'Merkez Bankası piyasalarla daha iyi iletişim kurmalı'

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), temmuz ayı toplantısında beklentilerin aksine faizlerde değişikliğe gitmedi; politika faizini yüzde 17.75'te sabit bıraktı. Piyasalar, Merkez Bankası'nın 100-125 baz puanlık artış yapmasını bekliyordu. TCMB karar sonrası yaptığı açıklamada, son dönemde açıklanan verilerin iktisadi faaliyette dengelenme eğiliminin belirginleştiğine işaret ettiğini belirterek "Dış talep gücünü korumakla birlikte iç talebe dair yavaşlama sinyalleri artmaktadır" ifadelerini kullandı. Sıkı duruşun sürdürüleceği yinelenen açıklamada ihtiyaç duyulması halinde ilave parasal sıkılaştırma yapılabileceği kaydedildi.

GCM Menkul Kıymetler Araştırma Uzmanı Enver Erkan, Merkez Bankası'nın faiz kararını, enflasyon beklentilerini ve önümüzdeki döneme ilişkin olasılıkları değerlendirdi.

'MERKEZ BANKASI'NIN FAİZ ORANI SEVİYESİ, PİYASALARIN ÖNÜNDE DEĞİL'

Merkez Bankası'nın piyasa beklentilerine karşın, almadığı 'aksiyon'la sürpriz yaptığını belirten Enver Erkan, buna dayanak gösterilen argümanın da 'faizlerin gelmiş olduğu seviye itibariyle piyasanın önünde olması' olduğunu söyledi.

TCMB'nin bu tespitine katılmadığını ifade eden Erkan'a göre enflasyonda daha kötü bir tablonun ortaya çıkması ve Türk Lirası'nda değer kaybı, yeni faiz artışını getirebilir:

"Merkez Bankası'nın bir sonraki toplantısı 13 Eylül'de yani oldukça uzun bir zaman dilimi var. Bu tarihe kadarki süreçte enflasyon gerçekleşmelerinde daha fazla bozulma, dış faktörlerin etkisi ile kurda volalitenin artması gibi faktörler 13 Eylül'den önce bir ara toplantı yapılması ihtimalini yükseltebilir. Özetle, Merkez Bankası mevcut faiz oranlarının piyasayı fonlamak için yeterli olduğunu düşünmekle beraber, lira üzerindeki aşağı yönlü risklerin devamı çerçevesinde bu konudaki fikrini değişebileceği bir ortam söz konusu olabilir."

'MERKEZ, PİYASALARLA İLETİŞİMİNİ ARTIRMALI'

Finansal analist Enver Erkan, Merkez Bankası'nın piyasalardan önde gittiği fikrine katılmadığını yinelerken, para politikasında öngörülebilirlik ve iletişimin önemine vurgu yaptı.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın ekonomistlerle yaptığı toplantılarda 'piyasa dostu' bir imaj çizme gayretinde olduğunu anımsatan Erkan, verilen umut dolu ve piyasa gerçeklerine aykırı davranılmayacağına yönelik mesajların oldukça olumlu olduğunun altını çizdi.

Buna karşın Merkez Bankası'nın öngörülebilirliğinin azaldığını belirten Enver Erkan, "Para politikası patikası aslında bellidir. Örneğin ABD Merkez Bankası'nı (Fed) düşünelim, faizlerin 2020'de aşağı yukarı hangi seviyede olacağını tahmin edebiliyoruz. Ancak TCMB'nin önümüzdeki ay atacağı hamleyi öngöremiyoruz. Bu bağlamda sürpriz durumların oluşmaması, öngörülebilirlik açısından merkez bankasının iletişiminin daha sağlıklı, daha sık zaman dilimlerinde olması gerekiyor" diye konuştu.