Türkiye'de ekonomik büyümenin önde gelen sektörlerinden biri olan inşaatın bunu 2008 finansal krizinden sonra döviz cinsinden ucuz kredi alarak gerçekleştirdiği belirtildi. 2016'nın sonu itibarıyla Türkiye'deki emlak piyasasının kredilerinin yüzde 90'ının yabancı para biriminden gerçekleştirildiği aktarıldı.
Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği'nin (GYODER) Gayrimenkul Sektörü 2018 1. Çeyrek Raporu'na göre 2017 yılı sonunda konut kredisi hacmi 191.4 milyar TL'ye ulaştı. Takipteki kredilerin miktarının toplam konut kredileri içindeki payı ise çok yüksek değil: Mart 2018 itibarıyla yüzde 0.41 olarak gerçekleşti.
Düşük faizli kredilerle inşaattaki patlamanın 2013-2014'te hızlandığı, 2008'den bugüne kadar 100 metreden uzun 69 gökdelenin inşa edildiği belirtildi.
10 milyar dolar masrafa yol açan yeni havalimanının 5.7 milyar dolar kredisinin 2015'te 18 milyar lira iken bugün 40 milyar lira değerinde olduğu vurgulandı.
Bulut, özellikle 2012 yılında yabancıların konut satın almasının kolaylaştırılmasıyla beraber lüks konut projelerinin alıcılarının daha çok Körfez ülkelerinden beklendiğini belirtti. Ancak Bulut'a göre emlak sektörünün umut ettiğinin aksine Körfez'den gelen talebin yüksek olmaması kimi projelerin durmasına yol açtı.
İnşaat şirketlerinin mağduru olduğunu söyleyen yüzlerce müşterinin avukatlığını yapan Orhan Boran, "Bunu yıllardır görüyoruz, müşterilere hiçbir zaman inşasını tamamlamadıkları evleri satıyorlar" dedi. Boran, sosyal medyada çok sayıda online olarak organize olup protesto düzenleyen orta sınıf inşaat mağduru olduğunu söyledi.