'SURİYE DEMOKRATİK CEPHESİ'NDEN ZİYARET'
Amerikan haber ajansı AP'ye göre Suriye hükümetiyle görüşmeye hazırlandıklarını ifade eden Ahmed, Şam merkezli, Esad hükümetine yakın Suriye Demokratik Cephesi isimli grubun, hükümetle diyalog başlatılması çabaları çerçevesinde, Kuzey Suriye Federasyonu'nu ziyaret ettiğini duyurdu.
Ahmed'in açıklamasının, ABD-Türkiye Dışişleri Bakanları Mike Pompeo-Mevlüt Çavuşoğlu'nun YPG'nin Menbiç'ten çekilmesini içeren yol haritasını onaylamasının sonrasında gelmesi dikkat çekti.
Anlaşmaya karşı ABD destekli DSG'den muhalefet yükselmese de toprakları üzerindeki bölgelerden birinin YPG'nin çekilmesinin ardından ABD-Türkiye ortak askeri gücü tarafından kontrol edilecek olmasına Suriye hükümeti tepki göstermişti.
'ÖZYÖNETİMİMİZİ GÜVENCEYE ALMAK İSTİYORUZ'
DSM Eşbaşkanı ''Savaşı bitirecek bir vizyon peşindeyiz. Kendi özyönetimizi güvence altına almak istiyoruz, bunu Amerikalılar da önemsiyor'' dedi.
Öncesinde TEV-DEM ve PYD liderlerinden Aldar Halil de Esad yönetiminin kuzeydoğuda özerk Kürt yönetimini kabul etmeye hazır olup olmadığına dair nabız yoklamak istediklerini, bunun için heyet yollamaya hazır olduklarını söyledi.
'SURİYELİLER KENDİ ARALARINDA ÇÖZMELİ'
Kürt yetkililerin bu çağrılarına henüz Şam'dan resmi yanıt gelmedi.
ESAD'IN İKİ YOLU
Esad, mayıs sonunda RT'ye verdiği demeçte, DSG ile barış görüşmelerine hazır olduklarını, ama askeri seçeneğin de hala masada olduğunu söylemişti.
''Suriye’de geriye kalan tek sorun DSG'' tespitini yapan Suriye lideri, DSG konusunda önlerinde iki yol olduğunu anlatmıştı:
'AMERİKALILAR SURİYE'DEN GİTMELİ, BİR ŞEKİLDE GİDECEKLER'
"İlki şu: Müzakereler için açık kapı bırakıyoruz çünkü DSG’nin çoğunluğu Suriyelilerden oluşuyor. Bu yöntem işlemezse ise bu bölgeleri güç kullanarak özgürleştirme yoluna başvuracağız… Amerikalılar Suriye'den gitmeli. Bir şekilde gidecekler.''
Türkiye, YPG'yi, PKK’nın Suriye’deki uzantısı olarak görüyor ve bu yapıyla ilişkili DSG gibi örgütlerin de 'terör örgütü' olarak kabul edilmesini istiyor. Ancak, Başta ABD olmak üzere Batılı güçler, Ankara’nın bu görüşünü kabul etmiyor. Ankara, ayrıca YPG'ye silah verilmesine de sert bir şekilde karşı çıkıyor.