24 Haziran cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimleri sonrası manzarayı İstinye Üniversitesi'nden Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın ile konuştuk.
‘İSRAİL İLE AMERİKA'NIN CEPHELEŞMESİ TÜRKİYE'Yİ SIKIŞTIRMIŞ DURUMDA'
Mesut Hakkı Caşın'a göre, İsrail ile ABD'nin cepheleşmesi Türkiye'yi sıkıştırmış durumda. Caşın, Türkiye'de iç politikada çok farklı bir süreci başladığını ifade etti. Caşın, ABD'nin F-35'leri vermemesi halinde Türkiye'nin buna karşı bir pozisyon alacağını belirtti:
‘AMERİKA TARAFI TIPKI İRAN İLE OLDUĞU GİBİ TÜRKİYE'Yİ DE KAYBEDER'
"Rusya doğrudan Amerika'ya karşı bir ekonomik savaşı göze alamıyor. Türkiye de Amerika'ya karşı doğrudan bir savaş açacak durumda değil. Ama şunu söyleyebilir: ‘Türkiye'de Amerikan mallarına karşı vergiyi arttırdık'. Ama Amerika'nın gözden kaçırdığı iki husus var. Bu hükümet 2025'e kadar devam edecek. İkincisi 2030-2040'ların Türkiye'si dünyanın ilk 10 ekonomisine girmiş olan yaklaşık 120 milyonluk bir Türkiye olacak. Eğer Amerika burada durduğu yerde tekrar Ermeni meselesini ya da CENTCOM ile Türkiye'yi çekiştirmeye kalkarsa Türkiye'yi kaybeder. Bu kaybetme bir günde olmaz. Bizim uçaklarımız, tanklarımız hep Amerikan model. Ama Amerika'nın görmediği bir şey var. 1950'lerde iki dolarlık silah dilenen bir ülke değil. Menderes gibi gidip Amerika'dan para dilenen bir ülke değil. Tam tersine Türkiye 16. ekonomi. Dolardaki bu dalgalanma Türkiye'ye baskıyı arttırmıştır ama Türkiye ne kadar baskı yapılırsa yüzde 7'den aşağı düşmeyen bir kalkınma gösterdiğini görüyoruz. Türkiye'nin petrol ve gazı yok ama insan kaynağı ve eğitimi var. Özellikle üniversitelerdeki yeni jenerasyonunun daha iyi yetiştirildiğini söyleyebilirim. Türkiye'nin rekabet gücü giderek artmaktadır. Türkiye dış ticaretinin yüzde 50'sini AB ile yapıyor, Amerika ile değil. Amerika tarafı tıpkı İran ile olduğu gibi Türkiye'yi de kaybeder. Bu Türkiye'ye zarar verdiği gibi Amerika'ya çok daha zarar verir. Bir kere Amerika Karadeniz'e çıkamaz, Doğu Akdeniz'de de kolay hareket edemez, Kıbrıs da dahil olmak üzere. Burada Amerika aynı yanlışın üzerinden devam etmekte, İsrail Netanyahu hükümetiyle bir olup Filistin meselesi üzerinden Doğu Akdeniz üzerinden Türkiye'yi sıkıştırarak ekonomik çıkarlarımızı göz ardı etmek isteyen birtakım kuvvet gösterisini 6. filo ile yapmakta. Bu bir kere sert teper. Doğu Akdeniz'i en iyi bilen Amerikalılar değil, Türklerdir. Doğu Akdeniz hakimiyeti sadece gemiyle sağlanmıyor. Türkiye'nin burada uluslararası hukuktan doğan hakları belli. 12 deniz mili ve 200 deniz mili münhasır ekonomik bölgesi var Türkiye'nin."
‘TÜRKİYE KISA BİR SÜRE SONRA NORMALLEŞMEYE DOĞRU GİDEBİLİR'
Caşın'a göre, Türkiye kısa bir süre sonra normalleşmeye doğru gidebilir. Türkiye'nin kendi yan sanayisinde mevcut uçaklarını uçurabilecek durumda olduğuna değinen Caşın, Amerika'nın Türkiye'nin sahip olduklarını görmezden geldiğini söyledi:
‘AMERİKA İTELEDİKÇE TÜRKİYE RUSYA VE ÇİN'E YAKLAŞIYOR'
"Bugün nasıl Rus kamuoyu Putin'e güveniyor ise Türk kamuoyu da Erdoğan'a güven oyunu verdi. Başkan Putin seçildikten sonra önce Ankara'ya geldi. Nükleer santralin temeli atıldı. Bu Rusya'nın Türkiye'ye ne kadar önem verdiğini gösteriyor. Aynı şekilde bu mütekabiliyete bağlı. Amerika iteledikçe Türkiye Rusya'ya ve Çin'e yaklaşıyor. Aynı şekilde Çin de Filistin meselesinde Türkiye'nin yanında duruyor. Türkiye-Rusya ilişkileri her zaman Suriye'den önemlidir. Bir diğer husus Rusya'da yaşayan 20 milyon Türk ve Müslüman var. Bu yeni dünya koşullarında Putin ile Erdoğan'ın daha büyük işler yapacağını düşünüyorum. Her iki tarafında kamuoyu uçak kazasından canları yansa dahi bunun bir tuzak olduğunu görmüştür, sağduyu hakim olmuştur. Türk-Rus ilişkileri İran ile beraber gelişebilir. Geçen Çavuşoğlu yanlış bir laf etti, ‘Astana'dan çekiliriz' dedi. Astana'dan çekilemez. Çünkü gerek Afrin gerek Cerablus harekatı ancak Rusya'nın desteğiyle olmuştur. Askeri darbe girişiminden sonra Türkiye'nin yanında yer alan Putin olmuştur. Türk devleti Rusya gibi bir imparatorluğun devamıdır. Bir Türkiye S-400'leri alacaktır, iki Rusya'dan başka silahlar da alacağız. Burada aslolan Putin ile Erdoğan'ın kimyasının uyuşması. Ve ikisinin de yetkileri arttığına göre Türk-Rus ilişkilerinin daha ileri gideceğini düşünüyorum. Doğu Akdeniz ile beraber Karadeniz'in güvenliğinin sağlanması, Kafkasya meselesi ve Ermenistan'daki Karabağ meselesinin çözümünde de Türkiye, Rusya ile daha önemli çözüm parametreleri üretebilir. Ermenistan'a sesleniyorum. Türkiye'yi arkasından vurmaya kalkmasınlar. Tam tersine Türkiye Ermenistan'a yeni bir kart açabilir. Bu da Putin'in sayesinde olacaktır. Netice itibarıyla, Orta Asya enerji kaynaklarının paylaşılması, buradaki Türk cumhuriyetleriyle olan ilişkiler ve Türkiye-Rusya arasındaki ekonomik ilişkiler artacaktır. Türkiye sivil havacılıkta da Rusya ile derin işbirliğine girecektir. Bilimsel işbirliğinde Türkiye'nin yan sanayisi ile Rusya ağır sanayi ile arasında işbirliği olacaktır. Her iki tarafın birbirini aldatmadan ama karşılıklı saygı ve uluslararası hoşgörü içerisinde olduğu takdirde ilişkiler ileri seviyelere taşınacak".