Önümüzdeki günlerde 'Troya Yılı' dolayısıyla bestelediği Troya sonatı, Çanakkale'de bir açık hava konserinde sahnelenecek olan piyanist Fazıl Say, Hürriyet'ten Ayşe Arman'a konuştu.
"Aslında yılda 120 konser veren birini, tek bir konserinin eksilmesi fazla üzmez. Ama gerekçesiz, sebepsiz, sadece Fazıl Say algısı-korkusu sebebiyle iptal edilmesi üzücü. Bu, sadece benim için değil, hepimiz için üzücü. Bıktık bundan… Bu konser iptalinden emin ol, kimse mutlu değil. Yukarısı da değil, aşağısı da değil. O sürekli susan organizatör, Atlantis Yapım, bir gerekçe bile göstermedi. Bilet satışı çoktan başlamış bir konseri kaldıran şirket, halka bunu nasıl anlatacak merakla bekliyorum. 'Çok iyi ettim' mi diyecek? Ve bu duruma niye ben tek başıma göğüs germek zorundayım? Nerede o organizasyonda yer alan diğer müzikçiler, popçular? O insanların bir tavrı yok mu? Olmayacak mı? Yalınkılıç olarak yalnız kalsam da hâlâ yapacak birçok şeyim var, onu unutmasınlar, peşindeyim bu işin…"
'YUKARIDAN BİR EMİR GELMİŞLİĞİ FİLAN YOK, BUNUN İÇİN DOSTLUK ELİMİ UZATIYORUM'
Konserin iptal edilmesinin sebebinin 'korku' olduğunu söyleyen Say, şöyle devam etti:
Sadece sanatını icra etmek istediğini söyleyen Say, "Gerçekten de ben sadece müziğimi yapmak istiyorum. Engellenmeden. Bu kadar basit. Hiçbir siyasete araç olmadan, sanatımı çok sevdiğim memleketimde de icra etmek istiyorum. Sadece bu. Daha fazla istediğim hiç bir şey yok… Çok şey mi istiyorum?" dedi.
'HAYATIMIN 6 YILINI YEDİLER'
"Benim ne diyeceğim pek de önemli değil. Halk ne diyor bu işe? 2013'te bana 10 ay hapis cezası verildiğinde, alkış tutanlar ne diyor? Vicdanlar ne diyor? Adalet sisteminin içine ürkütücü şekilde yayılmışlıkları olan güçler bunlar. Hayatımın 6 yılını yedi bu adamlar. O altı yılı nasıl geri alacağım? 20 yıldır televizyonda o tuhaf pavyon programlarını yapan Adnan Oktar'ın bu ülkede 4 binden fazla insana dava açmış olmasına ne deniliyor? Bu nasıl bir şey? Bu neyin gücü? Dava başladığında Fazıl Say'ı suçlayanlar ne diyor bu işe?"