Kararın insan hakları, din ve vicdan hürriyeti ile bağdaşmadığını ve derhal karardan dönülmesi gerektiğini dile getiren Tezcan, şunları kaydetti:
"Avusturya hükümetinin yedi caminin kapatılması ve din adamlarının sınır dışı edilmesi kararı kabul edilebilir değildir. Müslüman toplumunu rencide eden bu karardan derhal dönülmelidir. İnsan hakları, din, vicdan ve inanç özgürlükleriyle, Avrupa değerleriyle bağdaşmaz. Bunun üzerinden tepinerek toplumu ayrıştırmayı ve insanların inançlarını rencide etmeyi uygun bulmuyoruz. Buna kimsenin hakkı yoktur".
'SAVCILAR, MAN ADASI BELGELERİNİ İNCELEDİLER VE GERÇEK DEDİLER'
Belgeleri savcılığa kendisinin verdiğini aktaran Tezcan, "Savcılar incelediler ve belgelere 'Gerçek' dedi. Ancak tazminat davasında iktidardan korkan bir hakim bir miktar tazminata hükmetmiş, kesinleşmiş bir tazminat kararı olmamasına rağmen Soylu, 'Bu tazminatları nasıl ödüyorsun, bunları takip etmezsem namerdim.' diye pehlivanca bir çıkış yapmış. Ben de diyorum ki, Sayın İçişleri Bakanı takip etmezsen namertsin. Biz de sizi takip etmezsek namerdiz" sözlerine yer verdi.