Karadağ Başbakanı Dusko Markovic, NATO üyeliğinin ilk yılında ülke ekonomisinin etkileyici bir gelişme kaydettiğini ve Avrupa'nın en yüksek yükselişlerinden birini sergilediğini açıkladı. Böylelikle Markovic, ekonomiyi geliştirme fırsatına sahip olduğu için Karadağ'ın sadece NATO üyeliğine borçlu olduğunu ortaya koydu.
Bunun yanında giderek yükselen enflasyon, 50 binlik işsiz ordusu veya son zamanlardaki akaryakıt zammı elbette NATO'ya bağlanmıyor. Karadağ'ı Avrupa sıralamalarının dibine atan olumsuz istatistik göstergelerinin nasıl ve neden yükselişte olduğu ise yerli yöneticiler için bir muamma. Fakat vatandaşlar rahat nefes alabilir zira hükümetleri, söz konusu sembolik ekonomik büyüme veya turist sayısındaki artış olunca söyleyecek bir şeyler buluyor mutlaka.
'KARADAĞ UYGAR VE GÜVENLİ BİR ÜLKE İMAJI VERDİ'
Karadağ Turizm Birliği Başkanı Zarko Radulovic geçtiğimiz günlerde bu sezonun tahmin edilenden daha başarılı olacağını açıkladı. Turistlerin ülkeye ilgisi yine NATO üyeliğine bağlandı.
Radulovic, "NATO'ya girerek Karadağ dünyanın büyük bir bölümüne uygar ve güvenli bir ülke imajı verdi. Artık turiz şirketleri, turistler ve potansiyel yatırımcılar, Karadağ'ın ne kadar ilgi çekici bir yer olduğunu anladı" diye konuştu.
'TÜM KARADAĞLILAR TEŞEKKÜR ETME EMRİ ALMIŞ GİBİ'
Muhalif siyasetçi, gerçeğin ülke yönetiminin anlattığından farklı olduğunu belirterek, "Karadağ'ın NATO üyeliğinden edindiği tek şey yakıt fiyatlarına yapılan zam ve günde 2 euro'nun hayat için yeterli olduğu yönündeki resmi istatistik" ifadelerini kullandı.
'KARADAĞ İSTİSNA DEĞİL'
"NATO, çoğu durumda en büyük üyelerinin çıkarlarına hizmet eden askeri bir kuruluş. Üye ülkelerinin turist arzı, NATO bağlamında ciddi bir şekilde tartışılması ve hatta anımsatılması mümkün olmayan bir konu. NATO tarihi boyunca bu örgütün ülkelerin turizm sezonuna kesinlikle hiçbir etkisi görülmedi. Karadağ da bu açıdan istisna değil."
Ülkeye gelen turistlerin büyük kısmının Sırbistan ve Rusya'dan olduğunu söyleyen siyasetçi, yerel yetkililer ve işadamlarının "belli ki NATO'yu, hepimizin hiçbir karşılık almadan tapması gereken ‘altın buzağına' çevirme emri aldığını" kaydetti.
'BELKİ FAKİRLEŞTİRİLMİŞ URANYUMDAN DA TEMİZLER'
Kovacevic sözlerini şöyle sürdürdü:
"Eğer NATO, başbakanın dediği gibi, Karadağ'ı ‘uygar bir ülkeye' dönüştürdüyse, belki 1999'dan kalan fakirleştirilmiş uranyumdan da temizler. Sanırım bu, ittifakın turizm sektörümüz için yapabileceği en iyi şey olur."