Rusya Ulusal Enerji Güvenliği Fonu'nun kıdemli uzmanı İgor Yuşkov, projenin potansiyelini değerlendirdi ve Türkiye'nin gaz dağıtım merkezi statüsüyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
TÜRK AKIMI VE GÜNEY GAZ KORİDORU BİRBİRİNE RAKİP Mİ?
Azerbaycan'daki üretim hacminde sorun olduğuna dikkat çeken Yuşkov, Şahdeniz üretim sahasının çalışmaya başlamasıyla diğer sahalardaki üretimin düşüş gösterdiğine dikkat çekti.
Rus uzman, "Bu nedenle 2017'de Azerbaycan, Gazprom'la kontrat imzalayıp, Rus gazını satın alma kararı aldı. Sevkiyatlarının artması durumunda Gazprom, Azerbaycan'a bir yılda 2.5 milyar metreküp gaz satmış olacak. Bu da, TANAP üzerinden Türkiye'ye ulaşacak olan 8.6 metreküp gazın neredeyse yarısının Rus gazı olacağı anlamına gelir. Rus gazının satışları her türlü artıyor" ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE GAZ DAĞITIM MERKEZİ OLACAK MI?
Türkiye'nin doğrudan bir gaz dağıtım merkezine dönüşemeyeceğini belirten Yuşkov, şöyle konuştu:
"Tam teşekküllü gaz dağıtım merkezinde spot ticaretinin yapıldığı bir yer oluyor. Oraya gaz gelir, alıcılar gelir ve yerinde fiyat konusunda pazarlık yapar. Türkiye'den birçok gaz boru hattının geçirilmesi öngörülüyor, Azerbaycan'dan, Rusya'dan ve teorik olarak Türkmenistan ve İran'dan. Ancak bu sadece bir transit, mülkiyet hakkı diğer ülkelerde, tüketicilerin olduğu pazarlarda değişecek. Türkiye'de birleşik gaz kabul ve teslim noktası diye bir şey olmayacak. Fakat Türkiye en azından bölgenin en büyük gaz transit ülkelerinden birinin statüsüne kavuşacak. Bu Türkiye için çok önemli, çünkü artık Avrupa'nın büyük bir kısmı, Türkiye'ye bağlı olacak. Türkiye ayrıca transitten büyük gelir sağlayabilecek. Örneğin Türkiye'den Bulgaristan, Yunanistan ve İtalya için 10 milyar metreküp gaz geçmesi bile milyonlarca dolar demek. Türkiye, tüm gaz boru hatlarının kendi topraklarından geçmesini sağlamaya çalışarak coğrafi konumunu başarıyla kullanmış oluyor."
BULGARİSTAN'IN TÜRK AKIMI İLE İLGİLİ TUTUMUNUN DEĞİŞMESİ
"Bulgaristan her zaman bir gaz boru hattı inşa etmek istedi. Fakat 63 milyar metreküp kapasiteli muazzam bir boru hattına sahip olacak ve sadece boruların oradan geçtiği için yılda milyarlarca dolar kazanacak olan ülke, bu şansını yitirdi. Projeyi kendi parasıyla yapacak olan Gazprom, Bulgaristan'a ayrıca iyi bir iskonto da yapacaktı. Ancak o zaman Amerikalı senatörler Bulgaristan'a gelerek baskı yaptı ve ülke, gaz boru hattı inşaatından vazgeçti. Şimdiyse durum değişti. Bulgaristan, Kuzey Akımı-2 projesine izin verileceğini ve hattın inşa edileceğini görüyor ve bu, Rusya'dan gelecek boru hatlarının inşa edilebildiği, bu tür projelerin siyasi değil ekonomik olduklarını anlıyor. Demek ki bu ülke kendine doğrudan bir gaz boru hattı inşa edebilir. Bu nedenle Bulgar yönetimi, gaz boru hattının Yunanistan'a değil, Bulgaristan'a ve oradan Güney Akımı'nın eski rotası üzerinden Sırbistan, Macaristan ve Avusturya'ya ve diğer ülkelere gitmesini istiyor."