bir diğeri Maksem. Maksemin olduğu yere de inşallah, Taksim Meydanı'nın ihtiyacı var, orada bir selatin cami oraya yerleşmesi lazım. Bunların projesi falan her şeyi hazır. Bir diğeri de AKM. AKM ile ilgili de ön hazırlıklar, proje, her şey var, daha güzeli de yapılabilir. Arkada devasa bir yer var. Oraya gerçekten dev bir opera binasını da yerleştirmek suretiyle 'Bizim bak sanat anlayışımız bu, bunu da görün' demek lazım. Şu andaki bina zaten depreme dayanıklı değil, o yönden sıkıntısı var, gitti gider. Gümüşsuyu'ndan çıkarken araçlar yerin altına girecek, Mete Caddesi, Mete Caddesi'nden de Taşkışla'nın oradan çıkacak. Tamamen Taksim Meydanı böylece yayalaştırılmış olacak. Böyle güzel bir meydana bizim ihtiyacımız yok mu? Var. Taksim Meydanı'nı bu hale getirmemiz lazım. Onun için de cesaret… Kültür Bakanımız, Belediye Başkanımız burada. Cumhurbaşkanı olarak ben de buradayım. Başbakanımız zaten o da 'Evet' dedi. Adımı atacağız, bir an önce yürüyeceğiz. 'Şunlar şöyle demiş, bunlar böyle demiş'… Bırakın, millet olarak millet ne diyor biz ona bakalım."
‘İNANIN TAKSİM'DE BİZ ŞU PROJEYİ BİTİRELİM, BİTİRDİĞİMİZ ANDA ARI KOVANI GİBİ ORASI İŞLEYECEKTİR'
Erdoğan, dünyada her ülke bu tür meydanlarla anıldığını belirterek, "Bizim doğru dürüst bir meydanımız yok. İşte Yenikapı'yı, Maltepe'yi sağ olsun Belediye Başkanımız yaptılar. Oralarda 1-1,5 milyonluk insana hitap edecek bir meydan sahibi olduk. Ama bunlar yeterli değil. Şehirlerin merkezinde tarihle, tarihi eserlerle iç içe bu tür meydanlara da ihtiyacımız var. Roma'daki meydanda bakarsınız merdivenlerin üzerinde turistler gelirler, oralarda otururlar. İnanın Taksim'de biz şu projeyi bitirelim, bitirdiğimiz anda arı kovanı gibi orası işleyecektir, işler" dedi.