Zaharova, ABD'nin ‘eğer varsa sorunların çözümü için değil, kesinlikle uydurma olan bu sorunları enformasyon alanında ya Rusya'ya yeni baskı, ya da yeni yaptırımlar için kullanmayı amaçladığını' vurguladı.
Rus diplomat, Washington'un Rusya'nın anlaşmayı gerektiği gibi uygulamadığını zannetse dahi, bu tür sorunların çözümü için ikili görüşme kanallarının mevcut olduğunu ifade etti.
‘ABD'NİN BÜTÇE PLANINDAKİ REKOR ARTIŞ ULUSLARARASI GÜVENLİĞİ OLUMSUZ ETKİLİYOR'
Zaharova, ABD'nin yeni bütçe planına konulan rekor harcamaların uluslararası güvenlik sisteminin üzerine yıkıcı etki yaptığını kaydetti.
"Askeri bütçenin benzersiz bir şekilde 716 milyar dolara çıkarılması, son 15 yıl için rekor seviyeye ulaşan hacmin arttırılması, mevcut uluslararası güvenlik sisteminin üzerine yıkıcı etki yapıyor."
Bütçe planına konulan Ukrayna ile ilgili maddeye de değinen Zaharova, "Ukrayna'daki Poroşenko rejimine, fiilen iç savaş halinde olan bir ülkeye ölümcül silah sevkiyatları için de ayrı madde konulmuş durumda. Bu elbette ki Donbass'taki sorunun kısa zamanda çözülmesini istemeyen Ukraynalıların ekmeğine yağ sürüyor" ifadelerini kullandı.
‘AÇIK SEMALAR ANLAŞMASI ÜZERİNDE ÇALIŞAN RUS UZMANLARIN GÜVENLİĞİ TEHLİKEDE'
Zaharova, ABD'nin Açık Semalar Anlaşması konusunda Rusya ile işbirliğine getirdiği kısıtlamaların ve uçakların modernizasyonuna koyduğu yasağın Rus uzmanların güvenliği için tehlike oluşturduğuna dikkat çekti.
‘ABD'NİN 'SALİSBURY VAKASI' İLE İLGİLİ YENİ YAPTIRIMLARI ASILSIZ'
ABD'nin Skripal vakasında kimyasal silah kullandığı iddiasıyla Rusya'ya uyguladığı yeni yaptırımlara da değinen Zaharova, söz konusu yaptırımların asılsız olduğunu ifade etti.
Zaharova, "Salisbury'deki Rus vatandaşlarıyla ilgili provokasyona ABD'li politikacılar da katılarak, Salisbury ve Amesbury'deki vakalarına dayandırdıkları Rusya'ya yönelik yeni yaptırımları duyurdu. Kanıtsız olarak alınmış olan bu kararları, önyargılı ve siyasi motiflere dayalı olarak değerlendiriyoruz, tüm bunlar, on yılı aşkın bir süre önce Irak'ta kimyasal silahların bulunduğu iddia edilen bir senaryoyu andırıyor" dedi ve şöyle devam etti:
Zaharova, Londra ve Washington'un Salisbury olayı ile ilgili itibar kaybının Irak davasına göre çok daha ciddi olacağını belirtti. 10 yılı aşkın bir süre önce İngiltere ve ABD'nin Irak'ta kimyasal silah olduğuna dair kesin kanıtlar olduğunu belirterek karar aldıklarını söyleyen Zaharova, şöyle konuştu:
"O zaman İngiltere ve ABD bu bağlamda karar aldı. Bu karar, gerçeklerle kanıtlanmamıştı ve daha sonra öğrendiğimiz gibi, çarpıtma amacı taşıyan yalan verilere dayandırılmıştı. Londra ve Washington'un Irak derslerinden herhangi bir sonuca varamadıklarını görüyoruz. Ancak bu kez emin olabilirsiniz ki, yaptıklarının itibar faturası çok daha ciddi olacak."
‘ABD YAPTIRIMLARLA İRAN'DAKİ İSTİKRARI BOZMAYA ÇALIŞIYOR'
"Amerikalı diplomat tarafından yapılan bu yorumlar, ABD'nin yasadışı ekonomik yaptırımlarla, siyasi baskıyla, iç baskıyla İran'daki istikrarı aktif bir şekilde bozmaya çalışması dikkate alındığında kesinlikle yersiz."