Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) finansal istikrarı desteklemek amacıyla aldığı kararlar arasında bankalara ihtiyaç duydukları likiditenin sağlanması, zorunlu karşılık oranlarını indirilmesi, swap işlemlerine sınır getirilmesi, kredi kanallarının açık tutulması, vade ve fiyatlamalarda esneklik sağlanması, sanayiciye 1.2 milyar liralık destek ve KOSGEB alacaklarının ertelenmesi gibi adımlar var.
Ayrıca ABD menşeli 22 ürünün ithalatına ek vergiler getirildi. Vergi oranları yüzde 140 ile yüzde 10 arasında değişiyor. Tüm bu tedbirlerin yanı sıra Ankara, yabancı yatırımcıya güven mesajı vermek için de harekete geçti. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, 6 binden fazla yabancı yatırımcıya telekonferansla seslendi; "Bu dalgalanmalardan daha güçlü çıkacağız" mesajı verdi.
Spinn Danışmanlık kurucu ortağı, ekonomist Özlem Derici Şengül, ABD ile yaşanan gerilimle birlikte piyasalarda yaşanan gelişmeleri, alınan tedbirleri ve önmüzdeki döneme ilişkin beklentileri RS FM'de değerlendirdi.
Özlem Derici Şengül, ekonomi adına çok uygunsuz bir zamanda tansiyonun arttığını belirterek, yüksek enflasyon ve cari açık ile büyümede yavaşlamanın konuşulduğu bir dönemde kurda kontrolsüz bir yükselişin yaşandığına vurgu yaptı.
Şengül, Merkez Bankası'nın ve BDDK'nın tansiyonu düşürmek adına attığı adımlar ile bankacılık sisteminin sağlamlığına yönelik mesajların kurdaki seviyelerin aşağı çekilmesinde olumlu etki ettiğini söyledi.
Buna karşın iş dünyasının güveninin sağlanmasının ise biraz zaman alacağı görüşünü paylaşan Şengül, "Kuru kontrol altına aldık ama izlenen politika sonucunda başka şeylerden feragat etmek zorunda kaldık" dedi.
Ekonomist Özlem Derici Şengül, krizi yönetmek üzere hem parasal sıkılaştırma anlamında hem de alternatif finansman arayışları anlamında adımlar atıldığına da vurgu yaparken, ABD Başkanı Trump'ın agresif çıkışlarına dikkat çekti; "En önemli risk, politik tansiyonun yeniden yükselmesi" ifadelerini kullandı.
Sorunun sadece rahip özelinde değerlendirilmemesi gerektiğini kaydeden Şengül, "Bütün bu tansiyon oluşmadan önce çok fazla kırılganlıklara sahiptik. Bu süreçten çıkarken de o kırılganlıklarla mücadeleye odaklanmalıyız. Tatil dönüşünde, Türkiye ekonomisinin alt yapısının sağlamlaştırılması için çalışmalar gerçekleştirilecek gibi görünüyor" dedi.
Ekonomist Özlem Derici Şengül, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın yabancı yatırımcılarla yaptığı toplantıda enflasyon, mali disiplin ve tasarruflar gibi başlıklarda verdiği mesajların Eylül ayında açıklanacak Orta Vadeli Programa (OVP) da yansıması gerektiği görüşünü paylaştı.
Daha önce OVP'lerdeki tahminlerin piyasaya nazaran çok daha iyimser olduğuna dikkat çeken Şengül, "Şimdi beklediğimiz şey daha gerçekçi bir enflasyon tahmini, daha sıkı bir maliye politikası, düşük bir bütçe açığı hedefi, daha ılımlı bir büyüme gibi rakamların olması" diye konuştu.
ABD ile yaşanan gerilimin ardından AB, Rusya, Çin ve birçok ticaret partnerinden gelen destek mesajlarına da değinen Özlem Derici Şengül, bu krizin diğer işbirliklerinin ne kadar kıymetli olduğunu da gösterdiğini ifade etti.
Şengül'e göre yaşana bu gerilim, son dönemde büyük hasar gören Avrupa Birliği'yle (AB) ilişkilerin düzeltilmesi için de vesile olabilir:
"AB ile son zamanda oldukça uzaklaşmıştık, ilişkiler ilerlemiyordu, diyalog kanalları çok daha zayıftı. Şimdi onları tamir etmek için bir vesile olacak. Avrupa ülkelerinde de Türkiye'yle ilişkileri daha sağlıklı bir düzleme oturtma isteği var. AB halen en büyük ticaret partnerimiz; hem ithalat hem ihracat kanalında. Yakınlaşmak iş dünyasının da talep ettiği bir durum. Bu sayede ekonomideki zayıflığı giderecek yeni ticaret anlaşmaları yapılabilir, kaybedilen pazarların yerine konması söz konusu olabilir."
Ekonomist Özlem Derici Şengül, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın 'IMF'den borç alma planı olmadığı' açıklamasına atıfta bulunarak, Türkiye'nin tutarlı bir ekonomik programa ve finansmana ihtiyacı olduğu görüşünü paylaştı.
Şengül, "Sağlam bir program oluşturulmalı ve dışarıdan finansman kaynakları sağlanmalı. Bunun IMF olması şart değil. Ülke, iyi bir program ortaya çıkartabiliyorsa ve dışarıdan, bu Ortadoğu olur Avrupa olur vs., finansman sağlayabiliyorsa IMF'ye ihtiyaç yok" diye konuştu.
Türkiye'nin bu krizden önemli fırsatlarla çıkabileceğini de sözlerine ekleyen ekonomist Şengül, "2001 krizinde bankacılık en büyük kırılganlığımızdı, onu çözümleyerek çıktık o kirizden. Bu dönemdeki mevcut kırılganlıklarımızı da temizleyebilirsek, bazı alanlarda rekabetçi bir Türkiye olarak çıkabiliriz bu krizden" değerlendirmesini yaptı.