‘HAYAT DÜZENE GİRİYOR'
Afrin'e girişte gazetecilerin dikkatini çeken şey, Türk polisiyle bir arada geniş güvenlik önlemleri alan Suriyeli kolluk kuvvetleri oldu. Kent merkezinde yer alan belediye binasının önünde basın mensupları yerel yetkililer tarafından meyve ikramı yapılarak karşılandı.
Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı ve BYEGM Genel Müdürü Mehmet Akarca, harekâtın akabinde bölge halkına sağlanan insani yardımlar ile kentteki huzur ve güven ortamının en doğru şekilde dünya kamuoyuna duyurulmasının amaçlandığı basın turunda, gazetecilere bizzat eşlik etti.
Gazetecilere hitap eden Akarca, "Şu anda Afrin'deki Türk insani misyonun sahasındayız. Kamu ihtiyaçları için gerekli ambulans, itfaiye gibi tüm araçlar Suriye'ye komşu olan Hatay ilinden temin ediliyor. Son aylarda Afrin'de büyük bir çalışma yaptık, yolları yeniledik, yıkıntıları temizledik ve tahliye ettik, konut binalarını onardık. Şimdi okul inşaatını tamamlıyoruz, öğretmen kadrosu kuruyoruz, okulu önümüzdeki eylüle kadar açmayı umuyoruz" diye konuştu.
Türk askerlerinin Afrin'den çekilip çekilmeyeceği yönündeki soruya Akarca, kentte şu anda 2 bine yakın yerel polis görevlisinin bulunduğu, daha 2 bin kişinin Türk uzmanları tarafından ayrıca eğitileceği, 1 hafta sonra da Türk askerlerin yönetimi yerel idarecilere teslim etmeye başlayacakları yanıtını verdi. Akarca, "Kadınlar bile polis eğitimi görmek için başvuruyor" dedi.
Yerel yönetimin üst düzey temsilcisi olarak gazetecilere konuşan Afrin Meclis Başkanı Züheyir Haydar, "12 Nisan'da seçimler yapıldı ve ben oy çoğunluğu ile halk tarafından seçildim. Kent idaresi, bölgenin ulusal özellikleri dikkate alınarak kuruldu. Tümüyle eğitim görmüş kişilerden oluşuyor, aralarında doktorlar, mühendisler var. Aralarında herhangi bir husumet yok, hepimiz Arapça ve Kürtçe konuşuyoruz. Şimdi her şeyden önce insanların yaşamını yola koymaya çalışıyoruz. Türkiye çok yardım ediyor, Afrin'in neredeyse tüm bütçesi Türkiye'den sağlanıyor" ifadelerini kullandı.
"Aslen Arabım, Afrinliyim. PKK bize baskı yapıyordu, bizi askere alıyordu, karşı çıkan herkesi ya öldürüyorlar, ya da hapse atıyorlardı. Türkler geldiklerinde rahat bir nefes aldık. Halk tezgâh açmaya başladı. PKK gelip yapılmaya çalışılan işe el koyabilir, dükkân kapatabilirdi. Hiçbir yere gidemiyorduk, şimdiyse Allah'a şükür her şey serbest. Kürtler ve Araplar arasında herhangi bir husumet yok, burada yaşayanların yüzde 90'ı Kürt, bakınız oradaki gençlerin tümü Kürt, onlara da sorun."
Sputnik'e konuşan Abul adında bir Kürt ise, şöyle konuştu:
"PKK yönetirken buradaki yaşam çok zordu. Halktan haraç topluyorlardı, bizi zorla kendi ordularına çekiyorlardı. Türkler geldikten sonra derhal her şey sakinleşti, konut inşaatlarının yanı sıra yeşillikler, çiçekler ekilmeye başlandı, önceden burada öyle bir şey yoktu. Tüm ailem burada, annem, babam, dedem, yeğenlerim. Okulun inşaatını tamamlama sözü verdiler, bekliyoruz."
‘Afrin'den çıkarak Suriye'de seyahat edebiliyor musunuz' sorusuna Abul, "Şu anda herhangi bir sorun yaşamıyoruz, hareket edebilen herhangi bir araca bin, istediğin yere git. Türkiye'ye yardım için minnettarız" yanıtını verdi.
Kendini Asir olarak tanıtan bir kişiyse, "PKK buradayken gençleri savaşmak için zorla kendi saflarına katıyorlardı. Bazı kişileri aldılar, bense Türkiye'ye kaçabildim. Orada elimden geldiği kadar geçinmeye çalıştım, PKK gider gitmez de evime döndüm. Burada bir tezgahım var, ticaret yapmaya çalışıyorum, fakat ileride eğitimime devam etmek isterim" diye konuştu.
Afrin'de günde sadece 8 saat elektrik verildiği için sıcakta gıdaları korumak için buz kullanıldığını ve bu nedenle buz satışı yapıldığını söyleyen Asir, ‘Hangi paralar kullanılıyor' sorusunaysa, "Suriye'nin eski ve yeni paraları kullanılıyor. Türk lirasını da kabul ediyorlar. Dolar da alabilirler, yeter ki bir şeyler satılabilsin. Burada ayda 200 dolarla yaşanabilir, bu fena bir para değil" yanıtını verdi.
Kentteki normal yaşamın geri dönmesi için yaklaşık daha bir yıl gerektiğini söyleyen Asir, "En önemlisi kentten tüm PKK yandaşlarını temizlemek. Onlar hala Afrin'deler, saklanıyorlar, fakat bu bir zaman meselesi. Kentimize barışı geri getireceğiz" ifadelerini kullandı.