Perkins, küresel finans düzenin egemen güçlerin çıkarları doğrultusunda şekillendirildiğinin altını çizerek, "Bir ülkeyi diğer bir ülke rekabete sokarak, çok büyük vergi ve gelir kazanımları elde ediyorlar. Büyük şirketlere fayda sağlayacak çeşitli politikaların oluşturulmasını sağlayarak çıkar sağlıyorlar. Fakat bu tetikçiler operasyon düzenledikleri ülkenin halkına zarar veriyor" dedi.
'TÜRKİYE, DAHA FAZLA DIŞ BORÇTAN KAÇINMAK İÇİN ELİNDEN GELEN HER ŞEYİ YAPMALI'
Türkiye'nin içerisinde bulunduğu bölgede ekonomik işbirlikleri kurmak ve dış borçlanmasının çeşitlendirmek için çok sayıda alternatifinin olduğuna işaret eden Perkins, "Türkiye gibi ülkeler, kesinlikle Rusya, Çin ve Körfez ülkeleri gibi ülkelerle müzakere etmeli. İlle de ittifak kurmak gerektiğini düşünmüyorum. Fakat Türkiye gibi ülkeler, bu ülkeleri kendi halklarının çıkarına daha fazla hizmet edecek anlaşmaları elde etmek için, avantaj sağlayacak şekilde kullanmalı" diye konuştu.
Perkins sözlerine şöyle devam etti:
ABD Başkanı Donald Trump'ın uluslararası ticaret politikalarının küresel ekonominin geleceği için büyük risk teşkil ettiğini vurgulayan Perkins, "Başkan Trump geleneksel uluslararası ilişkileri ve küresel ekonomiyi alt üst etmeye baş koymuş gibi görünüyor. Bildiğiniz üzere Türkiye kendisinin yaptırım ve gümrük vergisi getirdiği tek ülke değil. Trump'ın politikaları ABD için, Türkiye için ve tüm dünya için son derece tehlikeli" dedi.
Perkin, "Peki sonraki adım ne olmalı? Washington'ı mantık alanına geri çekmek için elden gelen her şey yapılmalı. Umuyorum ki bunun sağlanması yolunda Türkiye diğer ülkelere katılacaktır" değerlendirmesinde bulundu.